Dünya

Macaristan’da sokağa döküldü!

AB Konsey dönem başkanı Macaristan’ın, AB değerleriyle çelişen yeni bir anayasa kabul etmesi büyük tepki topladı.

19 Nisan 2011 03:00

T24 - AB Konsey dönem başkanı Macaristan’ın, AB değerleriyle çelişen yeni bir anayasa kabul etmesi büyük tepki topladı. İktidarın yetkilerini güçlendiren Anayasa, Hrıstiyan olmayanları, azınlıkları, escinselleri dışlıyor.  

Daha önce tartışmalı basın yasasıyla uluslararası arenada tepki çeken Macaristan, şimdi de yeni Anayasasıyla eleştirilerin odağında. Muhalefetin boykotuna rağmen, Anayasa Pazartesi günü Mecliste 262 evet oyuyla kabul edildi.

Muhalefetteki sosyalistler ve liberaller protesto için oylamaya katılmazken, bir diğer muhalefet partisi Jobbik ise yasaya karşı oy kullandı. Yeni Anayasa’yı eleştirenler, bunu, Başbakan Viktor Orban’un iktidardaki Genç Demokratlar Partisi’nin gücünü daha da sağlamlaştırmaya yönelik bir adım olarak görüyor. Yeni Anayasa’nın güçlü bir “Hrıstiyan-sağ ideoloji” tarafından şekillendirildiğini belirten eleştirmenler, ateistler, eşcinseller ve tek başına çocuk yetiştiren ebeveynlere yönelik ayrımcılıktan endişe ediyorlar.

Avrupa Parlamentosu'nun Sosyal Demokrat Partili milletvekili Brigit Sippel, yeni Anayasa girişimine tepki gösterirken, Viktor Orban liderliğindeki hükümete tepki gösterdi. Sippel,  

 “Macaristan’ın büyük ekonomik ve malî problemleri var. Dikkatleri bundan uzaklaştırmak istiyorlar ve Macar halkının bir bölümü üzerinde de bunu başarmış gibi görünüyorlar” dedi.


AB değerleriyle çelişen Dönem Başkanı 

Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift:  

Macaristan’ın 6 aylık AB Konsey dönem başkanlığı, başından beri yapılan hataların gölgesinde kaldı. Macar hükümeti AB Komisyonu’ndan gelen ağır eleştiriler sonrası, tartışmalı basın yasasını değiştirmek zorunda kaldı. Macaristan'ın Avrupa’da Roman sorununu çözmek için büyük iddiayla açıkladığı strateji ise iyi niyet sözlerinden öteye gitmedi. Şimdi ise pek çok kişi tarafından derin endişeyle karşılanan, hatta Avrupa karşıtı olmakla suçlanan yeni Anayasa eleştirilerin odağında.

2010 yılında üçte ikilik çoğunlukla iktidara gelen merkez sağdaki Genç Demokratlar Partisi (Fidesz), muhalefetin itirazlarına rağmen yeni Anayasa’yı meclisten geçirdi. İktidar partisine göre yeni Anayasa, Macaristan’da komünist rejimin çöktüğü 1989 yılında başlayan demokratikleşme sürecini tamamlayacak. Avrupa Parlamentosu’nun Sosyal Demokrat Partili milletvekili Brigit Sippel ise aynı görüşte değil:

"21'inci yüzyıl ruhuna uygun yeni bir Anayasa oluşturduklarına bizi inandırmaya çalışıyorlar. Ama anayasanın özünün Hrıstiyan Tanrı temeline dayanması ve ayrıca Macarlar'ın özel bir konuma oturtulması, tüm insanların haklarını tanıyan Avrupa değerleriyle gerçekten de bağdaşmıyor."


Hükümete geniş yetki veriyor 

Macaristan'da binlerce kişi yeni Anayasa’yı protesto etmek için hafta sonunda sokakları doldurdu. İnsan hakları örgütleri ve sivil gruplar, Anayasa’nın 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girmesiyle demokrasinin zayıflayacağı endişesini taşıyor. Yasa, Anayasa Mahkemesi'nin bütçe ve vergi konularında yetkilerini sınırlandırırken, Devlet Başkanı'na, bütçenin bir yılın Nisan ayına kadar onaylanmaması durumunda meclisi feshetme yetkisi veriyor. Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerine getirilen kısıtlama, sadece kamu borçlarının gayri safi yurt içi hâsılanın yüzde 50’sinin altına düşmesi durumunda geçerliliğini kaybediyor. Bu oran şu sıralar yüzde 80 dolayında. Uzmanlara göre, yeni Anayasa’daki ana problem ise iktidar partisine, bütçe denetimini üstlenen Mali Konsey gibi temel kamu kurumlarını kontrol yetkisi tanıması. 


Annelere ek oy hakkı

Öte yandan, İngiliz Guardian gazetesi, yeni Anayasa’da 18 yaşından küçük çocukları olan annelere seçimlerde ek oy hakkı verilmesini içeren bir madde bulunduğunu yazdı. Gazeteye demeç veren Fidesz Partisi milletvekillerinden Jozef Szajer, kamuoyunda bu durumda Romanların daha fazla oy hakkı olacağına yönelik endişelerin ortaya çıkmasının ardından, değişiklik yapıldığını, kanundan yararlanacak annelerin, en fazla bir çocuğunun yerine oy kullanabilmesinin planlandığını belirtti.

Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift:  Alman Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Werner Hoyer, Macaristan'da tartışmalı basın yasasının ardından kabul edilen Anayasa'nın, kaygılarırı daha da artırdığını söyledi. 

Zamanında Macaristan’ın basın yasasına karşı bir yaptırım kararlaştıran Avrupa Parlamentosu’nun şimdi yeni Anayasa karşısında nispeten suskun kalması ise tepki çekti. Kısa bir süre önce iki kez Macaristan’ı ziyaret eden Avrupa Parlamentosu’nun Yeşiller Partili milletvekili Barbara Lochbihler, şöyle konuştu:

“Sivil toplumun farklı aktörleri, bana Macaristan’daki durumun ne kadar tehlikeli olduğunu tüm ayrıntılarıyla anlattıklarında korku duydum. Çünkü her şey bu partinin gücü üzerine tasarlanmış. Anayasa’nın değiştirilmesi ve basın yasası da bunlar arasında. Vatandaşlar bunun farkında olsa da çok az açık protesto var.“


Ban Ki Moon da eleştirdi 

ncak tepki Avrupa ya da Macaristan’ın aksine, BM’den geldi. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Macaristan’ın tartışmalı yeni Anayasası ve medya yasası konusunda uluslararası organlara danışması gerektiğini söyledi. “Anayasa konusunda uluslararası arenada bazı endişeler olduğunu biliyorum” diyen Ban Ki Moon, Macar hükümetinin diğerlerinden, hem Macaristan içinden hem de Avrupa Konseyi ve BM'den tavsiye istemesini memnuniyetle karşılayacağını söyledi.