Macaristan Başbakanı Orban: Avrupa Birliği, Erdoğan'a yalvarıyor

Macaristan Başbakanı Victor Orban, Avrupa Komisyonu ve Türkiye'nin mülteci krizinin çözümü için üzerinden uzlaştığı eylem planını 'hayal' olarak niteledi ve birliğin kendi tebdirlerini alması gerektiğini söyledi.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Macaristan'ın muhafazakar lideri Orban, Alman Bild gazetesine verdiği röportajda "Gidip Sayın Erdoğan'a sınırlarımızı koruması için yalvarıyoruz. Karşılığında da para ve bir takım sözler veriyoruz. Çünkü kendi sınırlarımızı bile koruyamaz haldeyiz" dedi.

Orban sözlerine, "Bu anlaşma AB'nin güvenliğini ve geleceğini tamamen Türkiye'nin insafına bırakıyor" diyerek devam etti.

"Brüksel Türklere tutamayacağımız veya tutmak istemediğimiz sözler veriyor" diyen Orban, "Türkiye'den yüz binlerce mülteciyi alıp AB ülkeleri arasında dağıtma planı hayalden ibaret. Bu anlaşmanın altına imzamı atarsam beni Budapeşte'de bayrak direğine bağlarlar" diyerek anlaşmaya tepkisini dile getirdi.

Merkel Türkiye ile işbirliğinden yana

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise mülteci krizinin çözümü için Türkiye'yle anlaşmanın hayati öneme sahip olduğunu ifade etmiş ve "Türkiye anlaşması için var gücümle savaşacağım" demişti.

Orban, AB'nin önerdiği her üye ülke için mülteci kotası teklifini referanduma götüreceğini açıklamıştı.

AB dönem başkanı Hollanda'nın Göç Bakanı Klaas Dijkhoff, Macaristan'ın teklifi halk oylamasına götürme hakkının bulunduğunu ifade etti.

Anlaşma neleri kapsıyordu?

Avrupa Birliği İçişleri Bakanları bugün Brüksel'de biraraya gelerek mülteci krizini ve çözüm tekliflerini görüşecek.

Kasım 2015'te Avrupa Komisyonu ve Türkiye'nin üzerinde anlaştığı plan kapsamında Ankara'ya 3 temel taahhüt verilmişti:

* 3 milyar euroluk destek fonu

* AB üyelik sürecinin yeniden hızlandırılması

*Türk vatandaşlarına Schengen Bölgesi'nde serbest dolaşım hakkı verilmesi için girişimlerin başlatılması

Türkiye ise bu adımlar karşılığında Ege sahillerinde daha etkin güvenlik tedibrlerinin alınması, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere çalışma izni verilmesi ve mültecilerin Türkiye'deki koşullarının iyileştirilmesi sözlerini vermişti.