Dünya

Mansur: Barışın önündeki engel Yahudi yerleşimleridir BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (A.A)

19 Ocak 2012 02:45

-Mansur: Barışın önündeki engel Yahudi yerleşimleridir BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (A.A) - 19.01.2012 - BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un insani işlerden sorumlu yardımcısı Valerie Amos, BM Güvenlik Konseyi'ne Filistin'deki insani durumla ilgili bilgi verdi ve Yahudi yerleşimlerin gayrımeşru olduğunun Konsey'de dile getirildiğini bildirdi. Basına kapalı brifingin ardından gazetecilere açıklama yapan Amos, Filistin topraklarında Yahudi yerleşimlerinin ve özellikle Gazze'deki ablukanın Filistin'in ekonomisine ve insanlarına olan etkisi hakkında Konsey'e bilgi sunduğunu söyledi. Amos, Gazze'ye giden malların ve Gazze'nin ihraç ettiği ürünlerin, İsrail'in kontrol ettiği geçiş kapılarındaki zorluklar ve Kani geçiş kapısının kapatılması nedeniyle daha da azalmasından korktuğunu dile getirdi. Yahudi asıllı bir gazetecinin, ''Gazze hala İsrail işgali altında mı? Halbuki İsrail oradan çoktan çıktı'' sorusu üzerine Amos, ''Ben de zaten 'işgal altındaki toprak olan Batı Şeria ve Gazze' dedim. Batı Şeria biliyorsunuz İsrail yönetimi altında'' dedi. Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere artan oranda şiddet eylemlerinde bulunduğuna dikkati çeken Amos, bir başka soru üzerine ise Yahudi yerleşimlerinin gayrimeşru olduğunun BM Güvenlik Konseyi'nin neredeyse tüm üyeleri tarafından dile getirildiğini vurguladı. ''Gazze'de ekonomik faaliyet olması için ürün satılması, bunun için de ürünlerin rahatça ülke dışına çıkarılabilmesi lazım'' diyen Amos, ''Bugün Gazze'ye girmesine izin verilen malların oranı, 5 yıl öncekinin ancak yarısı kadar'' ifadesini kullandı. -Filistin, Fas, Azerbaycan ve Mısır Temsilcileri- Amos'un ardından, Filistin, Fas, Azerbaycan ve Mısır'ın BM Temsilcileri de gazetecilere açıklamalarda bulundu. Konsey'in yeni geçici üyelerinden Azerbaycan'ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Tofig Musayev, BM'deki Bağımsızlar Hareketi olarak Valerie Amos'dan Yahudi yerleşimlerinin Konsey'e bilgi vermesini istediklerini belirterek, ''Gayrimeşru olan Yahudi yerleşimleri derhal sona ermelidir'' dedi. Konsey'in Arap üye ülkesi olan Fas'ın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Muhammed Louliçki de Konsey'in Amos tarafından konuyla ilgili bilgilendirilmesini istediklerini söyledi. Louliçki, ''İsrail'in yerleşim faaliyetlerinin, Filistinlilerin normal hayatlarını devam ettirmelerini engellediği ve bu politikanın sona erdirilmesi konusunda Konsey'de bir uzlaşma oldu. İsrail, Filistinlilere görüşmelere yeniden başlama yolundaki samimi siyasi iradesini bu yerleşim faaliyetlerini durdurarak göstermeli'' diye konuştu. Mısır'ın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçisi Maged A. Abdelaziz de Bağlantısızlar Hareketi'nin başkanı olarak kendilerinin Yahudi yerleşimlerine karşı olduklarını kauoyuna açıkladıklarını, İsrail'in yerleşim faaliyetlerinin askıya almamasının üzüntü verici olduğunu belirtti. Filistin'in BM Temsilcisi Riyad Mansur da Azerbaycan, Fas ve Mısır temsilcilerine, aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkılatına, Arap Birliğine ve Afrika Birliğine konunun Konsey'in gündemine getirilmesine destek oldukları için teşekkür etti. Yahudi yerleşimlerinin ve yerleşimcilerinin Filistinlilere şiddet içeren eylemlerinin 2011 yılında arttığına işaret eden Mansur, ''BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu'na bu konuda sorumluluklarını reddetmedikleri için teşekkür ediyoruz. Barışın önündeki asıl engel olan ve Amman görüşmelerinin de yolunu açacak olan husus, Yahudi yerleşimlerinin sona erdirilmesidir ve bu konuda uluslararası toplum da aynı düşüncede. İsrail'den bu yasadışı yerleşim faaliyetlerini sona erdirerek sorumluluklarını yerine getirmesi bekleniyor'' dedi. Mansur, ''Amos'un, Gazze'nin işgal altında olmadığını söylediğinin'' belirtilmesi üzerine ise, ''Hayır, Sayın Amos böyle demedi, uluslararası hukuk bu açıdan çok açıktır, 1967 yılında işgal edilen tüm topraklar; Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs işgal edilmiş topraklardır'' ifadesini kullandı. Mansur, Filistinli gruplar içinde uzlaşma sağlanması için DE ellerinden geleni yaptıklarını belirtti. Mansur, bir soru üzerine, Ortadoğu Dörtlüsü'nün verdiği 3 aylık süre olan 26 Ocak'a kadar İsrail'in yükümlülüklerine yerine getirmesini beklediklerini sözlerine ekledi. -İsrail temsilcisi- İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ron Prosor ise barışın önündeki engelin Yahudi yerleşimlerinin olmadığını savunarak, ''Barışın önündeki asıl engel Filistin tarafının geri dönme hakkındaki ısrarıdır, bunu savunmasıdır, bunu İsrail içinde solcu gruplar bile kabul edemez, asıl mesele budur, ama bunu kimse konuşmuyor'' dedi. ''Bugün BM Güvenlik Konseyi'nin İran, Suriye, Irak ve Libya gibi önemli konuları görüşmek yerine Gazze'de insani durumu görüşmesi, Konsey gündeminin Filistinliler tarafından zorla kaçırılmasıdır'' görüşünü savunan Prosor, ''Barışın önündeki engel gerçekten Yahudi yerleşimleriyse biz yerleşimleri 10 ay askıya aldığımız zaman neden Filistinliler hiçbir şey yapmadı? Sürekli bizi suçluyorlar ama kendileri yapıcı hiçbir şey yapmıyor'' dedi. ''Gazze'de insani kriz diye bir şey yoktur, bunu BM yetkilileri de söylüyor'' iddiasında bulunan Prosor, İsrail topraklarının ise Gazze'den  roket saldırılarına maruz kaldığını söyledi. Prosor, Mısır'ın Gazze'ye açılan Refah sınır kapısını da tümüyle açık tutmadığının nedense hiç dile getirilmediğini ifade etti. Amman'daki görüşmelerden umutlu olduğunu söyleyen Prosor, ''Bugün önemli olan iki tarafın direkt görüşmeleridir, yoksa üçüncü tarafların baskılarıyla ya da BM'de bu konunun bugün göndeme gelmesiyle sorunlarımız çözülemez. Tek çözüm oturup konuşmaktır, biz barıştan yanayız'' dedi. Bu arada, BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), bir açıklama yaparak, Batı Şeria ve 2008 yılındaki İsrail saldırısından dolayı hala zor durumda bulunan Gazze'deki Filistinlilere yardım etmek için uluslararası toplumdan 300 milyon dolarlık yardım talebinde bulundu.