Gündem

Maraş 30 yıl sonra anılıyor

30 yıl önce, 111 kişinin öldüğü, 1000'in üzerinde insanın yaralandığı Maraş katliamının gerçek failleri hala belirsiz

20 Aralık 2008 02:00

Maraş'ta, 19 Aralık 1978 tarihinde Alevi yurttaşlara karşı başlatılan ve ancak bir hafta sonra önlenebilen saldırının üzerinden tam 30 yıl geçti. Resmi kaynaklara göre olaylarda 111 kişi öldü, 1000'in üzerinde insan yaralandı, 552 ev ve 289 işyeri yakıldı, yıkıldı. Olaylardan sonra Alevi nüfusun yüzde 80'i kenti terk etti. Yargılama süresi onlarca yıl sürdü. Gerçek faillere hiçbir zaman ulaşılamadı. Avukat Yalnız Tüteloğlu, Radikal'de (20 Aralık 2008) yayımlanan yazısında, Maraş olaylarını yeniden hatırlattı. İşte Tüteloğlu'nun yazısı:

 
"78 Maraş’ı faşizmin kan kırmızı fotoğrafı; içinde 30 yıldır dinmeyen ölü çocuk ve kadın çığlıkları, parçalanmış, yanmış bedenlerin kokusu. Dün gibi 30 yıldır dün gibi. Çünkü ağıtı yakılmadı, hesabı sorulmadı, unutuldu, unutturuldu. Belleği çürümüş ülkemin alnına bir kara da Maraş’ta çalındı. Bugün dağınıksak, etkisizsek, yoksulsak en temel nedeni, Maraş, Sivas, Malatya, Çorum da yaşananlardır. Bu gün dağlarımızda ateş, kentlerimizde duman, yüreklerimizde korku ve gözlerimizde hüzün varsa geçmişin karanlığının umudumuza düşen gölgesidir. Bu gün açamıyorsa her çiçek kendi rengince büyüyemiyorsa her çocuk kendi dilince, bu gün farklı kültürler barış ve kardeşlik içinde yaşayamıyorsa, omuz omuza halaya duramıyorsak, tarihimizin dehlizlerinde akan kandandır. Faşizim kol geziyorsa fütursuz, yaptıkları yanına kaldığındandır.

Maraş’ta 19 Aralık 1978 de başlayan tahrik, propagandalar, tertip ve katliam, 25 Aralık gecesi ancak durdurulabildi. Olaylarda resmi kaynaklara göre 111 kişi öldü, 1000’in üzerinde insan yaralandı. 552 ev ve 289 işyeri yakılıp yıkılarak tahrip edildi. Olayların ardından Alevi nüfusu yüzde 80 i, benzer olayların yaşanacağı kaygısıyla Maraş’ı terk etti, yeriden yurdundan oldu. Maraş katliamından sonra sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar, 1991 yılına kadar sürdü. Aralarında sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açıldı. Sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis cezalarıyla cezalandırıldı. İdam ve müebbet hapis cezaları dışındakilere 1/6 oranında cezai indirim uygulandı. Sıkıyönetim mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozuldu.

Yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmadı. 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle, cezası ertelenenler de serbest bırakıldı. Hüküm giyenlerin tümü sıradan insanlardı, gerçek faillere hiç ulaşılamadı, özenle korundular bunun nedeni bu ülkenin aydınlık insanlarınca biliniyordu fakat dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in özel arşivinden çıkan belge katliamda devlet parmağını ortaya koydu, katliamın ‘MİT organizasyonu’ olduğu anlaşıldı. Nitekim Maraş katliamıyla ilgili en önemli isimlerden biri olan dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, MİT’in devletin diğer organlarına istihbarat vermediğini ve katliamla ilgili davanın açılabilmesinin bile büyük önem taşıdığını söyledi. Maraş katliamını gerçekleştiren ideolojik anlayış tüm haşmetiyle, devlet aygıtı içindeki ‘en fazla müsadereye mazhar’ statüsünü koruyor, sığ demokrasimizin ‘derin’lerinde, hesap sorulamamasının verdiği
hoyratlıkla, demokrat, solcu, aydın, emekçi, öğrenci katliamlarına devam ediliyor. Konuşanlar ‘eski yaraları kaşımayın’ edebiyatıyla pasifize ediliyor, oysa yara taze, dün gibi ,öldürülen bebeklerin çığlığı kulaklarımızda, Maraş yanıyor, yaralı bir coğrafya adalet arıyor.

