*Mahfi Eğilmez
Ekonomik birimler (tüketiciler, üreticiler, şirket yöneticileri) kötü şeyler olacağını beklerse kötü şeyler, iyi şeyler olacağını beklerse iyi şeyler olur. Çünkü bu birimler beklentilere göre tavır alırlar. Örneğin enflasyonun yükseleceğini beklerlerse ürettikleri, sattıkları mal ve hizmetlerin fiyatlarını artırırlar. Ve sonuçta enflasyon yükselir. Beklentileri en çok etkileyen şeylerin başında hükümetlerin ve merkez bankalarının uyguladığı politikalar ve yaklaşımlar gelir. Hükümetin ya da merkez bankasının aldığı yanlış kararlar ya da alması gerektiği halde almadığı bazı kararlar yine beklentileri bozarak ekonomi politikasının etkisiz kalmasına yol açar. Enflasyonun artışa geçtiği bir ortamda enflasyonla mücadele edeceğini açıklamış bir hükümetin vergileri indirmesi ya da enflasyon hedeflemesi uygulayan bir merkez bankasının hızlanan enflasyon ortamında faizleri düşürmesi enflasyonun yükseleceğine ilişkin beklentiler oluşturur.
Beklentilerdeki değişmelerin ne kadar etkili olduğunu yakın geçmişte TCMB Başkanlığına yapılan atama ve görevden alma olayıyla değerlendirelim. 7 Kasım 2020’de TCMB Başkanlığına atanan Naci Ağbal, 19 Kasım 2020’de politika faizini yükseltti ve enflasyonla mücadelede faizi artırmak dâhil sıkı para politikası uygulanacağı vurgusunu yaptı. Ağbal, 20 Mart 2021’de yani atandıktan yaklaşık 4 ay sonra görevinden alındı. Dönem boyunca faiz artırımları ve beklenti anketi sonuçları (TCMB’nin piyasa aktörleri, akademisyen ve gazetecilere uyguladığı anketlere göre oluşan beklentileri gösteriyor) aşağıdaki tablodaki gibi oluştu:
Beklentilerdeki bu hızlı bozulma bir görevden alma olayından çok daha önemli bir şeyi gösteriyor: Ekonomik birimler hükümetin sıkı para politikası yürüteceğine olan inançlarını yitirdiler ve o nedenle beklentileri bozuldu.
TCMB’nin Nisan 2021 anketine göre oluşan 2021 yılı tahminler ve IMF’nin Nisan 2021 tahminleri karşılaştırmalı olarak şöyle görünüyor:
(TCMB Beklenti Anketinin Naci Ağbal’ın görevden alınmasından sonraki durumu, IMF’nin tahminlerinin ise Naci Ağbal’ın görevden alınmasından önceki duruma göre yapılmış tahminleri yansıttığına dikkat edilmelidir.)
Aşağıdaki grafik TCMB Başkanının görevden alınması sonrasında Türkiye’nin CDS priminde (risk priminde) ortaya çıkan anormal sıçramayı gösteriyor (kaynak: Bloomberg HT.)
Tabloların ve grafiğin ortaya koyduğu gerçek çok açıktır: İrrasyonel kararlar, toplum o kararları ne kadar içselleştirmiş olursa olsun, beklentileri son derecede olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Bu yazı Mahfi Eğilmez'in kişisel blogundan alınmıştır