İngiltere'nin başkenti Londra'nın batısındaki Kuzey Kensington'da bulunan 24 katlı binada çıkan yangının ardından Başbakan Theresa May gerekli liderliği göstermediği ve harekete geçmekte geç kaldığı eleştirileri yapılıyor.
May, Cuma günü Grenfell Tower'daki yangından kurtulanlarla buluşmasının ardından çıkışta protesto gösterilerine hedef olmuş ve yuhalanmıştı.
Londra'nın farklı yerlerinde düzenlenen eylemlerde de başbakana istifa çağrıları yapılmıştı. Cuma akşamı Başbakanlık'a yürüyen kalabalık, ellerinde "Grenfell için adalet," "May gitmeli" ve "Ellerinizde kan var" yazılı pankartlar taşımıştı.
Londra'nın en lüks semtlerinden biri olan Kuzey Kensington'da düşük gelirlilerin oturduğu belediyeye ait sosyal konut Grenfell Tower'da Salı gecesi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Çıkan yangında en az 30 kişi yaşamını yitirdi. Londra Emniyet Müdürlüğü, yaşamını yitirdiği teyit edilen 30 kişi de dahil olmak üzere en az 58 kişinin kayıp olduğunu açıkladı.
İngiltere'de yayınlanan gazetelerin Cumartesi günkü sayılarında da May ve hükümetin yangının ardından attığı adımlara yönelik yorum ve analizler yer alıyor. Muhafazakar çizgiye yakın duran bazı gazetelerde eylemlerin solcular tarafından "manipüle edildiği" öne sürülmesine karşın, hem sağ hem de sol yayın çizgisine sahip yayınlarda hükümete yönelik eleştiriler ön plana çıkıyor.
İşçi Partisi'ne yakınlığıyla bilinen tabloid gazetelerden Daily Mirror, Cumartesi günkü sayısında "İki liderin hikayesi" başlığını attığı manşet haberinde, üstte etrafı polisle çevrili May'in, altta da yangından kurtulanlarla el sıkışan Kraliçe İkinci Elizabeth'in fotoğraflarına yer verdi.
Guardian gazetesi de başyazısında, Grenfell Tower yangınını ABD'nin eski Başkanı George W. Bush'un zamanında meydana gelen Katrina Kasırgası'na benzetti.
Gazete, "Liderlik; cesaret, hayal gücü ve empati yapmayı gerektirir. Batı Londra'daki Grenfell Tower'ın yeni yapılan dış cephe mantolamasından ilk alevlerin yükselmesinden bu yana geçen iki uzun gün boyunca Başbakan bu nitelikleri ortaya koymayı başaramadı" dedi.
Guardian, May'in de aynı Bush gibi "yavaş, müphem ve durumun ciddiyetini kavrayamamış" şekilde davrandığını öne sürdü.
May'e yöneltilen eleştirilerin başında yangının ertesi günü olay yerine gitmesine karşın sağ kurtulanlarla görüşmemesi geliyor.
May ile aşağı yukarı aynı zamanlarda olay yerini ziyaret edip, kurtulanlarla görüşen ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn arasında kıyaslamalar yapılıyor.
Corbyn'in kurtulanlarla kucaklaştığı ve onlara sorumluların ortaya çıkarılacağı sözü verdiği belirtilirken, bunu esas yapması gerekenin May olduğu ancak halktan uzak durduğu yorumlarına yer veriliyor.
The Times gazetesi Cumartesi günkü başyazısında, May'in bu trajedi karşısında halkın duygularını doğru şekilde anlayamamış gibi göründüğünü belirtti.
Yazıda, "İngiltere'nin parasının, yasalarının ve sınırlarının kontrolünü yeniden ele almaya söz veren bir başbakan kendi kabinesinin kontrolünü kaybetmiş durumda. Tek başına kaldı, en yakın iki danışmanı yanından uzaklaştı ve otoritesinin büyük kısmını da kaybetti" denildi.
Ayrıca Kraliçe İkinci Elizabeth ve Prens William'ın da yangından iki gün sonra binadan kurtulanlarla bir araya geldiğine dikkat çekiliyor.
May ve hükümete yöneltilen bir diğer eleştiri de yangında evini kaybedenlerin barınma ve diğer ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda geç kaldığı yönünde.
