Macaristan hükümeti tarafından hazırlanan ve yasa dışı göçü engellemek için bir dizi önlemler içeren yeni yasa taslağı parlamentoya sunuluyor.
İçişleri Bakanı Sandor Pinter tarafından tanıtılan yeni yasa, yasa dışı yollardan Macaristan'a göçmen ve mülteci gelmesinde katkısı olan sivil kuruluşları, ellerindeki tüm bilgi ve belgeleri ilgili mahkemelere teslim etmekle yükümlü kılıyor.
Bu yasanın hedefindeki isimlerden biri de ülkede faaliyet yürüten bazı sivil toplum kuruluşlarının arkasında olan 86 yaşındaki Macaristan doğumlu iş adamı George Soros.
Bu yüzden kamuoyunda bu yasa tasarısı 'Soros'u durdur' olarak biliniyor.
Göçmen ve mülteciler ile ilgili faaliyet gösteren sivil kuruluşlara bundan böyle yurt dışından temin ettikleri maddi desteklerin % 25'i kadar özel bir ek vergi ödeme zorunluluğu getiriliyor.
Ve bu kuruluşların tüzüğünden "kamuya yararlı kuruluş" sıfatının da geri alınması öngörülüyor.
Kısa adıyla 'Soros'u durdur' yasası olarak tanıtılan yasa sadece derneklere değil, yasa dışı göç faaliyetlerinde katkısı olan şahıslara yönelik özel önlemler de içeriyor.
Buna göre eğer söz konusu kişi Macar vatandaşı değilse hemen sınır dışı edilebilecek ve hakkında Macaristan'a giriş yasağı uygulanacak. Eğer Macar vatandaşı ise yurt dışına çıkamayacak.
Yasa dışı yollardan Macaristan'a mülteci getirmek Macar yasalarına göre şimdi de zaten bir suç fiili teşkil ediyor ve ağır hapis cezasıyla cezalandırılıyor.
Gazetecilerin bunun ötesinde "yasa dışı göçe yardım etme" fiilinin ne olabileceği üzerine sordukları bir soruya İçişleri Bakanı Sándor Pintér, "Mesela Macaristan'a kaçak yollardan giren bir mülteciye bir cep telefonu temin etmek, ya da ona örneğin İsveç'e nasıl gidebileceği hakkında bilgi vermek de bu tür bir eylemdir" dedi.
Basın toplantısında, yine bir soru üzerine "George Soros bu tür eylemlerde bulunursa, bu yasalar onun kendisi hakkında da uygulanacaktır" denildi.
Bilindiği gibi Macar asıllı Amerikalı milyarder George Soros bir süredir Macar hükümetinin hedefinde.
Liberal görüşleriyle tanınan Soros, hükümet tarafından Avrupa'ya bir milyon mülteci getirip Avrupa'nın ulusal ve kültürel yapısını dağıtmaya çalışmakla suçlanıyor.
George Soros ise böyle bir planı olduğu iddialarını reddediyor.
Macar hükümeti dev bilbordlarda aylarca devam eden "Son gülen Soros olmasın!" kampanyasıyla halkı Soros'a ait olduğunu iddia ettiği bu plana karşı harekete geçirmişti.
Muhalefet ise hükümeti Soros'ın sıfatında sözde bir düşman yaratarak ülkede muhafazakâr ve otoriter bir rejim inşa etmeye çalışmakla suçluyor.
Hükümet aylarca süren "ulusal anketlerle" vatandaşların evlerine mektuplar gönderip anket formları doldurtuyor.
Daha sonra da bu formları dayanak gösterip yeni yasalar çıkarıyor ve yeni düzenlemelere gidiyor.
Soros'u Durdur yasası da İçişleri bakanına göre bu anketlerden alınan sonuçlara, yani halk iradesine dayanıyor.