Maliye, Doğan Yayın Holding'in bağlı ortaklıklarından gecikme faizi dahil 4 milyar 823 milyon liralık vergi cezası tutarı kadar teminat istedi. Doğan teminat gösteremediği takdirde ihtiyati haciz süreci başlayacak.
SPK, Doğan hakkında suç duyurusunda bulunacak
Çeşitli vergi daireleri, Doğan Yayın Holding ve bağlı ortaklıklara kesilen 3.8 milyar TL’lik vergi aslı ve vergi cezalarına gecikme faizini de ekleyip, 15 gün içinde 4 milyar 823 milyon TL teminat talep etti. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan; “Maliye, 2009 yılı için toplam 3.7 milyar TL vergi ve ceza kesmeyi öngörüyordu, 4.8 milyar TL ile kesilen cezalar 20 milyar TL’yi buldu” dedi.
Doğan Yayın Holding’in, Koordinatör Murat Doğu ve Yönetim Kurulu Üyesi Soner Gedik imzalarıyla Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yaptığı açıklamaya göre; vergi dairesi, Doğan Yayın ve bağlı ortaklıklara kesilen vergi aslı ve vergi cezaları ile bunlara ilişkin hesaplanan gecikme faizi tutarı için toplam 4 milyar 823 milyon 825 bin 987,33 lira teminatın 15 gün içinde gösterilmesini talep etti.
Hukuk yolu açık
KAP’ta yayımlanan özel durum açıklamasına göre, ilgili vergi daireleri, daha önce kamuya açıklanan 2005, 2006 ve 2007 hesap dönemlerine ait vergi inceleme raporları ile ilgili olarak doğrudan bağlı ortaklık olan Doğan TV Holding A.Ş. ile dolaylı bağlı ortaklıklar D Yapım Reklamcılık ve Dağıtım A.Ş, Doğan Prodüksiyon Hizmetleri A.Ş. ve Alp Görsel İletişim Hizmetleri A.Ş.’den, daha önce kamuya açıklanan rakamın gecikme faizini de ekleyip 4.8 milyar TL’yi geçen teminat istedi. Doğan Yayın Holding, teminat istemi ve devamındaki işlemler hakkında yasal yollara müracaat edecek.
Yasaya göre teminat olarak nakit, banka teminat mektubu, Hazine bonosu ve devlet tahvili verilmesi gerekiyor. Vergi konularında uzman olan Prof. Şükrü Kızılot, “Teminat istenmesi ile ilgili hukuk yolu açık. Yürütmeyi durdurma istenebilir, yürütmeyi durdurma kararı çıkabilir. Grup dava açacağı için, mahkeme sonuçlanıncaya kadar 1 kuruş tahsilat yapılamaz” dedi. Prof. Kızılot, şu noktaların altını çizdi: “Yürütmeyi durdurma yolu izlenebilir. İstanbul Vergi Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verirse teminat olayı ortadan kalkar. Vergi Mahkemesi’ne başvurulur. 15 günlük süre dolmadan savunma istenebilir. Yürütmeyi durdurma kararı verilebilir. Mahkeme bitene kadar teminat istenemiyor. Yine; İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanun’un 27’nci maddesinin 3’üncü bendine göre ‘Vergi mahkemesinden karar çıkıncaya kadar tahsilat yapılmaz.’ Dava sonuçlanana kadar, ki ortalama 1-1.5 yıl sürer, 1 lira bile tahsilat yapılamaz.”
Teminat 2 konuda istenir
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavriler Odası Başkanı Yahya Arıkan ise, kesilen görülmemiş vergi ve vergi cezalarının ardından rekor teminat istenmesi ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Yasal anlamda bir vergi ve ceza doğmuşsa, bununla ilgili teminat istenmesi yasalara uygun. Fakat teminat genelde 2 konuda istenir: Birincisi vergi ve ceza kesilen firmaların sahiplerinin malını elden çıkarma ihtimali olduğu zaman. İkincisi de sahiplerinin yurt dışına çıkma olasılığı varsa. Ortada bir çok alanda yatırımları bulunan saygın bir işadamı ve hoding yapılanması var. Bunu da vergi ve vergi cezası gibi çok ilginç bir adım olarak yorumluyorum. ”
Arıkan: İlk 6 ayda 2009 hedefinin 4 katı ceza kesildi
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan; hükümetin açıkladığı 2009 bütçesine göre; Maliye’nin 3.7 milyar TL’lik ceza geliri beklediğini hatırlatarak “Bunun 2 milyar TL’si vergi ve vergi cezalarından olacaktı. Fakat daha ilk 6 ayda kriz nedeniyle iç piyasanın durgun olmasına rağmen 15 milyar TL ceza kesildi. 3.7 milyar TL’lik hedefe rağmen ilk 6 aylık rakam 15 milyar TL oldu. Bu son 4.8 milyar TL ile birlikte 20 milyar TL’yi buluyor” dedi. İş dünyasının bunu iyi düşünmesi gerektiğini vurgulayan Yahya Arıkan “15 milyar TL ceza, 6 ayda kesildi. Ne oluyor? Bütçe açıkları, vergi cezaları ile mi kapatılmak isteniyor, diye düşünülmeli. Çok düşündürücü buluyorum. Neredeyse, yıllık hedefin 5 misli bir rakam var ortada. Kriz ortamında bu kadar ceza çok düşündürücü. Yani, kayıt dışı ekonomi yerine kayıtlı mükellefin üzerine gidiliyor” ifadelerini kullandı. Cezaların ‘kamu düzenini sağlamak anlamında eğitici’ olarak ele alınması gerektiğini söyleyen Yahya Arıkan, “Bu cezalar kamu düzenini sağlamak değil, başka bir noktaya doğru gidiyor. Gelir İdaresi’nin özerkleşmesi son derece önemli. IMF de bunu istiyor” diye konuştu.