Vahdet yazarı Mehmet Şevket Eygi, zaman zaman taktığı takkesi hakkında bilgi verdi. Eygi, takkesiyle ilgili olarak, "İpliği Özbekistan’dan getirilmiş… İstanbul’da tabiî boyalarla boyandıktan sonra bu iplikler Ermenistan’a gönderilmiştir... Orada bu işi yapan bir aile tarafından Selçuklu motiflerine göre göz nuru dökerek ve büyük bir hassasiyet ve dikkat ile iğneyle nakş edilmiştir" dedi. Eygi, yazısında "Büyük emek mahsulü olduğu için fiyatı biraz pahalıdır. Takkem gerçekten bir sanat eseridir. İşleme ameliyesinin Ermenistan’da yapılmasına rağmen millî İslamî bir serpuştur. Başımda böyle bir başlık bulunmasından dolayı iftihar ederim" ifadelerine yer verdi.
Eygi'nin Vahdet gazetesinin bugünkü (24 Aralık 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:
Zaman zaman başıma taktığım serpuşumu diline dolayan ve efendi bir insana yakışmayan hakaretler savuran Dönmeye:
O fotoğrafta gördüğünüz takke ile ilgili size bazı bilgiler vermek isterim.
İpliği Özbekistan’dan getirilmiş… İstanbul’da tabiî boyalarla boyandıktan sonra bu iplikler Ermenistan’a gönderilmiştir... Orada bu işi yapan bir aile tarafından Selçuklu motiflerine göre göz nuru dökerek ve büyük bir hassasiyet ve dikkat ile iğneyle nakş edilmiştir… Dünyanın başka bir yerinde aynı mükemmeliyette yapılamamaktadır.
Bu takkeler ABD’nin Texas eyaletindeki Santa Fe şehrine ihraç edilmektedir. Bir Amerikalı İstanbul’u gezerken görmüş, çok beğenmiş ve getirtip ticaretini yapmaktadır.
Büyük emek mahsulü olduğu için fiyatı biraz pahalıdır.
Takkem gerçekten bir sanat eseridir. İşleme ameliyesinin Ermenistan’da yapılmasına rağmen millî İslamî bir serpuştur. Başımda böyle bir başlık bulunmasından dolayı iftihar ederim.
Bu yüzden bana insafsızca ve edepsizce saldıran bay Dönmeye soruyorum:
Benim takkem ile uğraşacağınıza, aynaya baksanız daha iyi olmaz mı?
Hem Atatürkçü geçiniyorsunuz, hem de başı açık olarak geziyorsunuz. Kemalizm ideolojisinin temel maddelerinden biri şapka giymek değil midir? Başı açık gezmek suretiyle Atatürk’e karşı gelmiş olduğunuzun, Şapka Kanunu’nu ve devrimini çiğnediğinizin farkında değil misiniz?
Bir seçim yapın… Silindir şapka… Melon şapka… Fötr şapka… Hasır şapka… Kolonyal şapka, hani şu Avrupalıların sıcak ülkelerde giydikleri sömürgeci şapkaları… Kuş tüylü Bavyera şapkaları… Papaz şapkası… Haham şapkası… Lenin’in kasket şapkası…
Size en çok hangisi yakışır? Kolonyal şapka mı, haham şapkası mı?.. Bence kolonyal şapka… Öyle ya, siz egemen azınlık mensubusunuz, Müslüman çoğunluk ise sizin gözünüzde ikinci sınıf vatandaş, koloni yerlisi…
Bazı Dönmelerin fese, sarığa, takkeye olan aşırı ve gülünç düşmanlıkları medeniyet ve tolerans dışı bir harekettir.
Japonya’da kimonoya böyle düşmanlık yapılıyor mu?
Şu husus da unutulmasın ki, 1923’te Cumhuriyet ilan edilince bütün Türkler ve Müslümanlar ya fes giyiyordu ya sarığa benzer bir serpuş. O yıl, İstanbul’da bazı züppe ve Dönme Türkler fesi bırakıp şapka giymeye başlayınca İstanbul polisi bunları tutuklamaya başlamıştı. Bir Türk, bir Müslüman nasıl olur da sömürgecilerin, emperyalist Batının, küfrün sembolü olan başlığı başına geçirebilir gerekçesiyle. Bu anlattığımı, o zamanın İstanbul Emniyet Müdürü olan Hüsamettin Ertürk’ün hatıralarında okuyabilirsiniz.
Bay Dönme!.. Hürriyet var, elbette benim güzel ve estetik takkemi eleştirebilirsin. Lakin ciddî, tutarlı, terbiyeli, medenî, efendi olmak zorundasın. Devran değişti, eski zulüm ve tepeden bakma günleri geride kaldı. Ben de bu ülkenin vatandaşıyım, üstelik yaşım seninkinden fazladır. Edepli olacaksın, terbiyeli olacaksın, medenî olacaksın, edebiyatını çok yaptığın toleransa sahip olacaksın.
Fes giyerim, kalpak giyerim, başıma imame sararım, bunlar seni ilgilendirmemelidir.
Gözünü aç ve Japonlara bak. Onlar Osmanlıca’dan bin kat zor ve çetrefil kendi millî yazılarıyla ilimlerde, teknikte, sanatlarda, düşüncede dünyayı hayran bırakan başarılara, ilerlemeye imza attılar.
Bir toplumun şapka ile Latin alfabesi ile ilerleyeceğini sanmak akıllılık mıdır, akılsızlık mıdır?
Şapka Kanunu’nu ve devrimini ayaklar altına alıp benim zarif takkemle uğraşman gülünç bir çelişki değil midir? Kendi ayıbına bak ve fazla saldırgan olma.