İsrail yönetimi, 2010’da Mavi Marmara gemisine düzenlenen ve 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan baskın için özür dilemeyeceklerinin bir kez daha altını çizdi.
Baskından bu yana Türk basın mensuplarıyla ilk kez bir araya gelen İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin bozulmasının kendi tercihleri olmadığını belirtirken, bu durumun Türkiye’ye de bir faydası olduğuna inanmadığını söyledi.
Lieberman, gazetecilerin “Mavi Marmara için özür dilemeyi düşünüyor musunuz?” şeklindeki soruları üzerine, “Biz kahveye Türk kahvesi deriz. Başkaları gibi değiliz. Bakın ben de Türk kahvesi içiyorum. Özür dilemenin bir işe yarayacağına inanmıyorum. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı konuşmalar ortada. Erdoğan özür dilenmesini yeterli bulmuyor. Farklı ilave talepler sıralıyor. Gazze’ye ablukanın kaldırılması gibi. ABD baskısıyla dahil olduğumuz Palmer Komisyonu’nun hazırladığı raporda da net şekilde görüldü. Gazze’ye abluka meşru. Erdoğan İslam dünyasının lideri olmak istiyor. Bu nedenle İsrail’le ilişkilerin düzelmesini istemiyor” dedi.
Erdoğan'ın kararı
İlişkilerin düzelmesinin Türkiye’ye bağlı olduğunu kaydeden Lieberman, “İsrail’le yaşanan tartışma (Dışişleri Bakanı) Ahmet Davutoğlu ve Erdoğan’ın İslam dünyasının lideri olma yönündeki stratejik bir kararıydı. İsrail bunun için en iyi yol. Türkiye Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’nın İsrail hakkında yaptıkları suçlamalar ve hakaretlere rağmen susuyoruz. Provokasyon istemiyoruz. Özür dilemenin bir şeyleri değiştireceğini mi sanıyorsunuz? Özür hiçbir şeyi değiştirmeyecek” cevabını verdi.
İstifa tehdidi
Lieberman, “İsrailli liderlere sunulmak üzere bir özür metninin yazıldığı ancak kendisinin, Başbakan Benjamin Netanyahu’ya “Özür dilenirse istifa ederim” sözleriyle rest çektiği şeklindeki haberlere ilişkin, “Bu doğru. Hükümet benim istifamla çökmez ama bu şekilde tavrımı ortaya koydum” dedi.
'Yardıma hazırız'
Ortadoğu’nun önemli bir devrim sürecinden geçmesine rağmen, İsrail’in birçok alanda istikrarlı ve başarılı olduğunu belirten Lieberman, Arap Baharı’nın Ortadoğu’ya barış getireceğini, İsrail’in de tecrübelerini paylaşmaya hazır olduğunu söyledi.
Rus arkadaşları anlatmış
İsrailli Bakan, meslektaşı Ahmet Davutoğlu’nun bazı ortak Rus arkadaşlarının da katıldığı toplantılarda, İsrail ve Yahudiler hakkında “kabul edilemeyecek” şeyler söylediğini iddia ederek, “Ortak arkadaşlarımız olduğunun farkında değildi tabii. Çok sayıda Rus arkadaşım var. Bana Davutoğlu’nun Yahudiler ve İsrail hakkındaki vizyonunu aktardılar. Bunlar tamamen kabul edilemez” diye konuştu.
'2 kez reddetti'
Lieberman, Mavi Marmara olayından önce İsrail olarak üzerlerine düşenleri yaptıklarını belirtirken, “Davutoğlu’nu iki kez arayıp toplantı yapılmasını istedim. Beni iki kez reddetti” dedi.
'Ortadoğu’ya barışı orta sınıf getirir'
Arap Baharı’nı yakından takip ettiklerini belirten Lieberman, İsrail’in uzun süre yanlış temsil sorunu yaşadığını söyledi. Ortadoğu’da birçok sorunun temelinde İsrail-Filistin meselesinin bulunduğu şeklindeki anlayışın, Arap Baharı’yla birlikte doğru olmadığının anlaşıldığını kaydeden Lieberman, “Bana ‘Ortadoğu’ya barış ne zaman gelir?’ diye sorarsanız ‘Belirgin bir orta sınıf ortaya çıktığı zaman’ derim. Orta sınıfın olmadığı yerde demokrasi de olmaz” dedi.