-LÜKS TÜKETİM PAZARI BÜYÜYOR İSTANBUL (A.A) - 29.01.2011 - Yönetim danışmanlığı şirketi The Boston Consulting Group'un (BCG) hazırladığı ''Lüksün Yeni Dünyası'' adlı rapora göre, dünya lüks tüketim pazarı 2010 yılında 1 trilyon avroluk büyüklüğe ulaştı. BCG İstanbul Yönetici ortakları Burak Tansan ve Francesco Pavoni, yaptıkları yazılı açıklamada, ''Lüksün Yeni Dünyası'' adlı raporu Türkiye açısından yorumladı. Dünya lüks tüketim pazarının 2010 yılında 1 trilyon avroluk büyüklüğe ulaştığını ortaya koyan raporda, lüks harcamalar arasında birinci sırada 270 milyar avro ile lüks seyahat ve konaklama, ikinci sırada 250 milyar avro ile lüks otomobiller, üçüncü sırada 100 milyar avro ile lüks teknoloji ürünleri yer aldı. Sektörün geriye kalan bölümü ise lüks yeme/içme, lüks mobilya ve diğer lüks tüketim kategorilerinden oluştu. BCG İstanbul Yönetici Ortağı Burak Tansan, Türkiye'nin lüks tüketim pazarının küresel lüks tüketim pazarı içindeki payının yüzde 0,5 civarında olduğunu belirterek, bu oranın, Türkiye Gayri Safi Milli Hasılasının dünya Gayri Safi Milli Hasılasındaki yüzde 1'lik payından oldukça düşük olduğunu kaydetti. Tansan, bunun da Türkiye lüks tüketim pazarının ciddi bir büyüme potansiyeli olduğunu gösterdiğini vurguladı. Francesco Pavoni ise, BCG raporunda, küresel lüks tüketim pazarını etkileyen dinamiklerde kayda değer değişikliklerden bahsedildiğine dikkat çekerek, BCG'nin, lüksün tanımını yeniden yapmak için dünya lüks tüketim pazarının yüzde 75'ini oluşturan 7 ülkede araştırmalar yaparken sadece pazar büyüklüğünü değil aynı zamanda lüks tüketicilerinin davranışlarını ve pazarı etkileyen dinamikleri de inceleme fırsatı bulduğunu anlattı. -ÖNE ÇIKAN 4 TREND- BCG raporunda, lüks tüketim pazarında 4 temel trend öne çıktı. Buna göre, müşteriler gösterişli lüks ürün değil, lüks deneyim istiyor. Burak Tansan'a göre sahip olduğu genç nüfus nedeniyle Türkiye'de bu trendin etkilerinin görülmesi biraz daha zaman alacak. Lüks, gelişmekte olan pazarlara kayıyor. Lüks tüketim bugüne dek hep Londra, New York, Paris, Milano ve Tokyo gibi merkezlerle özdeşleştirilirken, günümüzde bu durum hızla değişiyor. Çin, Rusya, Körfez ülkeleri gibi pazarlar da lüks tüketim merkezleri haline geliyor. Global kriz öncesinde başlayan bu değişimin krizle daha da hızlandığını belirten Pavoni, şunları kaydetti: ''Kriz sonrası iki eksenli bir dünya oluştu, bir tarafta yaşlı nüfuslarıyla yavaş büyüyen ve krizden çok etkilenmiş ülkeler, diğer tarafta genç ve dinamik nüfuslarıyla hızla büyüyen ve krizden az hasarla çıkmış gelişmekte olan ülkeler. Bugün Çin'de tam 670 bin milyoner hane var ve dünyada daha çok milyoner haneye sadece Amerika ve Japonya sahip. Önümüzdeki yıllarda Çin, Rusya ve Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlar küresel lüks tüketim pazarındaki önemlerini hızla arttıracak.'' Pavoni, gelişmekte olan pazarlara girmeyi düşünen lüks tüketim firmalarının işinin hiç de kolay olmadığını belirterek, bu pazarlarda rekabetin üst düzeyde olduğunu, Şanghay ve Pekin'de kişi başına düşen lüks giyim mağaza sayısının New York'takini geçtiğine dikkati çekti. Lüks tüketim pazarını oluşturan birçok kategoride lüks marka imajına uygun satış yapabilecek ve müşteri hizmeti sunabilecek çalışanlar bulmanın çok zor olduğunu kaydeden Pavoni, bu yeni pazarlarda marka bilinirliğinin bulunduğunu vurguladı. Rapora göre, lüks markalarla lüks olmayan markalar arasındaki fark azalıyor, müşteriler segmentler arasında hem aşağı hem yukarı doğru hareket ediyor. Burak Tansan, orta gelirli tüketicilerin İstanbul'un lüks alışveriş merkezlerindeki kafelere gitmeleri ve en son teknoloji cep telefonları gibi ürünleri almalarının bu hareketin dikkate alınması gerektiğinin en büyük kanıtı olduğunu kaydetti. Rapor, yeni medya düzeninin, lüks tüketim iletişimini de değiştirdiğini ortaya koydu.