HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan gezisinde gündeme getirdiği "Lozan'ı güncelleme" tartışmasının temelinde Gümülcineli Hatice Molla Salih adında bir kadın olduğunu söyledi.
Alçı, "tartışmanın temeli" olarak nitelediği Hatice Molla Salih'in AİHM'e kadar uzanan sürecini şu sözlerle anlattı:
"Hatice Hanım eşiyle birlikte 2003’te bir vasiyetname hazırlamış ve bu vasiyetnameyle kim erken ölürse mirasın diğerine kalmasını noter huzurunda teminat altına almış. Eşi Mustafa Bey 2008’de vefat etmiş. Mirasın bu vasiyetnameye göre Hatice Hanım’a kalması beklenirken Mustafa Bey’in kardeşleri itiraz etmişler ve İslam hukukunu referans göstererek mirastan hak talep etmişler. Batı Trakya Türk azınlığı söz konusu olduğunda Yunanistan’da evlilik, boşanma ve miras konularında Lozan’a dayanarak medeni hukuk değil, İslam hukuku esas alınıyor. Yunan yargısı da buna göre karar verip kardeşleri haklı bulmuş. Bunun üzerine Hatice Molla AİHM’ye başvurmuş."
Alçı'nın "Lozan tartışmasında Hatice Hanım faktörü" başlığıyla (9 Aralık 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti sırasında yaşanan “Lozan’ı güncelleme” tartışmasının gündeme gelmesinde Yunanistan’daki bir Türk’ün açtığı davanın da rolü var. Zira esasen bu tartışmaya Yunan Başbakanı Çipras geçen ay Gümülcine’ye yaptığı ziyarette ilan ettiği “yasa değişikliği vaadi” ile kapı aralamıştı. Değişiklik vaat ettiği yasa, Lozan Antlaşması’na dayanıyor.
Konunun temelinde Gümülcineli Hatice Molla Salih adında bir kadın var. Hatice Hanım eşiyle birlikte 2003’te bir vasiyetname hazırlamış ve bu vasiyetnameyle kim erken ölürse mirasın diğerine kalmasını noter huzurunda teminat altına almış. Eşi Mustafa Bey 2008’de vefat etmiş. Mirasın bu vasiyetnameye göre Hatice Hanım’a kalması beklenirken Mustafa Bey’in kardeşleri itiraz etmişler ve İslam hukukunu referans göstererek mirastan hak talep etmişler. Batı Trakya Türk azınlığı söz konusu olduğunda Yunanistan’da evlilik, boşanma ve miras konularında Lozan’a dayanarak medeni hukuk değil, İslam hukuku esas alınıyor. Yunan yargısı da buna göre karar verip kardeşleri haklı bulmuş. Bunun üzerine Hatice Molla AİHM’ye başvurmuş.
AİHM kararını önümüzdeki ocak ya da şubat ayında açıklayacak. Yunanistan işte bu davadan mahkûm edileceğini düşünüyor ve o nedenle tutuşmuş durumda. Çipras’ın değiştirmeyi vaat ettiği yasayla birlikte azınlık bireylerine aile ve miras konularında medeni hukuk ve İslam hukuku arasında tercih hakkı tanınacak. Böylece şayet AİHM, Yunanistan’ı mahkûm ederse Atina kendini bu tasarıyla savunacak. İşte bu değişikliğin diğer bir anlamı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da işaret ettiği gibi Lozan’ın değiştirilebileceğini göstermesi.