Gündem

"Mehmet Şimşek enflasyonla ve fakirlikle mücadele etmiyor; tek derdi..."

Prof. Levent: 'Epistemolojik kopuşçulardan' tek farkı daha rasyonel bir soygun zemini hazırlamaktan ibaret

03 Eylül 2024 12:37

Bilgi Üniversitesi'nde Ekonomi ve Finans bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Levent, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in politikaları hakkında "Kurdukları yeni sisteme likidite sağlanması gerekiyor ve Şimşek’in de tek derdi bu. Enflasyonla ve fakirlikle mücadele falan etmiyor" yorumunu yaptı. 

Gazeteci Fatih Altaylı, Prof. Haluk Levent'in Şimşek hakkındaki yorumlarını da aktardığı yazısında, "Doğrusunu isterseniz ben de 'ehveni şer' yani 'kötünün iyisi' hatta 'berbatın nispeten iyisi' olarak Mehmet Şimşek’in AKP’nin bulabileceği en makul bakan olduğunu söylüyorum" görüşünü dile getirdi. 

Altaylı, yazısında Prof. Levent'in ise şu sözlerini aktardı: 

"Son zamanlarda merkantilist politika kavramını sıkça kullandığını görüyorum. Şimşek politikalarının kökünde endüstrileşme öncesi toplumlarda içe kapalı bir ulusal Pazar yaratmayı amaçlayan merkantilizm ile ilgisi olamaz. İç talebin daraltılması ve ihracat yönelimli bir politikanın uygulanıyormuş gibi yapılması, o ekonomi politikası setini merkantilist kılmaz.

Küreselleşmenin ortasında herhangi bir ulusal ekonomide merkantilist politika uygulanması mümkün değildir. Tabii bir de Neomerkantilizm var. Ama Şimşek’in politikaları onun temel ilkelerine de uygun değil. Bunlar aslında yabancı sermaye ve dünya ekonomisi ile entegrasyon diye ölüp bitiyorlar. Çünkü içerdeki çetelerinin beslenebilmesi için dış kaynak ihtiyaçları var.

Kurdukları yeni sisteme likidite sağlanması gerekiyor ve Şimşek’in de tek derdi bu. Enflasyonla ve fakirlikle mücadele falan etmiyor.

Onun tutturduğu söyleme bakılacak olursa açıkça ifade edilmese de yapılmak istenen enflasyonun düşmesi ve makul bir reel faiz sağlanabilmesi için kabul edilebilir bir nominal faiz oluşmasına temin etmek ve dışardan sermaye çekmek için asgari güvenilir bir rejim oluşturmuş hissiyatı uyandırmak.

Şimşek’in bundan başka bir derdi yok. Bu açıdan bakıldığında 'epistemolojik kopuşçulardan' tek farkı daha rasyonel bir soygun zemini hazırlamaktan ibaret.”