ABD ve Venezuela arasındaki gerginlik yeni bir boyut kazandı. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülke genelinde iki günlük askeri tatbikat yapılacağını duyurdu.
Maduro televizyondan yaptığı çağrıda, "sivil-askeri tatbikata tüm Venezuela halkınının katılması gerektiğini, bu sayede kimsenin ülkelerinin içişlerine karışamayacağının ortaya konulacağını" vurguladı.
ABD Başkanı Trump'ın tehditlerini "ölçüsüz ve terbiyesizce" diye nitelendiren Venezuela Devlet Başkanı Maduro, El Universal gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, geçen aylardan itibaren ülkede protesto eylemleri düzenlenmesi için çağrıda bulunan muhalif politikacılar hakkında da gerekli adımların atılacağını kaydetti.
Venezuela'da bu yılın nisan ayından itibaren devam eden ve kanlı şiddet eylemlerine sahne olan protestolarda en az 120 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro, muhafazakar muhalefeti sosyalist iktidarını devirmek üzere ABD ve komşu Kolombiya ile ortak çalışmakla suçluyor.
ABD'nin tutumu
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, pazar günü Kolombiya seyahati sırasında yaptığı açıklamada ABD'nin Venezuela kriziyle ilgili "barışçıl çözüm" bulmayı umduğunu söyledi. Pence, "ancak her türlü adımın atılabileceği" konusunda da açık kapı bıraktı.
ABD, Venezuelalı bakan düzeyindeki çok sayıda hükümet yetkilisi ve Devlet Başkanı Nicholas Maduro hakkında ekonomik yaptırım kararı almıştı. Ardından ABD Devlet Başkanı Donald Trump geçen hafta Venezuela konusunda "askeri seçeneğin" olasılık dahilinde olduğunu söylemiş ve aralarında Maduro'yu eleştiren Meksika ve Kolombiya'nın da olduğu pek çok Latin Amerika ülkesi Trump'ın açıklamasına tepki göstermişti.
Venezuela Başkan Yardımcısı Tareck El Aissami ise Pence'nin açıklamalarına Twitter'dan tepki gösterdi. El Aissami Pence'in "kesinlikle karşı oldukları müdahaleci ifadeler" kullandığını söyleyerek "Biz arka bahçeniz değiliz" dedi.
Petrol zengini Venezuela aylardır derin bir siyasi ve ekonomik kriz döneminin içinde bulunuyor. Artan enflasyon ve döviz darboğazı nedeniyle ekonominin pek çok alanında çöküş yaşanıyor. Temel gıda ve diğer ihtiyaçlara ise ancak karaborsada ulaşılabiliyor.