Yangın, Salı'yı Çarşamba'ya bağlayan gece TSİ 03.00 sularında başladı. Başbakan May'den gelen ilk değerlendirme ise Çarşamba akşamı TSİ 20.30 sularında yaptığı kısa açıklamayla oldu.
May, Perşembe sabahı olay yerini ziyaret etti. Burada itfaiyecilerle bir araya gelmesine karşın binadan sağ kurtulanları ziyaret etmedi. Tepkiler de bunun üzerine artmaya başladı.
May, gelen tepkiler üzerine bu kez Cuma günü basına kapalı bir görüşmeyle yangından sağ kurtulanlarla bir araya geldi. Ancak buradan çıkışında toplanan kalabalık kendisine tepki gösterdi. Akşam saatlerinde de BBC'ye bir mülakat veren May, hükümeti savundu ve 5 milyon sterlinlik yardım paketini açıkladı.
May'e yönelik eleştirilerin yalnızca muhalif kanattan gelmediği görülüyor. Muhafazakar yayın organlarının ve seçimlerde May'e destek veren gazetelerin arasında başbakanın görevden ayrılması gerektiğini yazanlar da var.
Gazetenin yazarlarından eski Muhafazakar Parti Milletvekili Matthew Parris de başbakanın artık görevinde kalamaz hale geldiğini yazdı.
Parris, Muhafazakar Parti'nin önünde de iki seçenek bulunduğunu, ya yeni bir liderle toparlanma sürecine gireceğini ya da bekleyip, kenarda durup yok olacağını belirtti.
Financial Times da Grenfell Tower'ın kapkara siluetinin hızla "İngiliz toplumundaki bölünmelerin bir sembolüne" dönüşmeye başladığını yazdı.
Gazete, "Bu trajedi, eşitsizlik ve uygulanan kemer sıkma politikalarının en yoksul kesimler üzerindeki etkilerine dair rahatsızlığı yeniden gündeme getiriyor. Otoritesini oturtmakta zorlanan bir başbakan için ciddi bir siyasi tehdit oluşturuyor. Theresa May'in yangından kurtulanlar yerine, itfaiyecilerle buluşmak yönündeki korkak kararı, yükselen İşçi Partisi muhalefetine karşı kendisini kolay bir hedef haline getirdi" yorumunu yaptı.
The Economist de Corbyn'in insanların öfkesine çok daha etkili bir şekilde karşılık verdiğini ve daha önemlisi onları dinlediğini ifade etti.
Bu apartmanın yangında zarar görmesinin "İngiliz siyasetinde bir dönemin sonunu" getirebileceğini belirten The Economist, "Birçok kişi yangın nasıl çıkmış olursa olsun esas nedeninin yoksulluk olduğunu düşünüyor. Hiç kimse yıllardır bu binada yaşayanların dile getirdiği kaygılara kulak vermedi" denildi.
The Economist, bu trajedi karşısında yavaş kalınmasının bu yangını dünyanın başka yerlerinde benzer olaylarda olduğu gibi "devletin elitlerin yolsuzluğuyla mücadelede başarısız olmasının" bir sembolüne dönüştürebileceğini belirtti.
Başbakan May ise artan eleştiriler karşısında önce 5 milyon sterlinlik yardımı açıkladı, sonra da kameraların karşısına geçip BBC'ye bir mülakat verdi.
May'e kalabalığın kendisine yönelik tepkisi sorulduğunda, hükümetini savundu ve "Şu anda tamamen destek vermeye odaklanmış durumdayım. Hükümet gereken parayı buluyor ve neler olduğunun tam anlamıyla araştırılacağını ve insanlara yeni barınma alanları verileceğini garanti ediyor" dedi.
May ayrıca, Cumartesi günü de yangından sağ kurtulanlar ve yardım çalışmalarında yer alan gönüllerle Başbakanlık Ofisi'nde bir araya geldi.
May'in Yardımcısı Damian Green de yaptığı açıklamayla eleştirilerin "son derece haksız" olduğunu belirtti.
Green, "May'in... bina sakinlerinin kaygılarını dinlemek ve hepsinin ötesinde bu kaygılar doğrultusunda en hızlı şekilde harekete geçmek gibi kendisinden beklenebilecek her şeyi yaptığını düşünüyorum. Bir başbakan da böyle davranmalı ve May da böyle davranmıştır" dedi.
Green ayrıca May'in en az herkes kadar yaşananlardan üzüntü duyduğunu da sözlerine ekledi.
