Ekonomi

Mahfi Eğilmez: Hem geçmişi, hem geleceği satarak olduğumuz yerde kalmayı sağladık

Türkiye, son 16 yılda geleceği satmaya devam ederken bir yandan da özelleştirmeler aracılığıyla geçmişi satıp paraya çevirmeye başladı

20 Mayıs 2018 03:40

Mahfi Eğilmez*

Türkiye, eskiden kamu kesimi açıklarını kapatmak için geleceği satardı. Yani iç ve dış borçlanma yapar, gelecekte elde edeceği gelirleri belirli bir indirimle peşin tahsil eder, bununla açığını kapatırdı. Son 16 yılda geleceği satmaya devam ederken bir yandan da özelleştirmeler aracılığıyla geçmişi satıp paraya çevirmeye başladı. Kamu parasıyla yapılmış olan kuruluşlar, tesisler, üretim birimleri satıldı ve açıklar kapatıldı.   

2003 – 2017 yılları arasında özelleştirmelerden elde edilen gelir ya da geçmişi satarak elde edilip kullanılan para tutarı yaklaşık 104,6 milyar TL (61 milyar USD.) (Bu şekilde elde edilen özelleştirme gelirleri ek 1’deki tabloda yer alıyor.)

Geçmişi böylece satıp ele geçen paralarla açıklar kapatılırken, sistem, geleceği satıp oradan gelen paraları da kullanmaya devam etti. 2002 yılı sonunda dış borç stokunun toplamı 129,6 milyar Dolardı. Bu borç stoku, 2017 sonunda 453 milyar Dolara ulaştı. Demek ki bu dönemde 323,4 milyar Dolar dış borçlanma yapıp kullanmışız. Bunun 71,4 milyar Doları kamu kesimince, 273 milyar Doları özel kesimce kullanılmış. (Dış borçlanmadan gelen ve kullanılan paraları ek 2’de görmek mümkün.) 

Kamu kesimi bir yandan da iç borçlanmaya devam etmiş. Bir başka ifadeyle geleceği yalnızca dışarıya borçlanarak değil içeriye borçlanarak da kullanmışız. 2001 yılı sonunda yurtiçi borç stoku 47,3 milyar TL imiş. Bu stok 2017 sonunda 574,1 milyar TL’ye yükselmiş. Yani bu dönemde 526,3 milyar TL iç borcu artırmış kamu kesimi. Yukarıdaki tablolarla birlikte değerlendirebilmek için buradaki TL miktarları yıllık ortalama USD/TL kurlarıyla Dolara çevirirsek 2002 yılı sonunda 31,3 milyar Dolar tutan iç borç stokunun 2017 sonunda 157,3 milyar Dolara yükseldiğini görebiliriz. Demek ki iç borçlanma yoluyla geleceğimizi satarak da 126 milyar Dolarlık para kullanmışız. (İç borçlanmadaki gelişmeleri de ek 3’de görmek mümkün.)
Özetlemek gerekirse 2003 – 2017 arasında 15 yıllık dönemde geçmişi satarak 61 milyar Dolar, iç ve dış borçlanma yoluyla geleceğimizi de satarak 449,4 milyar Dolar olmak üzere toplamda 510 milyar Dolar parayı kullanmışız.

Bu inanılmaz finansman kaynaklarına karşılık ortaya çıkarabildiğimiz ekonomik büyümeyle geldiğimiz nokta, GSYH sıralamasında öteden beri içinde bulunduğumuz dünya 17’nciliği ve kişi başına gelirde öteden beri içinde bulunduğumuz orta gelir tuzağı düzeyi. Bir başka ifadeyle geçmişi ve geleceği satarak ancak bulunduğumuz yerde kalabilmeyi sağlamışız. Oysa hedefimiz ilk on ekonomi arasına girebilmekti.

Bundan sonrası daha da zor görünüyor. Çünkü buraya gelirken evdeki gümüşlerin büyük çoğunluğunu satmış, kamu kesimini, özel kesimi ve bireyleri yüksek oranlarda borçlandırmış bulunuyoruz. Yani satacak fazla gümüşümüz kalmadığı gibi borçlanacak imkânımız da pek kalmamış görünüyor.


*Bu yazı mahfiegilmez.com'dan alınmıştır