Gündem

LGBTİ aktivisti aday, Belediye Meclisi’nde

Yerel seçimlerde Belediye Meclis adayı olan LGBTİ aktivistlerinden Sedef Çakmak Beşiktaş'ta Belediye Meclisi'ne girdi

01 Nisan 2014 16:22

Yerel seçimlerde CHP’den Belediye Meclis adayı olan LGBTİ aktivistlerinden Sedef Çakmak Beşiktaş'ta Belediye Meclisi'ne girdi.

www.insanhaber.com'un haberine göre; BDP listelerinden, Mersin 7 Renk LGBT üyesi Tuna Şahin Yenişehir ilçesi Belediye Meclis adayı oldu. Partisi Yenişehir'de barajı geçemediği için üye olamadı.

CHP listelerinden ise İstanbul'da SPoD LGBT'den Sedef Çakmak Beşiktaş 27. sıra, Çelik Özdemir Beyoğlu 12. sıra Belediye Meclis adayı oldu. Şişli'den aday olan Boysan Yakar ise CHP tarafından aday gösterilmeyerek yedek listeye atıldı. CHP'den ayrıca Bursa Osmangazi'de Öykü Evren Özen de Belediye Meclis adayı gösterildi.

Mersin Gazetesi Editörü ve LGBTİ aktivisti Baki Uguz ise DSP Mezitli Belediye Meclis üyeliğine 2. sıradan aday oldu. DSP barajı geçemediği için Uguz üye olamadı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) listelerinden ise 5 LGBTİ aktivisti Belediye Meclis adayı oldu. İstanbul Şişli'de trans aktivist Şevval Kılıç 2. sıradan, Kadıköy'de Hevi LGBTİ'den trans aktivist Asya Elmas 2. sıradan, Beyoğlu'nda İstanbul LGBTT Derneği'nden Ebru Kırancı 4. sıradan ve Avcılar'da Meis Sitesi saldırılarına maruz kalan trans aktivist Niler Albayrak 2. sıradan Belediye Meclis adayı olurken; Ankara'da ise Pembe Hayat LGBTT Derneği'nden Abdülhalim Karaosmanoğlu Çankaya'dan Belediye Meclis adayı oldu. HDP 5 yerde de barajı geçemediği için aktivistler Belediye Meclis üyesi olamadı

Ankara Çankaya'da Gökkuşağının Kızılı'ndan Tunca Özlen TKP listesinden Belediye Meclis adayı oldu. TKP barajı geçemediği için Özlen, Meclis üyesi olamadı.

Adaylık sürecinde kaosGL.org’a konuşan Beşiktaş Belediye Meclis Üyesi Sedef Çakmak, yaşamak istediği kenti şöyle anlatmıştı:

“Evimi bekara vermem, öğrenci olmasın, eşcinsel hele hiç olmasın diyen ev sahiplerinin, buna aracılık eden emlakçıların; yurtlarda kızlı erkekli kaldırmam diyen ahlağı kendinden menkul yöneticilerin insafına kalmadığımız bir kentte yaşamak istiyorum.

Bakıma muhtaç yaşlı bir trans kadına, doğum yapmak üzere olan AIDS hastası bir mülteciye, lezbiyen olduğu için ailesinden şiddet görmüş bir kadına yönelik hizmetlerin, hiçbir gereksiz soru ve sorunla boğuşmadan, verileceğini bildiğim bir kentte yaşamak istiyorum.

Yaşam alanlarının ortasına lönk diye koyduğumuz otobanlarda karşıdan karşıya geçerken can veren hayvanların, tek çare olarak kendilerini boğaza atıp bir gıdım kalmış ormanlara gitmeye çalışan yaban domuzlarının olmadığı, ‘daha insanların yaşam hakkına saygı duyulmuyor’ cümlesini kurmanın akla bile gelmediği bir kentte yaşamak istiyorum.

TOMA’ların ve kasklı silahlı polislerin cirit atmadığı, her köşe başından polis telsizi sesinin duyulmadığı, biber gazına bağışıklık geliştirmek durumunda bırakılmadığımız bir kentte yaşamak istiyorum.”