Gündem

Mahkeme kararıyla dinleme suç değil

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkeme kararına dayanan dinlemelerin suç oluşturmayacağını belirterek, kamu görevlileri hakkında ’kovuşturmaya yer olmadığına&rsq

19 Kasım 2008 02:00

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkeme kararına dayanan dinlemelerin suç oluşturmayacağını belirterek, kamu görevlileri hakkında ’kovuşturmaya yer olmadığına’ karar verdi.

MİT, emniyet ve jandarmanın ülke genelindeki iletişim kayıtlarını izlemesi, Yargıtay’ın “hukuka aykırı” kararına rağmen, yapanın yanına kâr kaldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun, izlemeyi yapan MİT ve emniyet görevlileri hakkındaki suç duyurusunu takipsizlikle sonuçlandırdı. Karara, Yargıtay’ın hukuka aykırı nitelemesine rağmen ortadan kaldırılmayan izleme kararları gerekçe gösterildi.

Görevlilerin bu kararı uyguladıkları için suçlanamayacağı belirtildi. Böylece, genel nitelikli izleme kararlarıyla Yargıtay savcılarının bile izlenebildiği açığa çıktı. Hakkında suç şüphesi olmamasına rağmen, iletişimi izlenen kimsenin hesap soramayacağı anlaşıldı.

Yargıtay kararına rağmen

Milliyet'in, Türkiye genelinde, telefon, faks, elektronik posta ve benzeri şekillerde yapılan iletişimin, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla MİT, emniyet ve jandarma tarafından 2007'de üç ay boyunca "izlendiğini" (kimin kimi, ne zaman aradığı, ne kadar süre görüştüğü, aranan ve arayan kişilerin nerede olduğu gibi somut bilgileri içeren takip yöntemi) açığa çıkarmasının ardından, Yargıtay çarpıcı bir karara imza attı.

Jandarmanın genel nitelikli izleme yapmasına yönelik kararı ortadan kaldıran Yargıtay, mevzuata göre, istihbarat amaçlı da olsa izleme kararlarında izlenecek kişinin ad ve numarasının açıkça belirtilmesi gerektiğini vurguladı.

İki kez yetki verilmiş

Bu kararın ardından Adalet Bakanlığı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Eminağaoğlu, bakanlıktan, "emniyet ve MİT ile ilgili izleme kararlarının ortadan kaldırılması için Yargıtay'a taşınmasını" istedi. Bakanlık, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, "Bana göre de hukuka aykırı" demesine rağmen, kararları "uygulama süresinin geçtiği" gerekçesiyle Yargıtay'a taşıyamayacağına karar verdi. Bu karar, emniyet ve MİT'e, 2008'de de iki kez 3'er aylık periyotlarla ülke genelindeki iletişimi izleme yetkisi verildiğini de açığa çıkardı.

Çarpıtılmış haberler

Eminağaoğlu, Ankara Başsavcılığı'na sunduğu suç duyurusunda, "izleme kararları nedeniyle, MİT ve emniyetin kendisine ve YARSAV'a ait telefonları ve bilgisayar yazışmalarını izlediğini, buna son dönemde hakkında ortaya atılan iddialara ilişkin çarpıtılmış haberlerin yol açtığını öne sürdü.

Eminağaoğlu, emniyet ve MİT yetkilileri ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) görevlileri hakkında dava açılmasını istedi. Ankara Başsavcılığı, mahkeme kararlarını uygulayan kişilerin suç işlemediğine hükmetti.

Takipsizlik kararında başsavcılığın, söz konusu kararları veren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi ile kararları uygulayan TİB'e başvurduğu anlatıldı. Kararda, mahkeme ve TİB'in, "Yasaya aykırı karar verilmesi söz konusu değildir" yorumunu yaptığı belirtildi.
Kararda, "Şikayet edilen kurum yetkililerinin, kendi talepleri üzerine de olsa verilen mahkeme kararlarını uyguladıkları ve mahkeme kararlarının uygulanmasının suç olarak nitelenemeyeceği, atılı suç nedeniyle şikayet edilen kamu görevlileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığı" bildirildi.

Tüm yollar kapalı

Böylece, genel nitelikli izleme kararlarının engellenebilmesi olanağı kalmadı. Gizli olan kararlara, kimse tarafından bilinmediği için süresinde itiraz edilemeyecek.
Bakanlık da, uygulama süresi geçtikten sonra kararlara itiraz edemeyeceğini bildirdi. Başsavcılık da itiraz edilemeyen kararları uygulayanların suç işlemediğine hükmetti.
Bu yorum, mahkemelerin benzer biçimde ülke genelindeki iletişimin "dinlenmesi" yönünde kararlara imza atması olasılığını da akla getirdi. Çıkması halinde, bu tip kararların engellenmesinin mümkün olamayabileceği belirtiliyor.

Mevzuata aykırı olarak savcılar da izlenir

Karar, genel nitelikli izleme kararlarının Yargıtay savcılarının iletişiminin bile "izlenmesine" yol açtığını ortaya koydu. Savcılık, dolaylı biçimde, Eminağaoğlu'nun "izlendiği" iddiasının doğru olduğunu açıkladı, ancak bunun suç oluşturmadığını bildirdi. Mevzuata göre, bir savcının iletişimi, ancak özel bir hukuki süreçle izlenebiliyor.

Eminağaoğlu, "Karar, söz konusu hukuka aykırı kararların varlığını ortaya çıkartmıştır. Bu kararları mahkemenin vermesi, hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaz. İtiraz edeceğim. Kararları hukuk denetiminden ısrarla kaçıran Adalet Bakanlığı ile ilgili de suç duyurusunda bulunacağım. Bu kararlar uygulandı, verileri kullanılıyor" dedi.

Dinlemeye takılan bilgiler basında

YARSAV Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun suç duyurusundaki, 'çarpıtılmış haberlere' konu olduğunu öne sürdüğü özel yaşamına ilişkin basına yansıyan bazı bilgiler şunlardı:
- Sağlık muayenesi için GATA'ya gittiği gün ve saatin detaylarıyla haberleştirilmesi.
- Avukat bir meslektaşıyla fotoğraflarının çekilip, gerçekdışı iddialarla haberleştirilmesi. Avukatın tüm kimlik bilgilerinin haberde detaylarıyla yer alması.
- Kişisel elektronik postalarının bazı dava dosyalarına yansıması.
- Yaptığı bazı soruşturmalarla ilgili bilgilerin basına yansıması.