Ekonomi

MB'den hükümete açık mektup ANKARA (A.A)

31 Ocak 2012 15:00

-MB'den hükümete açık mektup ANKARA (A.A) - 31.01.2012 - Merkez Bankası, yüzde 5,5 olarak hedeflenen 2011 yılı sonu enflasyonunun yüzde 10,45 çıkması nedeniyle hükümete açık mektup gönderdi. Merkez Bankasından mektuba ilişkin yapılan açıklamaya göre, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve Başkan Yardımcısı Mehmet Yörükoğlu imzalarını taşıyan mektup, hükümet adına Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a gönderildi. Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nun 42'inci maddesi uyarınca, enflasyonun hedeften belirgin olarak sapması durumunda Merkez Bankası'nın sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerektiği hatırlatıldı.  21 Aralık 2010 tarihinde yayımlanan ''2011 Yılı Para ve Kur Politikası'' başlıklı metinde, 2011 yılı için enflasyon hedefinin hükümetle beraber yüzde 5,5 olarak belirlendiği anımsatılan açıklamada, 2011 yılı sonunda enflasyonun yüzde 10,45 düzeyine ulaşarak hedefin belirgin olarak üzerinde gerçekleştiği için mektubun yazıldığı bildirildi. -2011 yılında enflasyonu belirleyen unsurlar- 2011 yılında enflasyonun hedefin üzerinde gerçekleşmesine neden olan temel gelişmelerin yıl genelinde ithalat fiyatlarında ve döviz kurunda gözlenen yüksek artışlar olduğu belirtilen mektupta, 2010 yılının son çeyreğinden 2011 yılının Aralık ayına kadar Türk Lirası cinsinden ithalat fiyatlarının artışının yüzde 40'ı aştığına ve tek başına bu gelişmenin yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin yaklaşık 5 puana ulaştığının tahmin edildiği kaydedildi. Enflasyonun hedefin üzerinde çıkmasına etkili olan diğer bir unsurun da ekim ayındaki tütün ürünleri vergi düzenlemesi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan fiyat artışları olduğu belirtilen mektupta, tütün fiyatlarının 2011 yılında yüzde 18,6 ile enflasyon hedefinin oldukça üzerinde çıktığı, söz konusu artışın ise yıllık enflasyona katkısının 1,1 puan olduğu vurgulandı. İşlenmemiş gıda fiyatlarının enflasyona etkisinin 2 puana yaklaştığına dikkat çekilen mektupta, ''Sonuç olarak ithalat fiyatları, döviz kurları, işlenmemiş gıda ve tütün ürünü fiyatlarındaki gelişmeler, 2011 yılı sonunda enflasyonun hedefin üzerinde kalmasında belirleyici olmuştur. Anılan unsurlar içinde Merkez Bankası politikalarından etkilenebilen tek kalem döviz kurlarıdır'' denildi. -Sermaye akımları, para politikası ve finansal istikrar- Küresel kriz sonrası gelişmiş ülkelerin uyguladığı olağanüstü gevşek para politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan bol ve ucuz likiditenin 2010 yılından itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik kısa vadeli sermaye akımlarını artırdığı kaydedilen mektupta, artan sermaye girişleri sonucu Türk Lirasında gözlenen değerlendirme ve hızlı kredi büyümesinin cari dengede belirgin bir bozulmaya yol açtığı ifade edildi. Mektupta, geçen yılın Ağustos ayından itibaren küresel risk iştahının bozulmasıyla birlikte, döviz kurundaki değer kaybının öngörülen boyutları aşarak enflasyonun beklenenden hızlı artmasına katkıda bulunduğu vurgulandı. -Yıllık enflasyon ne zaman yüzde 5 düzeyine düşer?