Dünya

'Mavi Marmara'dakiler bizi Allahu Ekber nidalarıyla dövdü'

Gazze'ye yardım götüren Türk gemisine saldıran İsrailli komando birliğinin askerleri BBC'nin Panorama programına baskın gününü anlattı.

16 Ağustos 2010 03:00

T24 - BBC'den Jane Corbin, 31 Mayıs 2010'da Gazze'ye yardım götüren yardım gemilerine baskın yaparak 9 Türk'ü öldüren ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun BM tarafından oluşturulan uluslararası komisyonda sorgulanmamaları konusunda şart koştuğu İsrail askerleriyle konuştu. Albay R'nin Mavi Marmara'dakilerin askerleri Allahu Ekber nidalarıyla dövdüklerini ileri sürdü. Corbin, 13. Deniz Komando Birliği'nin gelecekti yardım filolarına düzenlenecek operasyonlara hazırlık amacıyla Mavi Marmara'ya benzeyen gemilerde eğitim yaptıklarını da yazdı.

Corbi'nin İsrail askerlerinin baskın anını anlattıkları ve BBC'nin Panaroma programında yayınlanan haberi şöyle:


İsrail özel kuvvetleri askerleri, kar maskelerini çıkarıp kameralara konuştular ve 9 kişinin öldüğü ve 50 kişinin yaralandığı operasyonda aldıkları yaraları gösterdiler.

Albay R, karnına bir bıçak saplandığını fark edip, bıçağı çıkardığını anlatıyor.

Allah'u Ekber nidaları ile birlikte dövüldüğünü de söylüyor.

İsrail ordusunun yayınladığı görüntüler de, 13. Deniz Komando birliğinden Albay R'nin eylemciler tarafından sopalarla dövüldüğünü, bıçaklandığını ve alt kata atıldığını gösteriyor.

Baskında şiddetin ölümlere yol açacak şekilde tırmanışını kimin başlattığı konusunda taraflar birbirlerini suçluyor.

Ölümlerin yaşandığı Mavi Marmara ve beraberindeki beş gemi, Filistin yanlısı gruplardan oluşan ortak bir hareket tarafından organize edilmiş ve İsrail kıyılarından 130 kilometre açıkta baskına uğramıştı.


'Gelecekteki yardım filolarına hazırlık...'

13. Deniz Komando birliği biçim ve büyüklük olarak Mavi Marmara'ya benzeyen bir gemide eğitimler yapıyor.

Ben de denizdeki bu eğitimler sırasında komandolara eşlik ettim. Eğitim, gelecekteki başka yardım filolarına düzenlenecek operasyonlara hazırlık mahiyetinde.

Gemideki ölümler, uluslararası düzeyde de yaygın şekilde kınanmıştı. Türkiye de, İsrail'den büyükelçisini çekmiş ve İsrail ile ortak askeri tatbikatları iptal etmişti.

Türkiye hükümeti, İsrail'in özür dilemesini ve olayla ilgili uluslararası soruşturma istiyor. İsrail kısa süre önce Birleşmiş Milletler soruşturması ile işbirliği yapabileceğini açıklamıştı. Ancak, halihazırda kendi soruşturmasını yürüten İsrail, komandoların eylemlerini sahipleniyor.

Komandolar, baskın sırasında hayatlarının tehlikeye düştüğünü ve ateş ettikleri sırada saldırıya uğradıklarını savunuyor.

Türk makamları ise, ölen eylemcilerin otopsilerinde, toplam 30 kurşun bulduğunu ve bir eylemcinin başına dört kurşun isabet ettiğini açıkladı.

Mavi Marmara'yı denizden takip eden komandolardan Yüzbaşı A, gemiye yaklaştıkları sırada eylemcilerin ellerinde demir çubuklar olduğunu gördüğünü ve taşlı saldırıya uğradıklarını söylüyor.

Gemiye indirme yapan komandolardan Y, eylemcilerin helikopterden sarkıtılan ipi geminin antenine bağladıklarını ve bunun üzerine, ipi kesip geminin bir başka tarafına çıkarma yaptıklarını anlatıyor.


'Yaralı askerleri tedavi etik'

Gemideki eylemcilerden bazılarıyla da İstanbul'da konuştum.

İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakvı (İHH) gönüllüsü Murat Akinan, Albay R ve diğer iki yaralı komandonun ayrı bir yere götürüldüğünü söylüyor.

Akinan, "Bazı kişiler, onların bize yaptığını biz de onlara yapmalıyız diyordu ki bu anlaşılır bir şey. Fakat onları sakinleştirdim ve dini inançlarımız nedeniyle onları tedavi etmeliyiz." dediğini söylüyor.

Albay R, hayatından endişe ettiğini söylüyor ve ekliyor: "Birbirine karşı iki grup olduğunu fark ettim, biri bizi öldürmek istiyordu. Diğeri ise daha ılımlı kişilerden oluşan ve daha ileri gidip bizi öldürmek isteyen kişileri geri çekmeye çalışıyordu".