Egemen Harekât Planı gerekçe gösterilerek tutuklanan Taraf muhabiri ve yazarı Mehmet Baransu,”Tuvalette banyo yaptırıp, abdest aldıran bir dindar iktidarımız var” dedi. Silivri Cezaevi’nden avukatı aracılığıya Zaman gazetesinin sorularını cevaplayan Baransu, “İnsanların beni unutması önemli değil, Rabb'im beni unutmasın” ifadelerini kullandı.
Mehmet Baransu'nun Zaman’dan Sevgi Akarçeşme’ye verdiği röportajın bazı kısımlar şöyle:
Hapishanede şartlar nasıl?
Demir ve beton yığınları arasında bir yaşam. Bir kibrit kutusu açın, kibrit konulan yer havalandırma, kapalı yer koğuş. Tuvalette banyo yaptırıp, abdest aldıran bir dindar iktidarımız var. Hücreden daha çok içime dokunan bu durum. İhtiyaçlarımızı kantinden alıyoruz. Su buharında yemek ısıtıp, buharda yemek yapıyoruz. Devlet günlük 5 lira yemek ücreti tahsil etmiş tutuklu başına. Buna rağmen yemeklerin kalitesi iyi.
Unutulduğunuzu düşündüğünüz anlar var mı?
İnsanların beni unutması önemli değil, Rabb'im beni unutmasın. O unuttuktan sonra, tüm insanlık hatırlamış önemi yok. Geçmişte beni eleştiren isimlerin bugün tutukluluğuma itiraz etmelerine, destek olmalarına ise çok teşekkür ediyorum. Beni haksız yere hapse atanları ise Allah'a havale ettim.
Dışarıdakilere ya da herhangi bir gruba vermek istediğiniz mesaj nedir?
Tutukluluğuma tepki gösteren herkese çok teşekkür ediyorum. Bugünler geçecek. Ülkeye bunları yaşatanlar, ortak olanlar, sessiz kalanlar, utançlarıyla, gözlerimize bile bakamayacaklar. Bu arada unutmadan; eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum. Bir kez de sizin aracılığınızla duysunlar.
TV-gazete imkanı nasıl?
Aylık sipariş alınıyor ve parası kesilip istediğiniz gazete getiriliyor. TV izliyoruz. Ortak yayınla 30 kanal izlenebiliyor. STV Haber, Bugün, Kanaltürk uydudan düştü. Halk TV ve Can Erzincan TV ile ilgili defalarca dilekçe vermemize rağmen yönetim bu kanalları pakete koymuyor. Sansür buraya da ulaştı. Yönetimin üzerinde baskı var sanıyorum.
Dışarıda en çok özlediğiniz şey ne?
İnsan hapiste özlem denen şeyi, özlemesi gerektiğini öğreniyor. Ne kadar şey özlerseniz, o kadar çok yıpranıyorsunuz. Refleks olarak düşünmemeyi tercih ediyorsunuz. Yine de sevdiklerinizi, eşinizi, çocuklarınızı, anne-babanızı özlemeden edemiyorsunuz.
Özlemediğiniz ne?
O kadar çok ki. Siyaset, siyasetçiler. Türkiye'deki gerilim, kavgalı tartışma programları.
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın