Gündem

Maraş olaylarında ölenleri anma törenine izin verilmedi

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel, anma etkinliğini yasaklamasına sert tepki gösterdi

23 Aralık 2012 15:36

Kahramanmaraş'ta 1978'de meydana gelen ve resmi kayıtlara göre 111 kişinin hayatını kaybettiği 'Maraş Olayları'nın 34'üncü yıldönümünde anma etkinliğine güvenlik gerekçesiyle izin verilmemesi gerginlik yaşattı.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel, anma etkinliğini yasaklamasına sert tepki gösterdi.

Kahramanmaraş'ta 'katliamın yıldönümü' nedeniyle kent merkezinde ve Pazarcık İlçesi'ne bağlı Narlı Beldesi'nde jandarma ve çevik kuvvet polisleri güneş güvenlik önlemleri aldı.

Kahramanmaraş'a çevre illerden gelecek gruplara yönelik TAG otoyolu çıkışı ile Kahramanmaraş kent merkezine kadar olan yaklaşık 40 kilometrelik güzergahta 4 ayrı arama noktası oluşturuldu.

Güvenlik görevlileri, Kahramanmaraş'a giden tüm taşıtları durdurup, kimlik kontrolleri yaptı. Kimlik sorgulamasında çeşitli suçlardan aranan bazı kişiler de gözaltına alındı.


Alevi örgütlerinden protesto


Belli Otel önünde bir araya gelen Alevi derneklerinin temsilcileri ise Kahramanmaraş Valiliği'nin Gar Meydanı'ndaki anma etkinliğine izin vermemesini protesto etti.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel, otel önünde yaptığı basın açıklamasında Gar Meydanı'ndaki anma törenini yapmaya kararlı olduklarını söyledi. Türkiye'nin çeşitli illerinden vatandaşların Kahramanmaraş'a gelmesinin engellendiğini belirten Selahattin Özel, şöyle konuştu:

"Şu an burada Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu'na bağlı tüm kuruluşlar ve Avrupa'daki Alevi Örgütleri Federasyonu ve Konfederasyonu'na bağlı arkadaşlarımızla birlikteyiz. Türkiye'nin çeşitli illerinden araçlarımızın çıkışı engellendi. İçişleri Bakanı'nın çıkardığı bir genelgeyle arkadaşlarımızın Maraş'a hareketi engelleniyor, bırakılmıyor. Bir çok kentimizde bunun mücadelesi ve kavgası veriliyor. Narlı'ya gelebilmiş Cemevi'nde toplanmış arkadaşlarımızla buluşacağız. Oradan yola çıkıp, açıkladığımız gibi Gar Meydanı'nda buluşacağız. Gar Meydanı'nda niçin buluşacağız? Geçen sene de açıklamıştık, bu yıl da tekrarlıyoruz. Biz buraya bir anma için geliyoruz. 34 yıl önce vahşice katledilen insanlarımızın yasını tutmak ve onları anmak için, bir karanfil bırakabilmek için geliyoruz. Ama ne yazık ki hükümet bugüne kadar olduğu gibi öldürülenleri maalesef suçlu görüyor. Öldürenleri haklı buluyor, onları koruyor. Bugün bize izin vermemekle bu cinayetleri onaylıyor anlamını çıkartabiliriz. O yüzden biz kararlıyız. Bütün gücümüzle Narlı'ya gelen canlarımızla buluşup Gar Meydanı'na yürüyeceğiz."

Basın açıklamasının ardından yaklaşık 20 kişilik grup, dağıldı.

\


CHP milletvekili Gök devreye girdi, otobüs hareket etti


Ankara’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Batıkent Cem Evi önünden Kahramanmaraş’ta yapılacak ’Maraş Katliamı Anma’ törenlerine katılmak isteyenleri taşıyan otobüs polis tarafından engellenince CHP Milletvekili Levent Gök devreye girdi. Bunun üzerine yapılan incelemede eksiği olmadığı belirlenen otobüsün hareketine izin verildi.

