Erbil, artarda iki toplantıya ev sahipliği yapacak. Biri bu hafta sonu 'Abant Toplantısı' diğeri bir ay sonra gerçekleştirilmeye çalışılan 'Kürt Konferansı'. Gerek Abant Toplantısı gerekse Kürt Konferansı'nın katılımcıları oldukça ilginç.
Türkiye, Erbil'e sırtını dönmemeli
Cemal Subaşı / Tempo24
Bu hafta sonu gerçekleştirilecek Abant Toplantısı'nın açılışını büyük olasılıkla Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan'ı Neçirvan Barzani yapacak.
Abant Toplantısı'nın bir önceki konukları arasında yer alan AKP Milletvekilleri Zeynep Dağı ve Abdurrahman Kurt'un son toplantıda da yer alması bekleniyor.
DTP protesto ediyor
DTP ise Abant Toplantısı'nı açıkça ilan etmese bile protesto ediyor. Bu nedenle DTP'li milletvekilleri Erbil'e gitmeyecek. Gerekçe olarak Fethullah Gülen etkisi ve cemaatin özellikle Diyarbakır'da AKP lehine çalışması gösteriliyor. Zaten DTP'liler daha önceki toplantılara da katılmamışlardı.
Toplantının diğer katılımcılarına gelince; elde ettiğimiz bilgilere göre şöyle:
Mehmet Altan toplantıyı yöneten isimlerden biri olacak. Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı (Eski DP İl başkanı) Galip Ensarioğlu ve İslamcı yazar Altan Tan birer sunum yapacak. Referans Gazetesi yazarı Cengiz Çandar, Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne de katılımcılar arasında. Abant Toplantısı'na katılacak önemli isimlerden biri de Hak-Par Genel Başkanı Abdülmelik Fırat ile eski Genel Başkanı Sertaç Bucak.
Kürt Konferansı seçim sonrası
Erbil'de düzenlenmeye çalışılan diğer önemli bir toplantı ise 'Kürt Toplantısı'. Bu toplantının bir ay sonra yapılması planlanıyordu. Tüm dünyadaki legal ve ilegal gruplar, siyasi parti yöneticileri davet edilecekti. Ancak toplantı, 29 Mart yerel seçimleri sonrasına bırakıldı.
Her ne kadar toplantının komite başkanlığını Mesut Barzani yapacak olsa da, organizsyonu Türkiye'nin istediği ve desteklediği ileri sürülüyor. Amaç, toplantıya PKK'nın katılması ve yapılacak baskı ile silah bırakmaya zorlamak.
İmralı'nın istekleri
İddialara göre PKK bu toplantıya katılacak. Ama İmralı'dan gelen direktifleri PKK, Barzani'ye de iletti. Abdullah Öcalan'ın toplantıda Avrupa ve ABD'den yetkililerin gözlemci statüsüyle bulunmasını istiyor.
İlk toplantı yol haritası içinPKK'nın bu isteğine şimdilik 'evet' denilmeyeceği ileri sürülüyor. İlk toplanıda bir 'yol haritası'nın belirleneceği, ondan sonraki toplantılara AB ve ABD'nin davet edilebileceği düşünülüyor.
Elbette ilk toplantıda kimin, nasıl tavır takılacağı da merak ediliyor. PKK gibi bazı grupların, legal örgütlerin baskıları karşısında toplantıyı terk edebileceği de konuşuluyor.
Kürtlerin geleceği için önemliBugünkü köşesinde 'Kürt Konferansı'na değinen Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne, bu toplantının çok önemli olduğunu yazdı. Türköne şöyle diyor:
"Bir ay sonra Erbil, başka bir toplantıya evsahipliği yapacak. 'Kürt konferansı' başlığını taşıyan bu toplantı tam olarak 'Kürt ulusal kongresi' niteliği taşıyor. Kürtlerin 'Dört Parça' adını verdikleri dört ülkeden, yani Türkiye, İran, Suriye ve Irak'tan legal ve illegal Kürt örgütlerinin bu toplantıya katılması bekleniyor. Toplantıyı KDP organize ediyor ve bir ölçüde Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimi'nin diğer Kürt grupları üzerindeki önceliğini vurgulama amacı taşıyor. Uygun kelimeyi bulmak zor. Kürt milliyetçilerinin kullandığı tabir 'Kürt ulusal hareketi'. Bu konferans 'Kürt ulusal hareketi'nin geleceği üzerinde etkili olacağa benziyor.
PKK'ya baskı oluşturulacakErbil'deki Kürt Konferansı'na katılacak örgütlerden biri de PKK. Basmakalıp hükümleri bir kenara bırakıp, bu konferansın PKK'nın silah bırakmasına, nihayetinde tasfiye olmasına vesile olacağını öngörmek lâzım. Erbil'de yayımlanan Kürdish Globe'da yer alan ve Türkiye Kuzey Irak ilişkilerini değerlendiren bir yazı, bu öngörüyü doğruluyor. 'Bütün Kürt siyasî grupları arasında geniş ve kapsamlı bir konferans, PKK'yı Kürt ulusal çıkarlarını koruyacak çizgiye getirebilir ve genel uzlaşmaya uyarak silah bırakmak zorunda kalabilir.' Kısaca bu konferans PKK üzerinde bir baskı oluşturmayı da amaçlıyor.
Kürdistan haritasıHepimizin çok yakından bildiği bir Kürdistan haritası var. Erzurum'un yukarısından Hatay'a doğru inen geniş bir yayı da içeren bu harita birilerinin kâbusu, birilerinin de hülyası. Kuzey Irak'taki, fiilen bağımsız hareket eden bölgesel Kürt Yönetimi'ni 'Büyük Kürdistan'ın ana çekirdeği olarak görenler iki tarafta da mevcut. Hem kâbus görenler, hem de hülyalar peşinde gidenler için bu konferans bir dönüm noktası olabilir. Gerçek dünya ne kâbustakine, ne de hülyalardakine benziyor. Aynı odadayız. Odanın iki tarafında uykuya dalmışız. Kâbus görenimiz ateşler içinde boncuk boncuk terliyor. Diğeri daldığı hülyaların etkisinde, mutlulukla tebessüm ediyor. Ev ateşler içinde; hepimiz uyanmalı ve ateşi söndürmeliyiz."
