Ekonomi

Maliye'den 30 bin şirkete 'kara liste' fişlemesi

Türkiye genelinde çeşitli vergi dairelerinin 30 binden fazla şirketi ’Kod: 5’ adı verilen 'kara liste'lere aldığı belirlendi.

20 Nisan 2009 03:00

Türkiye genelinde çeşitli vergi dairelerinin 30 binden fazla şirketi ’Kod: 5’ adı verilen ve usulsüzlük türüne göre maddelere ayrılarak çeşitlendirilmiş ’kara liste’lere aldığı belirlendi.


Türkiye genelinde çeşitli vergi dairelerinin 30 binden fazla şirketi ’Kod: 5’ adı verilen ve usulsüzlük türüne göre maddelere ayrılarak çeşitlendirilmiş ’kara liste’lere aldığı belirlendi. Maliye’nin "Kod: 5"e aldığı şirketlerin eli kolu anında bağlanıyor. Bu şirketleri yerel mahkemeler ve Danıştay’ın aldığı kararlar kurtarıyor.


Hürriyet'in haberine göre; Küresel ekonomik kriz dünyayı sarsmaya devam ederken, Maliye Bakanlığı Türkiye genelinde 30 binden fazla şirketi bir de "Kod: 5" adı verilen bir tür "kara liste"yle kıskaca aldı. Maliye Bakanlığı’nın vergi daireleri üzerinden "usulsüzlük türü"ne göre düzenlediği listelere giren şirketlerin eli kolu bağlanıyor, işlerini yürütmesi, fabrikalarında çarkları döndürmesi zorlaşıyor. Şirketler, Maliye’nin bu tavrı üzerine soluğu yerel mahkemelerde, gerekirse Danıştay’da alıyor. Açılan davaların hemen hepsi, "Kod: 5"e alınan şirketlerin lehine sonuçlanıyor. Davaların karar yazılarında, vergi dairelerinin şirketleri bu listelere almalarının hukuki dayanağı bulunmadığı, Anayasa’ya aykırı işlemler yapıldığı vurgulanıyor. Danıştay’da sonuçlanan bir davanın karar metni, Maliye’ye hukuk ve ekonomi dersi verir içerik taşıyor.

Ticareti olumsuz etkiler

Bir vergi mükellefinin, ’Kod:5-2 listesinden çıkarılması’ talebiyle, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı aleyhine, İstanbul 8’inci Vergi Mahkemesi’nde açtığı davada mahkeme mükellef aleyhine karar verdi. Mükellef, bu kararı temyiz için Danıştay’a götürdü. Danıştay 4’üncü Dairesi, 2007/3810 esas ve 2008/1796 karar nolu kararıyla İstanbul 8’inci Vergi Mahkemesi’nin kararını bozdu. Danıştay, "Kod: 5-2" yani, "Haklarında rapor bulunmamakla birlikte sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı veya düzenlediği konusunda tespit bulunanlar listesi"ne alınmış vergi mükellefinin böyle bir listede yer almasının "ticari ve ekonomik durumunu olumsuz etkileme ihtimali olan kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğuna" karar verdi ve davayı reddeden yerel vergi mahkemesinin kararında "hukuka uygunluk görülmediği" gerekçesiyle kararı bozdu.

Anayasa’ya aykırı


M. Engin Kumrulu Başkanlığındaki mahkeme heyeti karar metninde şu tespitlerde bulundu: "Anayasa’nın çalışma ve sözleşme hürriyetini düzenleyen 48’inci maddesinin 2’nci fırasında, devletin, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı... 49’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak... İşsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı hükmüne yer verilmiştir. 73’üncü maddenin 3’üncü fıkrasında da vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı belirtilmiştir. Dayanağını Anayasa’ya uygun çıkarılmış kanunlardan almayan düzenlemelerle bir takım hak ve yükümlülükler getirilemez. Gerek davalı idarenin, gerek bağlı bulunduğu üst makamların, mükellefleri bu şekilde kategorize edebilmelerine olanak sağlayan hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı gibi Anayasa’da buna izin veren hüküm de yer almamaktadır. Hukuka aykırı biçimde idarenin oluşturduğu sınıflandırma ile davacının adına sözü edilen listede yer verilmiş olması nedeniyle temyiz isteminin kabulüyle İstanbul 8’inci Vergi Mahkemesi’nin kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi."