- Merkez Bankasının, enflasyondaki yükselişin fiyatlama davranışlarını bozmasını engellemek amacıyla 2011 yılı Ekim ayından bu yana para politikasında önemli bir sıkılaştırmaya gittiği belirtilen mektupta, bu kapsamda, faiz koridorunun yukarı doğru genişletildiği ve piyasaya yapılan fonlamanın maliyetinin belirgin şekilde artırıldığı anımsatıldı. Mektupta, şöyle denildi: ''Alınan bu tedbirlerle kredi büyümesi makul oranlara çekilmiş ve enflasyon beklentileri kontrol altına alınmıştır. Bu çerçevede, ithalat fiyatları, döviz kuru, işlenmemiş gıda ve tütün fiyatlarından kaynaklanan hareketlerin birikimli etkileri ortadan kalktıkça önümüzdeki dönemde enflasyonun kademeli olarak hedefe doğru ilerlemesi beklenmektedir. Baz etkileri nedeniyle enflasyondaki düşüşün kısa vadede daha sınırlı olacağı, 2012 yılının son çeyreğinde belirginleşeceği belirtilmelidir. Para politikasının mevcut durumda yüzde 10,45 olan enflasyonu 2012 yılı sonunda yüzde 5 düzeyine düşürecek şekilde uygulanması iktisadi faaliyette arzu edilmeyen dalgalanmalara yol açacağından hedefe ulaşma sürecinin yaklaşık 1,5 yıllık bir zaman dilimine yayılması öngörülmektedir. Diğer bir ifadeyle, enflasyonun yüzde 5'lik hedefe 2013 yılının ortalarında ulaşacağı bir çerçeve esas alınmaktadır. Öte yandan, önümüzdeki dönemde risk iştahının belirgin şekilde artması ve gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının tekrar hızlanarak Türk Lirasındaki değerlenmenin baz senaryodaki varsayımlara kıyasla daha güçlü olması durumunda, 2012 yılının sonunda hedefe ulaşılması mümkün olabilecektir.'' -Riskler- Mektupta, enflasyonun yüksek seyrini sürdürmesine neden olacak risklere de değinilirken, önümüzdeki dönemde enflasyonun ana eğilimi hedefle uyumlu seviyelere gerileyecek olsa dahi, 12 aylık birikimli fiyat artışları ile ölçülen enflasyonun yılın son aylarına kadar hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmesinin yüksek bir olasılık olduğuna dikkat çekildi. Euro Bölgesine ilişkin süregelen sorunlar ve buna yönelik tedbirlerin etkinliğine ilişkin belirsizliklerin, önümüzdeki dönemde küresel piyasalardaki oynaklığın süreciğine işaret ettiği kaydedilen mektupta, bu görünümün, birden fazla aracın kullanıldığı esnek para politikası yaklaşımını gerekli kıldığı ifade edildi. Önümüzdeki dönem bir diğer risk unsurunun da petrol fiyatlarına ilişkin belirsizlikler olduğu kaydedilen mektupta, her ne kadar küresel iktisadi görünümün seyri emtia fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluştursa da son dönemde petrol arzına dair sorunların belirginleşmesi, enerji fiyatlarının görünümüne ilişkin yukarı yönlü bir risk unsuru oluşturduğu bildirildi. Mektubun sonuç kısmında, şu değerlendirmelere yer verildi: ''Enflasyon 2011 yılı sonunda hedefin belirgin olarak üzerinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmede Türk Lirasındaki değer kaybının yanı sıra emtia fiyatları, tütün ve işlenmemiş gıda fiyatları gibi para politikasının kontrolü dışında kalan unsurlar etkili olmuştur. Merkez bankası enflasyondaki yükselişe güçlü bir parasal sıkılaştırma ile karşılık vermiş ve beklentileri kontrol altına almıştır. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde enflasyonun kademeli olarak hedefe doğru ilerlemesi beklenmektedir. Merkez Bankası enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeleri yakından takip ederek fiyat istikrarı yolunda elde edilen kazanımların kalıcı olması için gereken tedbirleri almaya devam edecektir.''