*Mahfi Eğilmez
Sanayi Üretiminin DurumuEkonominin üretim tarafındaki durumu saptayabilmek için sektörlerin durumuyla ilgili verilere sahip olmak gerekiyor. Bu konuda eldeki tek güncel veri sanayi üretimi olduğu ve sanayi üretimi GSYH’deki payının yüksek olmamasına karşılık bütün sektörleri etkileyecek bir yapıda olduğu için sanayi üretimindeki değişimi almamız bize bir fikir verecektir. Grafik sanayi üretimi değişimi gösteriyor (Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/HbGetirHTML.do?id=33799)
Grafiğe göre 2018 yılının ikinci yarısında başlayan ivme kaybı 2019’un son çeyreğine kadar sürmüş, sonrasında sanayi üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre artmış ortaya çıkmıştır. Bu eğilim 2019 yılının mart ayında yeniden düşüşe dönmüş ve nisan ayında geçen yılın nisan ayına göre yüzde 31,4 oranında bir küçülmeyle dibe vurmuştur.
Perakende Satış Hacminin Durumu
Ekonominin talep açısından ne durumda olduğunu saptayabilmek için ekonominin talep durumuna bakmak gerekiyor. Bunu gösterecek en iyi gösterge perakende satış hacmi yıllık değişim oranı. Grafik perakende satış hacmi yıllık değişim oranını 2018 yılı başından bu yana gösteriyor (kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=33813)
Dışticarette Durum
Aşağıdaki tablo dışticarette Ocak – Mayıs sonuçlarını geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıyor (Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=33853)
Dış ticaretteki bu son gelişmeler ‘kur yükselirse ihracat artar’ sloganının normal koşullarda geçerli olduğunun, kriz koşullarında geçerli olmadığının tipi bir örneği. USD TL kuru geçen yılın ortalamasından (5,70) bu yana (6,85) yüzde 20 oranında TL aleyhine değişmiş, bir başka deyişle TL yüzde 20 değer kaybetmiş bulunuyor. Bu durumda normal koşullarda ihracatın artması ve ithalatın düşmesi gerekirdi. Ne var ki bizim ihracat yaptığımız ekonomiler (ihracatımızın yarıya yakını Avrupa Birliği ülkelerine) küçülmeye başladıkları ve o nedenle ithalatlarını düşürdükleri için bizim fiyatımız ne kadar düşerse düşsün ihracatımız artmıyor tam tersine azalıyor. İlk 5 ayda ihracat yüzde 20 düşerken ithalat yüzde 5 düştü. Bu gidiş cari dengenin beklendiği gibi fazla vermeyebileceğinin işareti.
Turizmde Durum
Aşağıdaki tablo Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısında Ocak – Mayıs sonuçlarını geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırmalı olarak gösteriyor Kaynak: https://yigm.ktb.gov.tr/TR-9851/turizm-istatistikleri.html)
Turizmde ilk 2 ay, geçen yılın ilk 2 ayına göre gelen yabancı turist sayısında artış olmuşken mart ayında ciddi bir düşüş olmuş, nisan ve mayıs aylarında ise neredeyse hiç turist gelmemiştir. İlk 5 ayın sonuçlarına göre gelen yabancı turist sayısı geçen yılın ilk 5 ayına göre yüzde 67 azalmıştır. Geçen yılın toplam turizm gelirinin 35 milyar dolar olduğunu düşünür, Avrupa Birliği’nin ve Rusya’nın tatil konusunda olumsuz yaklaşımlarının varlığını dikkate alırsak bu yıl bu gelirin üçte biri düzeyinde bir turizm geliri oldukça başarılı bir sonuç olarak kabul edilmelidir.
Konutta Durum
Aşağıdaki tablo yeni konut fiyatlarındaki gelişmeleri gösteriyor. Fiyat artışları piyasadaki canlanmaya işaret eder) (Kaynak: https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/8bbac42a-c854-4c58-8b0c-e7e55c35ec2d/KFE.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-8bbac42a-c854-4c58-8b0c-e7e55c35ec2d-naYVauP)
2015’den Mayıs 2017’ye kadar reel fiyat artışları azalarak gitse de pozitif seyrederken o aydan itibaren negatife dönmüş ve 2020’de tekrar pozitif olmuş görünüyor. Covid-19 pandemisiyle birlikte gerek faizlerin düşürülmesi gerek uygulanan büyük teşvikler sonucunda konut piyasasında ciddi bir canlanma ortaya çıkmış ve konut fiyatları yükselişe geçmiş bulunuyor. Mevcut durumda TL mevduatın negatif reel faiz aldığı, yabancı para mevduatlarının sıfır faiz aldığı, fonların getirilerinin vergiyle düşürüldüğü bir ortamda insanların zorunlu olarak konut yatırımına yönlendiği düşünüldüğünde bu durumun sürdürülebilir olmadığı genel kabul görüyor.
Otomotivde Durum
Covid – 19 pandemi sürecinde en çok korkulan kesimlerden birisi de otomotiv alt kesimiydi. Aşağıdaki grafik otomotiv sektörünün durumunu gösteriyor (kaynak: http://www.odd.org.tr/folders/2837/categorial1docs/2719/ODD%20BasinBulteni%202%20Haziran%202020.pdf)
Grafik, otomotiv alt kesiminin, 2020 yılının özellikle nisan ve mayıs aylarında, 10 yıllık ortalamaların oldukça gerisinde kaldığını ortaya koyuyor. Buna karşılık 2019 ile karşılaştırıldığında bu yılın kötü olmadığı görülebiliyor.
Büyüme Tahminleri
Bu gelişmelere göre uluslararası kuruluşların Türkiye ekonomisinin 2020 ve 2021 büyümesiyle ilgili tahminleri aşağıda listelenmiş bulunuyor:
OECD’nin parantez içinde verilen tahminleri Covid – 19 pandemisinde ikinci dalga yaşanması olasılığında ortaya çıkabilecek sonuçlara ilişkin tahminleridir.
Geleceğe Bakış
Toplumun geleceğe nasıl baktığını değerlendiren bazı anketler var. Bu anketlerin en önemlilerinden ve en kapsamlılarından birisi TÜİK’in hazırlayıp aylık olarak yayınladığı Ekonomik Güven Endeksidir. Bu bileşik endeks; tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerini, beklenti ve eğilimlerini özetler. Endeks, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor. Endeksin elimizdeki son görünümüne göre oluşturulmuş karşılaştırmalı grafik aşağıdadır
(kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do;jsessionid=nQckp8PP1nGK1pGWw0hyvDZtnp9D4YhvpdzJQScGbBhnlPwpscYG!268723157?id=33930)
Buna göre mart ve nisan aylarında yaşanan büyük güven kaybı mayıs ve haziran aylarında oldukça telafi edilmiş gibi görünüyor.
Özetle; reel ekonomide durum kötü ama toplumun geleceğe dönük beklentisi olumlu yönde değişiyor diyebiliriz.
Bu yazı Mahfi Eğilmez'in kişisel blogundan alınmıştır