Mahfi Eğilmez*
Ağustos ayına kadar Fed’in bu yıl bir kez daha faiz artıracağı ve yıl bitmeden de bilanço küçültme operasyonuna başlayacağı olasılığı oldukça yüksekti. Bugün her iki karar için de olasılık azalmış görünüyor. Bunun dört nedeni olduğunu düşünüyorum: (1) Büyümede kısmi, işsizlikte ise ciddi bir toparlanma olsa da enflasyonda beklenen artış olmuyor. Yani talep henüz ekonomik canlılığın süreklilik kazandığını gösterecek kadar yüksek değil. (2) Hazine’nin borçlanma limitini belirleyen borç tavanına gelmesi Ekim ayı başlarında gerçekleşecek. Kongre eğer o tarihe kadar borç tavanını artırmazsa devletin kapanması söz konusu olacak. Bu, yakın geçmişte de yaşanmış bir mesele ama bu kez başkanlık koltuğunda oturan Trump’a destek çok düşük düzeyde. Dolaysıyla böyle bir kapanma olasılığı var. (3) Harvey Kasırgası ABD’ye ciddi zarar verdi. 16 milyon Amerikalıyı etkileyen kasırganın maliyetinin 180 milyar dolara ulaşabileceği ve ABD üçüncü çeyrek büyümesini olumsuz biçimde etkileyeceği tahmin ediliyor. Bu durumda yıllık büyüme oranı Fed’in tahminlerinin altında kalabilir. (4) Trump yönetiminin ekonomiyle ilgili verdiği sözleri tutamayacağı artık herkes tarafından kabul ediliyor. Bu durumda ekonomide istenen genişlemenin olmayacağı görülebiliyor.
Bu dört nedenle Dolar Endeksi hızla gerilemiş ve 92’ler düzeyine düşmüş bulunuyor. Trump öncesi 97’ler dolayında olan endeks, Trump’ın ilk ayında 104’e kadar yükselmiş ve sonra sözler boşa çıkmaya başlayınca gerilemeye dönmüştü.
Bütün bunlar bize Fed’in faiz artırımına gitmek ve bilanço küçültmeye başlamak için bundan 2 – 3 ay önceki kadar rahat olmadığını gösteriyor. Büyümenin düşebileceği, enflasyonun da beklendiği gibi yükselmeyeceğinin tahmin edilmeye başlandığı bir ortamda bir de Hazine’nin borçlanma sıkıntısı ortaya çıkıyorsa Fed’in faiz artırma ve bilanço küçültme kararı vermesi bana pek de makul gelmiyor.
Aşağıdaki tabloda ilk sütun ABD ekonomisinin mevcut durumunu gösteriyor. İkinci sütunda Fed’in uygulaması olası politika adımları sergileniyor. Son sütun ise Fed’in bu koşullar altında bu politikaları uygulamasının yaratacağı olası sonuçlar yer alıyor.
Eğer bu tablodaki senaryo gerçekleşir de son sütundaki olası sonuçlar ortaya çıkarsa Fed, yönetimin günah keçisi konumuna düşer. Yani ekonomide ortaya çıkacak sıkıntılar Fed’in faiz artırımının ve bilanço küçültme kararının sonucu olarak takdim edilebilir. O nedenle bu aşamada Fed’in faiz artırımı ya da bilanço küçültme yolunda bir karar almamasının, yalnızca açıklamalarında bu kararları koşullar oluştuğunda alacağı yönünde vurgulamalar yapmasının en doğru politika olacağı anlaşılıyor.
Piyasalar da bunu öngördüğü için Dolar değer kaybediyor ve Dolarların geri çekilmeyeceğini düşünen yatırımcılar, fonları bizim gibi yüksek getiri sunan ekonomilere yığıyorlar.
Dolar geldikçe kur düşüyor, kur düştükçe faiz kazancının yanına kur kazancı da ekleniyor.
* Bu yazı Mahfiegilmez.com'dan alınmıştır