Gündem

Mahmut Acar: Sanıkları kaçırmasınlar

Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi Başkanı Mahmut Acar, 'Kanun uygulandı, yurtdışına çıkış yasağı konuldu' dedi.

06 Ocak 2011 02:00

T24 - Hizbullah sanıklarını tahliye eden Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi Başkanı Mahmut Acar, “Kanun uygulandı, yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Cezalar onanırsa, tahliye edilen sanıkların tutuklanması gerekir. Sanıkları kaçırmasınlar” dedi.

Acar, dosyanın 26 Ekim’de geldiğini ve aynı gün hâkime verdiğini anlatarak, “Arkadaşlarım, insan üstü çabayla çalışıyor. Hak kaybı olmasın diye uğraşıyoruz” diye konuştu. Hürriyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle: 

Hizbullah davası sanıklarını tahliye eden Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin Başkanı Mahmut Acar, “Arkadaşlar kanunu uyguladı ve tahliye kararlarını verdi. Adli kontrol tedbirine başvurup, sanıklar için yurtdışına da çıkış yasağı koydular, alabilecekleri her türlü tedbiri aldılar. Cezalar onanırsa, tahliye edilen sanıkların tutuklanması gerekir. Sanıkları kaçırmasınlar” dedi. Acar, Hizbullah dosyasının bozulup geri geldiğini ve bekletilmediğini belirterek, tahliyelerin altında hiçbir şekilde kasıt aranmaması gerektiğini söyledi. Acar, şu değerlendirmeleri yaptı:

Tahliye kararı verilen dosya, Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29 sanıklı Hizbullah dosyası. 10 sanık tahliye edilmiş. Dosya bize Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan 26 Ekim’de 2010’da gelmiş. CMK 216’ya göre tebliğnameleri sanıklara ve katılanlara, biz daire olarak tebliğ edeceğiz. 


Tebligatta büyük sıkıntı

Tebligatlar çok uzun sürüyor. Postane 1 aydan önce tebligat alamıyor. Bizim kargo ile tebligat yapma imkanımız yok. Hizbullah davasında da tebligatlar başlamış. Bazı tebligatlar, Hizbullah sanıklarının adres değişikliği nedeniyle iade edilmiş. Adresinde bulunamayanlara yeniden tebligat yapılacak. Bazılarının avukatları değişmiş. Yeni avukatlarına tebliğname gönderilecek. Bunlar bizden kaynaklanan gecikmeler değil. Yasalar böyle. Tebligatta çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Eğer tebligatlar tamamlanırsa, 26 Ocak’ta duruşma yapılacak. Yoksa tebligat yapılamadığı için duruşma ertelenecek. 


'Aynı gün hâkime verdim'

Bu dosya 26 Ekim 2010’da bize geldiği gün, tetkik hâkimi arkadaşa, ‘Al dosyayı incele, duruşmaya kadar hazır ol’ diye görev verdim. Duruşma yapıldıktan sonra da en yakın sürede kararı vereceğiz. Bu dava çuvallar dolusu 50-100 klasör. Çok sanıklı ve çetrefilli bir dosya. Okunması da uzun sürüyor. Bu çok sanıklı dosyalarda irtibat kurmak gerekiyor. Birbiri ile irtibatlı suçlar çünkü. Bu tip dosyaları biz tetkik hâkimine 3-4 ay okutuyoruz. 

Gözden kaçan diğer bir husus da Hizbullah davası da 1 veya 2 bozma gördü. Yasalar değişiyor, dosyalara yasa bozmaları uygulanıyor. Her bozmadan sonra dosyanın yerel mahkemeye gidip gelişi 1-2 yılı alıyor. Bunların hiçbir dikkate alınmıyor. 


'Dosya sırasını bozamayız'

Biz 2010 yılında 14 bin karar verdik. Maalesef 27 bin dosya devretti. İş yükümüz çok fazla. Arkadaşlarım, insan üstü çabayla çalışıyor. Ben tetkik hâkimlerine, ‘zamanaşamına yakın, tutuklu işlere öncelik verelim’ diye talimat verdim. Hak kaybı olmasın diye uğraşıyoruz. Ama dosyalara da belli bir sıra ile bakıyoruz. Herkes UYAP’tan takip ediyor. Sırayı bozmamız mümkün değil.