Kılıçdaroğlu’nu sehven ifadeye çağırması sonucunda görev yeri değiştirilen Edirne Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir, HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un HSYK içindeki “paralel yapı”nın kurucusu olduğunu iddia etti.
Demir, kendisine yöneltilen iddialara yönelik olarak ise “Mehmet Demir paralelciyse başbakan da paralelci” dedi.
Savcı Mehmet Demir, A Haber’de Sevilay Yükselir’in sunduğu “%100 Siyaset” programındaki açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Kılıçdaroğlu benim şahsıma, görevime ve makamıma hakaret etti. Bana “Sen kimsin” dedi. Ben de onun cevabını dedim. Kahramanmaraşlıyım. Afşin beyin torunuyum. Soyum sopum belli.
Teoman Gökçe benimle ilgili bir yetki kararına muhalefet koymasından yola çıkarak bana paralelci olarak karalama yapıyorlar. Teoman Gökçe’yi tanımam. O da beni tanımaz. İbrahim Okur ama beni tanır.
Mehmet Demir paralelciyse Başbakan da paralelci.
Cemaate mensup üçbin ila üçbin beşyüz savcı olduğu söylenir. Bu kişilerin alınmasında en önemli etken İbrahim Okur’dur. İbrahim Okur bakanlık listesi olarak lanse ettiği 10 kişinin seçilmesini sağlamış kişidir. Bildiriye imza atan 13 kişiden onunu seçtiren İbrahim Okur’dur.
Şimdi İbrahim Okur çıkmış, “ben paralelci değilim, öyle bir yapı yok” diyerek 2014 HSYK seçimlerine müdahil olmaya çalışıyor. Varsa öyle bir yapı, bunun kurucusu, müsebbibi İbrahim Okur’dur. “
İbrahim Okur: Üçbin kişinin alınmasından sorumlu değilim
İbrahim Okur’un telefonla programa bağlanmasını istemediğini belirten Demir, Okur’un bağlanması durumunda kendisi ile tartışmaya girmeyeceğini söyledi.
HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, programa telefonla bağlanarak şunları söyledi:
“Personel Genel Müdürlüğü’nde bir buçuk yıl genel müdürlük yaptım. Bu sırada benim mülakatına girdiğim savcılar olmuştur. Bu şekilde aldık. Üçbin kişinin alınmasından sorumlu olduğumu kabul etmem mümkün değil.
İbrahim Demir’in görev yerinin değiştirilmesi adalet bakanlığı müsteşarı tarafından teklif edildi. Aynı gün yapılmadı. Olaydan bir hafta sonra böyle bir şey gündeme geldi.
O gün okunan bir bildiri değil bir karar. Sadullah Ergin, bu metnin çok sert olduğunu, basın açıklaması olarak yapılmaması gerektiğini söyledi. “