Mahkemeler ’dur’ diyor, vergi idaresi vazgeçmiyor

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın mahkeme kararlarına rağmen, mükellefler aleyhine aynı işlemleri sürekli tekrarladığı görülüyor. Bir "Kod: 5" işleminde Vergi Mahkemesi’nin mükellefin yürütmeyi durdurma talebini reddetmesi üzerine, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne taşınan davada mükellef lehine yürütme durduruldu. Bölge İdare Mehkemesi, Anayasa’nın 48 ve 49’uncu maddelerine gönderme yaparak kararında özetle "Hukuka aykırı biçimde idarenin kendi içinde oluşturduğu sınıflandırma ile davacının Kod: 5 listesinde yer alması yolunda tesis edilen işlemde hukuku uyarlık görülmediğinden... Kod 5 listesine alınma işleminin yürütmesinin teminat aranmaksızın durdurulmasına..."

Vergi Mahkemesi: Bu listeler hukuka aykırı

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 4 farklı mükellefi "Kod:5" kapsamında 1, 2, 3 ve 4 listelerine almasıyla başlayan ve sonuçlanan 4 farklı davada İstanbul 6’ncı Vergi Mahkemesi mükellefler lehine yürütmeyi durdurdu. Mahkeme Heyeti, Esas No’ları: 2008/2970, 2008/3024, 2008/3102 ve 2008/3074 olan bu davalarda da tıpkı Danıştay gibi Anayasa’nın 48’inci maddesi 2’inci fıkrasına, 49’uncu maddesi 2’inci fıkrasına gönderme yaptı ve 73’üncü maddenin 3’üncü fıkrasının ise vergi ödevi başlığında bu alandaki düzenlemelerin kanunla yapılabileceği hükmünü hatırlattı. Mahkeme, Anayasa’da vergi dairesinin söz konusu tasarrufuna izin veren hüküm bulunmadığını belirtti ve şu görüşleri dile getirdi: "Yasal dayanağı olmadan, hukuka aykırı biçimde idarenin kendi içerisinde oluşturduğu bir sınıflandırma ve davacının hakkında olumsuzluk tespit edilen mükellefler listesi olarak adlandırılan listede yer alması mümkün bulunmadığından... Hesapları incelenen davacı şirketin sahte belge düzenleme ve kullanma fiili ile ilgili olarak eleştiri konusu olacak herhangi bir duruma rastlanmadığı belirtildiğinden, dava konusu işlem bu nedenle de hukuka aykırıdır. Davacının yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracak nitelikte bulunması nedeniyle 2577 sayılı yasanın 27/2 maddesi uyarınca yürütülmesinin dava sonuçlanıncaya kadar teminat aranmaksızın durdurulmasına."

İSMMMO: Liste mutlaka rapora dayanmalı

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, "Kod: 5" uygulamasının naylon fatura ve kayıt dışılıkla mücadele için İdare tarafından yürütülen bir uygulama olduğunu ancak, sağlıklı altyapı olmadından ciddi karışıklıklara da yol açabildiğini söyledi. Arıkan, şöyle konuştu: "Bize göre ticari hayatın tıkanmaması için bu ’Kod’ uygulamaları gözden geçirilmeli. Liste uygulaması mutlaka bir vergi inceleme raporuna dayanmalı. Böyle olmayınca firma yargıya gidiyor ve sorun öyle çözülüyor. Vergi inceleme raporuyla bir firmayı kara listeye almak da, onun ticari hayatını olumsuz engellemek de zor bir karar olmalı. Çünkü ’her vergi inceleme raporu doğrudur’ diye bir algılama yanlış."

TÜRMOB: Mahkeme listeden çıkarsa da sorunlar bitmiyor

TÜRKİYE Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Masum Türker, "Kod: 5" uygulamalarının birçok şirketin ticari hayatını olumsuz etkilediğini söyledi ve "Bir firma listeden mahkeme yoluyla çıksa bile sorun çözülmüyor. O firmayla alışveriş yapmış firmalar yine sıkıntı yaşamaya devam ediyor" dedi. Türker, bu uygulamanın işleyişindeki açıklardan dolayı diğer mükelleflerin de zorda kalabildiğini belirtti ve "Ülkemizde toplumsal düzeni ve ticari hayatın işleyişini sağlamakla devlet görevlidir. Fertler sorumlu değildir. Fertler her firmayı ’nedir, ne yapar’ diye polis gibi araştıramaz. Bu yüzden listeye girdiğinizde bazen ticari hayatınızın akışı bile durabilir" diye