30 YILDIR CEVAP BEKLEYEN SORULAR

2006 Yılında 78’liler Girişimi 1978 Maraş katliamının aydınlatılması için Başbakan’a yanıtlaması talebiyle iadeli taahhütlü postayla sorular göndermişti, hiçbir yanıt alınamadı, şimdi o soruları hep birlikte ve yüksek sesle yanıt alıncaya kadar sorma günüdür; devlet katliam planını biliyor muydu? Darbecilerin sorumluluğu var mı? İçişleri Bakanlığı’nın raporu neden açıklanmıyor? Katliamın gerçek bilânçosu ne? Ölümler neden saklandı?
1- Maraş katliamı’ndan bir hafta önce CIA ajanı Paul Henze’nin Maraş’ta görüşmeler yaptığı, katliamın bu görüşmelerde planlandığı ve daha sonra uygulandığı iddia edilmektedir. Bu iddia doğru ise; Henze kimlerle görüşmüştür? Bu görüşmelerde katliam planı yapılmış mıdır? Devletin istihbarat örgütleri bu katliam planını öğrenmişler midir? İçişleri Bakanlığı, Valilik ve Emniyet arasındaki yazışma ve haberleşmelerde bu konu görüşülmüş müdür? Henze hakkında bu nedenle bir dava ikame edilmiş midir? Bu konu ile ilgili olarak ABD hükümetiyle Türk Hükümeti arasında yapılmış resmi yazışmalar var mıdır?
2- ABD’li yetkiler “Türkiye’yi komünizmden koruduk, Türkiye bize üç askeri darbe borçludur”diye açıklamalar yaptılar. Bu açıklamaya göre Maraş katliamı ile bu koruma planı arasında bir ilişki var mıdır?
3- Türkiye’de darbe öncesi yapılan pek çok katliam gibi Maraş katliamının da darbeye zemin hazırlamak ve meşruiyet kazandırmak için yapıldığı iddia edilmektedir. Bu anlamda darbeci generallerin bu katliamda sorumluğu var mıdır?
4- Maraş katliamının ardından İçişleri Bakanlığı’nın gönderdiği özel araştırma ekibinin hazırladığı rapor niçin kamuoyuna açıklanmıyor. Bu katliamda kullanılmak üzere Maraş’ a giden ülkücülerin olduğu doğru mudur? Olaylar sırasında Maraş’ta olduklarını kanıtlayan otel kayıt belgeleri bulunmakta mıdır? Olaylar öncesi bu kişilerin Maraş’ta bazı görüşmeler ve hazırlıklar yaptığı bilgisi de bu raporda yer almakta mıdır?
5- Ecevit arşivinde çıktığı iddia edilen ve Maraş’taki olaylarda yer alan 4 MİT ajanı kimlerdir? Bu kişilerin isimlerini açıklamayı düşünüyor musunuz? Bu kişilerin MHP ile bir bağlantısı var mıdır?
6- Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu’nu öldüren bombanın bir benzeri Maraş’ta ülkücülerde yakalanmış mıdır? Yakalandı ise kimlerde yakalanmıştır? Bu bombalar nerede, hangi kurumda hazırlanmıştır? Bombalı paketler kaç yere postalanmıştır? Bu bombalardan Maraş’ta kaç adet ele geçirilmiştir?
7- Maraş katliamının gerçek bilançosu nedir? Kaç insan ölmüştür? Ölenlerin sayısı resmi açıklamadan daha fazla ise, bazı ölümler neden kamuoyundan gizlenmiştir?
8- Cuma Avcı’nın Çiçek Sineması’na patlayıcı attığı gerekçesiyle teşhis ettiği polis memuru Hasan Aydın hakkında ne yapılmıştır? Hasan Aydın şimdi nerede ve ne görevdedir?
9- Neden Cuma Avcı’nın Hasan Aydın’ı teşhisi tutanak haline getirilmemiştir. Bu teşhisi tutanak haline getirmeyen Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Işıklı hakkında ne yapılmıştır. Bu kimse şimdi nerededir?
10- Katliam sırasında Maraş’ta oldukları tespit edilen İskenderun Demir Çelik İşletme Fabrikası Stok Kontrol Müdür Yardımcısı Hayri Kuşçu ile Çelik İş Sendikası’ndan Tuncay Tevekli ile ilgili neler yapılmıştır?
11- Adana’dan Malatya Özel Doğu Kliniği doktoru Muhittin Turgut’u telefonla arayarak “Maraş’tan oraya yaralılar gelecek dikkatli olun” diyen kimdir ve bu şahıs ve Muhittin Turgut hakkında ne yapılmıştır?
12- Katliam öncesi Maraş Eden Yağ Fabrikası’nda toplantı düzenlemiş olanlar, AP İl Başkanı, Belediye Başkanı, MİSK Bölge temsilcisi ve fabrika sahipleriyle ilgili neler yapılmıştır?
13- Maraş katliamı sırasında çeşitli illerden gelen ve otellerde seyyar milli piyangocular kimliğiyle kalanlar kimlerdir?
Bu soruların yanıtı bulunmadan, yeni deliller, bilgiler ve belgeler değerlendirilerek dosya tekrar açılmadan, gerçek failler cezalarını çekmeden, bu ülkenin nüfus cüzdanını hiçbir yurttaş onurla ve başı dik taşıyamayacak, hiçbir yetkili çocuklarının gözlerinin içine utanmadan bakamayacak, onlara aydınlık bir gelecek sunamayacaktır.