Ekonomi

'Laleli'de Lale devri bitti'

6 milyar dolara yakın ihracatıyla 150 bin kişiye iş imkanı sağlayan Laleli piyasası zor durumda. Umut bahardaki yeni sezonda...

31 Ocak 2009 02:00

6 milyar dolara yakın ihracatı ile 150 bin kişiye iş imkanı sağlayan Laleli piyasası bugünlerde zor durumda. LASİAD Başkanı Orhan Altun, 'Laleli'de Lale Devri bitti' derken, umut bahardaki yeni sezonda.

Referans gazetesinin haberine göre, Ukrayna'da bile mağazaları bulunan bir tekstil firmasının Bulgar göçmeni tezgahtarı, kaç gündür bir tek kez; o da komşudan gelen siparişle 150 liralık mal sattığını anlatıyor.

"Böyle giderse ağam bizi kapının önüne koyar artık" diyerek, kendi filminin sonunu anlatıyor heyecansız bir ses tonuyla. Hotel Erdal'ın ön büro elemanı Mehmet Argun da dertli. Otel boş. Kriz var ama Ruslar yok. Onların yerini tek tük Araplar almış.

Toplasanız 1 kilometrekarelik bir alan... Ancak tezgahı, işletmesi, atölyesi, nakliyesi, oteli ve restoranında çalışanıyla yaklaşık 150 bin kişiye doğrudan ekmek veriyor. Resmi olmasa da 6 milyar dolara yakın ihracat yapıyor. Fakat Türkiye ihracatının "cep Herkül'ü" olan Laleli'ye, son yıllarda yaşanan sorunlara küresel kriz de eklenince, korku ve gergin bir bekleyiş hakim olmuş.

Petrol kuyusu gibi

Son 5 yıldır Rusya'nın gümrük mevzuatlarında yaptığı düzenlemeler ve "çifte faturalandırma" iddiaları nedeniyle sıkıntı yaşayan Laleli, adeta can çekişiyor. Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye'den Rusya'ya yolcu beraberinde yapılan 7-8 milyar dolarlık ihracatın büyük bölümünü gerçekleştiren Laleli'de, esnaf umudunu martta açılacak yeni sezona bağlamış durumda. Ruslar'ın yerini kimsenin dolduramayacağını vurgulayan esnaf, yeni sezonda da krizin aşılamaması halinde, bu maliyetlerle işletmelerin teker teker kapanmaya başlamasından endişe ediyor.

Laleli'de satışların yaklaşık yüzde 90'ının Rusya'ya yapıldığını belirten Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Orhan Altun, "petrol kuyusu" olarak nitelendirdiği Laleli'nin haksız eleştirilere maruz kaldığını düşünüyor. Kriz nedeniyle Laleli'deki kan kaybının yüzde 35'e ulaştığını belirten Altun, Rusya ve Ukrayna'nın mal alımını durdurması nedeniyle 6 milyar dolara ulaşan ticaretin 3-4 milyar dolara kadar gerilediğini kaydediyor. Altun, bölgenin 2010'da ancak toparlanabileceğine dikkat çekerek, "Laleli, Lale Devri'ni tamamladı. Yine de umutluyuz. Gerekli önlemler alınırsa, 2010'da 10 milyar dolarlık iş hacmi hayal değil" diyor.

Laleli'ye özel model

Bavul ticaretinin vergilendirilmesi ve yabancı işçi konusunda Laleli'ye özel modellerin oluşturulmasını isteyen Altun, şu önerilerde bulunuyor: "Müşterimiz yabancı. Rusya ve Ukrayna'nın kendine has özelliklerinden dolayı gönderiyi tek tek organize etmemiz mümkün değil. Yüksek vergi ve yoğun bürokrasi uygulanıyor. Buradaki firma da malı gönderme riskini üzerine alamıyor. Bavul ticareti yapıyor. Burada da KDV kaydı ve müşterinin göndermedeki sıkıntıları ortaya çıkıyor. Müşterinin çektiği sıkıntı bize de yansıyor. İlk ayağı çözmüş olsak, sistem ikinci ayağı da iyileştirmeye çalışacak. Müşteri adına inisiyatif alacağız. Yabancı işçi çalıştırmak için de sıkı kanunlar var. Ancak buradan mal alanlar kendi kültüründen satış elemanı görmek istiyor. Biz tüm elemanlarımız yabancı olsun demiyoruz tabii ki. Ama buna bir oran getirilmeli."

