Dünya

Macaristan'da 10 bin kişi sokağa çıktı: Orban, kendi destekçilerini bile rahatsız edecek bir adım attı

Orban'ın destekçilerinin yüzde 65'i de iş yasasında yapılan son değişikliği onaylamıyor

17 Aralık 2018 16:13

T24 Haber Merkezi
Gonca Tokyol

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bir araya gelen yaklaşık 10 bin kişi, Avrupa’da aşırı sağın ‘yıldız çocukları’ndan biri olarak da anılan Başbakan Viktor Orban yönetiminin geçen hafta gerçekleştirdiği ‘Köle Yasası’ düzenlemesini protesto etti.

Kalabalık, televizyon kanallarının genel merkezleri ile parlamentonun bulunduğu Kahramanlar Meydanı’nda bir araya geldi. Pazar günü gerçekleştirilen eylem, yasadaki değişikliklerin yürürlüğe girmesinden bu yana gerçekleştirilen dördüncü ve en büyük protesto oldu.


Orban hükümeti tarafından yapılan yeni düzenlemeye göre, işveren işçiden yılda daha önceden olduğu gibi 250 saat değil, 400 saat fazla mesai yapmasını talep edebilecek. Bazı işçiler için ise fazla mesainin haftada 8 saate kadar çıkabilmesi öngörülüyor. Buna ek olarak, patron işçiye hakkı olan fazla mesai ödemesini daha önce olduğu gibi bir yıl değil, üç yıla kadar erteleme hakkına sahip olacak.


Orban’ın liderliğindeki Fidesz’e muhalif partiler pazar akşamı devlet televizyonundan kendilerini canlı yayına çıkarmalarını talep etti. Bloomberg, Orban karşısında çoğunlukla ‘uysal’ olarak nitelendirilen muhalefetin televizyon kanallarının genel merkezinde gece boyu süren bir oturma eylemi düzenlemesini ‘alışılmadık bir hamle’ olarak nitelendirdi. Macaristan polisi, haber stüdyolarına girmeye çalışan, yaşananları sosyal medya üzerinden canlı yayınlayan ve binaların dışında biriken göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.

Başbakan Orban’ın iş yasasındaki değişikleri ‘işverenin olduğu kadar işçinin de yararına’ olarak savunduğu Macaristan’da protestolar 4 gündür sürüyor. Eylemlerin düzenleyicileri, eylemlerin pazar günü gerçekleştirilen dördüncüsüne “İyi Noeller Bay Başbakan” adını verdi. Eyleme katılanlar arasında öğrenci grupları, solcu muhalif partiler ve Orban hükümetinin ‘baskıcı’ uygulamalarını protesto eden vatandaşlar vardı.

"Noel için tek istediğim hediye demokrasi"

Macaristan ve Avrupa Birliği bayrakları taşıyan protestocular, soğuk havada parlamentoya doğru yürürken “Çalmayın”, “Bağımsız mahkemeler” gibi sloganlar attı. Eylemcilerin taşıdığı dövizlerde, "Noel için tek istediğim hediye demokrasi", "Televizyonlar yalan söylüyor" yazdı. 

“Orban’a karşı birleşik bir muhalefetin kurulabileceğine dair ilk işaretler"

Npr’a konuşan Budapeşte merkezli ‘Policy Solutions’ (Politika Çözümleri) isimli düşünce kuruluşundan kıdemli analist Gabor Gyori, “Orban’a karşı birleşik bir muhalefetin kurulabileceğine dair ilk kez işaretler görüyorum. Toplumun büyük bir bölümünü rahatsız edecek bir şey yaptı, kendi destekçilerini bile” diyor.

Liberal düşünce kuruluşu Republikon Enstitüsü’nün yaptığı son anket de, Orban destekçilerinin yüzde 63’ünün yeni mesai yasasını onaylamadığını gösteriyor. Bu oran, Orban karşıtları arasında ise yüzde 95’e yükseliyor.



Muhaliflerinin ‘Kölelik Yasası’ olarak nitelendirdiği yasanın Macar halkının çıkarlarına hizmet etmediğini söyleyen 26 yaşındaki sosyoloji öğrencisi Anda ise Reuters’a “Rahatsızlık büyüyor” yorumunda bulunuyor. Protestoya üzerine giydiği AB bayrağıyla katılan Anita Seprenyi ise Bloomberg’e mevcut hükümetle ilgili fikrini şöyle anlatıyor:
“Orban’ın yaptığı şey, Avrupalı değerleri çiğneyip geçmekten daha azı değil.”

Hükümet göstericileri 'Soros'un adamı' olmakla suçluyor

Orban hükümeti ise göstericileri 'Hristiyan karşıtı' nefret sergilemek ve ABD'li iş insanı George Soros'un 'adamı' olmakla suçluyor. Başbakan da, 12 Aralık'ta oylanmadan önce tepkilere sebep olan değişikliğin 'daha çok çalışmak isteyen işçilerin önündeki bürokratik engelleri kaldırmayı amaçladığını' savunmuştu. 

2010 yılında iktidara gelen Orban, özgür basına ve sivil topluma yönelik baskıları artırmakla eleştiriliyor. Orban son olarak hükümet yanlısı medyayı tek elde toplama kararı almıştı. Yaklaşık 500 gazete, televizyon, radyo kanalı ve web sitesi tek bir holding bünyesi altında birleştirilmişti.

Avrupa Parlamentosu Eylül ayında AB'nin demokratik kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle parlamentonun üçte ikisi elinde tutan Orban hükümetine cezai yaptırım süreci başlatma kararı almıştı.