Ankara’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Batıkent Cem Evi önünden hareket etmeye hazırlanan otobüs, polis ekipleri tarafından, aracın evraklarının eksik olduğu iddiasıyla engellendi. Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin İçişleri Bakanlığı’nın emrini gerekçe göstererek grubun yola çıkmasına izin vermediklerini söyleyen grupta bulunanlar, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ü arayarak durumu bildirdi. Bunun üzerine Batıkent Cem Evi önüne gelen Gök, grubun hareketine izin vermeyen polis yetkililerine tepki gösterdi. Yapılan uygulamanın kanunsuz olduğunu ve halkın seyahat hakkının gasp edildiğini savunan Gök, polislerin kimliklerini sordu. Levent Gök, polislerden sürücüye ait evrakı alarak otobüs şoförüne teslim etti. Gök, trafik polisinin oradan gitmesini isterken görevliler, "Emirle geldik, emirle gideriz. Emri biz sizden almadık" karşılığını verdi.

Polisler, CHP Milletvekili Levent Gök’ün ısrarları üzerine otobüsün evraklarını tekrar kontrol ettirdi. Tekrar yapılan kontrollerde herhangi bir eksiklik olmadığı tespit edildi. Yapılan görüşmelerin ardından otobüsün yola çıkmasına izin verildi. Cem Evi önünde toplananlar, otobüsü alkışlarla uğurladı.


Kahramanmaraş olayları


19-24 Aralık 1978'de meydana gelen ve tarihe "Kahramanmaraş olayları" olarak geçen Maraş olayları, 12 Eylül darbesine gerekçe olarak kullanılan olaylardan biri olarak kabul ediliyor.

Aleviler ve solcular ile ülkücüleri kışkırtan olaylar sırasında güvenlik önlemleri yetersiz kalınca bölgeye, Kayseri ve Gaziantep'ten askeri birlikler gönderildi.

Dönemin savcısı, 200'ün üzerinde ölüm olayının gerçekleştiğini tahmin ettiklerini söyledi. Buna karşın resmi rakamlara göre, 111 kişi öldü, 1000 kişi yaralandı.

Bu olayların 1 numaralı zanlısı olarak Adana Sıkıyönetim Komutanlığı Mahkemesi'nde yargılanan Ökkeş Şendiller ise beraat etti. Beraat ettikten sonra o dönem Kenger olan soyadını da Şendiller olarak değiştirdi.


804 kişi hakkında dava açıldı


Ayrıca sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar, 1991 yılına kadar sürdü. Aralarında sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açıldı.

Sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis cezalarıyla cezalandırıldı.

İdam ve müebbet hapis cezaları dışındakilere 1/6 oranında cezai indirim uygulandı. Sıkıyönetim mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozuldu.

Yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmadı. 1991'de çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle, cezası ertelenenler de serbest bırakıldı.

Olaylardan sonra Alevi kökenli vatandaşların önemli kısmı kenti terk etti.


Neler yaşandı?


19 Aralık'ta Çiçek Sineması'nda Ülkücü Gençlik Derneği tarafından getirilen "Güneş Ne Zaman Doğacak" adlı filmin sonuna doğru bir patlama oldu. Ardından CHP binalarına saldırılar gerçekleşti.

20 Aralık'ta Aleviler ve solcuların çoğunlukla gittiği Akın Kıraathanesi'ne patlayıcı madde atıldı, yaralananlar oldu. Sonraki akşam bir sağ görüşlünün evinde patlamada yaşandı.

21 Aralık'ta Maraş Meslek Lisesi öğretmenlerinden Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu okuldan evlerine giderken, silahlı saldırıda öldürüldü. Cenazeler 5 bin kişinin katıldığı kortej halinde Ulu Cami'ye doğru giderken, karşıt gruplar toplanıp "Komünistler Moskova'ya, katil iktidar" sloganlarıyla saldırıya geçti. Cenaze korteji dağıldı, cenazeler sahipsiz kaldı.

Bu gruplar Alevilerin yoğun olarak bulunduğu mahallelere saldırırken, her şey kontrolden çıktı, binalar yakıldı, yağmalandı, sokak aralarındaki çatışmalarda 3 saldırgan öldü.

Bunun duyulması üzerine, geç saatlere kadar süren olaylarda, ölü sayısı 111'e çıktı.