Altun'a göre, işletme giderleri de bu dönemde en önemli sorun olarak öne çıkacak. Laleli'nin fiziki sorunlarının ise biran önce çözülmesi gerektiğini vurgulayan Altun, sık sık kesilen elektrik, araçlarla dolup taşan sokaklar, bina cephelerindeki bakımsızlık gibi sorunların çözülmesini istiyor. Laleli esnafının birlikte organize olma kültürünün zayıf olduğunu da belirten Altun, "Esnaf arasında dayanışma az ve güven sorunu var. Ama küçük fırça darbeleri, biraz iyi niyet ve devlet katkısı, Laleli'yi Paris, Milano ayarına getirebilir. Çünkü dinamizm, yaratıcılık ve azim Laleli'de her daim mevcut" diyor.

Tekstilci de hamal da mutsuz
Kriz Laleli'de tekstilcisinden hamalına herkesi olumsuz etkilemiş. Laleli'nin önemli mekanlarından Koska Caddesi'ne çıkan Nişanca Bostanı sokağı civarında boş oturan hamallara yaklaşıp "İşler nasıl?" diye soruyoruz. 2 tekerlekli metal yük arabasıyla o saatlerde çalışmaktan iflahı kesilmesi gereken hamal Ahmet'in daha siftahı yok. Ahmet, son aylarda siftahsız gün sayısının arttığını vurguluyor. Durumu hamal Ahmet kadar vahim olmasa da aslında tüm Laleli, bıkkınlık, korku ve gergin bir bekleyişte. Mesela Ukrayna'da bile mağazaları bulunan bir tekstil firmasının Bulgar göçmeni tezgahtarı, 3 gündür bir tek kez o da komşudan gelen siparişle 150 TL'lik mal sattığını anlatıyor. "Böyle giderse ağam bizi kapının önüne koyar artık" diyerek kendi filminin sonunu anlatıyor heyecansız bir sesle. Tezgahtara göre ağasının suçu yok. Hem Rus mal almazsa ağa ne yapsın ki…

Aslında ağanın durumu da hiç parlak değil. Laleli'de 8 katlı bir handa yerleşik ayakkabı markası Arbat'ın ortaklarından Tahir Kaya, "3 aydır kirayı ödeyemedim. 15 çalışanım vardı bu mağazada, şimdi 2 kişi kaldı. Otomobilin kredisini borç aldım da ödedim. 3 bin TL'lik çekimin bile arkası yazıldı geçenlerde. Böyle giderse Laleli'den intihar tabutları çıkmaya başlar."

Araplar, Ruslar'ı aratıyor

Nisan Tekstil'in sahibi Ali Rıza Fırat'ı ayakta tutan ise iç piyasa. Çünkü o kendi ifadesiyle tek müşteriye oynamayıp, işini yaymış. Ancak yine de mutlu değil. Para kazanamıyor. Atölyede 70 personeli var. Malları maliyetine veriyor ki iş dönsün. Ne kadar dayanabileceğini kendisi de kestiremiyor. Kirasını şimdilik ödüyor ama ödeyemeyen pek çok mağaza sahibi tanıyor. Aslında bu ödeyememe durumu kira kontratını yenileyememe şeklinde de yaşanıyor bu aralar. Çünkü Laleli'de kiralar genelde dolar üzerinden yıllık olarak hesaplanıyor. Laleli'nin nabzının ölçüldüğü noktalarından biri de oteller. Hotel Erdal'ın ön büro elemanı Mehmet Argun'a göre, Ruslar bu aralar gelemiyor. Kriz var. Onların yerine alışverişe gelen Araplar ise Ruslar'ın eline su dökemez. Çünkü Araplar Laleli'yi çevirecek ticarete haiz müşteri değil.

Kiralarda da kayıtdışı

Krizin eninde sonunda biteceğine inanan Laleli esnafını artık kiraların yüksekliği de bezdirmiş. Laleli'de neredeyse her mağaza, kira kontratı üzerinde yazan rakamın 5 katına kadar da açıktan para ödüyor mal sahibine. Örneğin, Koska Mesihpaşa gibi yerlerde avuç içi kadar ancak düzayak mekanların aylık kiraları bile 10 bin dolar seviyelerinde. Mekânın bir de bodrumu veya üst katı varsa kira aylık 20 bin dolar civarına denk geliyor. Kira kontratı üzerinde ise genelde aylık 3 bin ya da 5 bin TL yazıyor. Laleli'de üst katlar ise neredeyse hiç rağbet görmüyor ve fiyatlar da üçte bire kadar düşüyor. Mülk satın almak ise çılgınlık gibi bir şey. Çünkü fiyatlar milyon dolarlardan başlıyor.

Bu arada, eski iş hanlarındaki son moda, binayı genel tadilata soktuktan sonra katları kendi içinde bölmek. Böylece mesela binadan en fazla 50 bin dolar kazanması mümkün olan ev sahibi, bu yolla en az 2 katı para kazanabiliyor.

Emlakçı Halim Şahin'e göre, fiyatlar gerçekten uçuk. Mesela satılık 100 metrekare civarında yarım bodrumlar 3 milyon dolara gidiyor. Bir bina 8-25 milyon dolar arasında değişiyor. En kötü giriş bile 15 bin dolar civarında kiralanıyor. Emlakçı Ömer Palancı da, mal sahiplerinin yüksek kiralardan asla vazgeçmediğini vurgularken, bir başka emlakçı İbrahim Bodur ise, "Eskiden kiralık dükkanlar hemen tutulurdu, şimdi aylarca bekleyen dükkanlar var. Marta kadar işler açılmazsa fena" diye konuşuyor.

Aslında artık Laleli'de "umut" herkesin ekmeği. Çünkü piyasanın genel kanaatine göre geçmiş yıllarda 15 Ocak'tan sonra açılmaya başlayan işler, mart gibi ekmek kazandırır hale geliyor. Ancak bu yıl herkes daha bir temkinli konuşmayı tercih ediyor. Yani işlerin eski yıllardaki gibi olmama ihtimali zaten belli de, ne kadar düşeceği ve ne zaman açılacağına dair hissiyat pek kuvvetli değil bu aralar.

Yeni yatırımcı da var

Karamsar tabloya karşın yine de Laleli'de herkes batmak üzere değil. Laleli'den çıkıp marka olmayı başaran Gizia'nın sahibi İsmail Kutlu bunun en iyi örneği. Üstelik Kutlu, Laleli'den çıkıp kazandığının bir bölümüyle yine Laleli'ye yatırım yapmış. Ayakta kalıp marka olabilmesinin sırrını; 25 yıllık deneyim, doğru stratejiler üzerine kurulmuş tanıtım, iletişim çalışmaları, yüksek kalitede malzeme ve işçilikle üretilmiş özgün koleksiyonlar olarak tanımlıyor. Laleli'nin krizi konusunda da Kutlu, hiç umutsuz değil. "Laleli dünyanın en aktif piyasasıdır, dinamiktir ve 15 saat yaşar" diyen Kutlu, krizden dolayı Laleli'nin yüzde 20-30 civarında bir kayıp yaşadığını düşünüyor. Kutlu, Laleli'nin krizden çıkış tarihini de veriyor ve "Yüksek dinamiği, mevcut koşullara hızla sağladığı uyum politikaları ile eski hacmine şubat-mart aylarında yeniden kavuşacağına inanıyorum" diyor.

Hüseyin Buldu'ya ise Mesih Paşa civarında rastlıyoruz. Kendisi eski lokantacı. Şimdi ise tekstile girmeye karar vermiş. Mekan kendisinin. Ev sahibi olarak kazanacağı para Buldu'ya göre aylık en az 20 bin dolar. Bir yıllık peşin de cabası. Ama o artık iş yapmayı tercih ediyor. "Krizde tekstile girmek akıl karı mı?" diye soruyoruz. "Zaten 5 kardeşiz, diğerleri de bu işle uğraşıyor. Kalite mal koyacağım, dayanacağım" diye cevaplıyor.

7 dil bilen kaçak işçinin haftalı 300 dolar

Laleli'nin önemli sorunlarından biri de kaçak çalışanlar. Ancak buradaki kaçaklar vasıfsız ve ucuz olduklarından değil, vasıfları yüzünden çalıştırılmak zorunda. Bir mağaza sahibi, yanında çalıştırdığı 7 dil bilen yabancı çalışanına haftada 300 dolar verdiğini belirterek, "Hangi Türk bu kadar dil konuşup bu paraya çalışır?" diye soruyor.

Ayrıca aynı ona göre bu kadar dil bilen Türk, şu anda çalıştırdığı yabancı kadar da iş yapamaz. Çünkü müşteriler kendi kültürlerine yakın tezgahtarla daha iyi anlaşıyor ve iş yapıyor. Ama Türk yasalarına göre yabancı işçi çalıştırmak ciddi bürokratik engelleri aşma yeteneği gerektiriyor ve genelde de bürokrasi galip geliyor. Esnaf bu nedenle, kaçak işçi sorununun biran önce çözülmesini istiyor.

Laleli'den çıkan ünlü markalar

Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün en önemli merkezlerinden biri olan Laleli, bugün dünyada adından söz ettiren birçok Türk markasının da doğduğu yer olarak dikkat çekiyor. Bu markalar arasında, Adil Işık, Gizia, Romana Botta, Collins, Bagozza, Red Star, Junker, Muya, Motor Jeans, Balizza başı çekerken, 40'a yakın firma da Laleli'den çıkıp yurtdışında mağaza açmış.