Spor

Lakers'ın kızgın boğası

LA Lakers, Memphis Grizzlies takımından İspanyol bir oyuncuyu apar topar çalmıştı ve renklerine bağlamıştı. Ara Gözbek yazdı

01 Şubat 2009 02:00

Geçtiğimiz sezon ortasında NBA'de bir hırsızlık vakası olmuştu. NBA'in en büyük takımlarından Los Angeles Lakers, Memphis Grizzlies takımından İspanyol bir oyuncuyu apar topar çalmıştı ve renklerine bağlamıştı.

ARA GÖZBEK / Tempo24


 
Türk sinemalarında babasından alamadığı kızı dağa kaçıran adam gibi bir şey. Bu hırsızlıktaki kilit isim Pau Gasol. İspanya Milli takımının kaptanı olarak dünyada ve Avrupa'da elde etmediği başarı kalmamıştı. Kobe'li Lakers'ta şampiyon olabilmek için yetenekli bir uzun bulması şarttı. Sezon ortasında bir anda apar topar Lakers'lı olan Pau Gasol sezon sonunda takımıyla NBA Finali'ne ulaşmayı başardı. Bu sene ise hedef çok net...şampiyonluk. İşte sizlere yıllarca unutulamayacak bu 'Hırsızlık Vakası'nın baş aktörü Pau Gasol'un başarı hikayesi.

Pau Gasol'u tanısak...

Pau Gasol Saez. Asıl adı bu. Bir çok sporcu gibi adı ve soyadı 3 kelimeden oluşuyor ve bir çok sporcu gibi sadece ikisiyle tanınıyor. 6 Temmuz 1980'de İspanya'nın Barcelona şehrinde dünyaya gelen Pau Gasol şu günlerde 28 yaşında. Pau basketbol oynayama daha çocukken okul takımı Alvirne'de oynamaya başlamıştı. Ardından C.B.Cornella ile anlaştı. 16 yaşına geldiğinde Barcelona'nın gençler takımında oynamaya başlamıştı. Orada 1998'de Albert Schweitzer Turnuvası'nı ve FIBA Avrupa 18 yaş altı Şampiyonası'nı kazandı. A takıma yükselince Gasol 1998-99 sezonunda toplam 11 dakika sahada kaldı. İkinci sezonunda ise maç başına 15 dakikadan az süre alıyordu. Ama İspanya'daki son sezonunda 11.3 sayı ve 5.2 ribaund ortalaması tutturdu. 2001'de İspanya Kupası turnuvası'nda En Değerli Oyuncu seçilme başarısı gösterdi.

NBA'ye gelişi

2001 NBA Draft'inde birinci tur 3üncü sıradan Atlanta Hawks tarafından seçilen Pau Gasol, daha Atlanta forması giymeden takas yoluyla Memphis Grizzlies'in yolunu tuttu. Gasol'un karşılığında Shareej Abdul-Rahim'i kadrosuna katan Hawks o zamanlar kaçırdığı fırsatın bir bakıma farkına değildi. Daha Memphis'teki ilk sezonunda 17.6 sayı, 8.9 ribaunt ortalamaları tutturan Gasol o sezon NBA Yılın Çaylağı seçildi. Daha ilk sezonunda ödülle tanışan Gasol önünde katetmesi gereken bir hayli yol olduğunu biliyordu. Zaten çaylak sezonunda 82 maçın tamamında forma giyerek ne kadar istikrarlı bir oyuncu olacağını göstermişti.

Gasol ikinci sezonunda sayı ortalamasını 19.0'a yükselttiği gibi aynı zamanda yine 82 maçın tamamında forma giyme başarısı gösterdi.

Üçüncü sezonunda sezona başlarken maç kaçıran Gasol'un ciddi bir sakatlık geçirdiği konuşuluyordu. Ama Gasol bir hafta sonra sahaya dönünce tüm Memphis seyircisinin yüreğine su serpildi. O sezon 3000inci sayısına ulaşan Gasol, NBA'de ismini bir çok yere yazdırmaya başlamıştı. O sezon ilk kez playoff bileti alan Pau, ilk turda San Antonio Spurs'e elenmesine rağmen tek de olsa bir playoff galibiyeti yaşamış oldu.

2004-2005 sezonunda NBA kariyerinde 5000inci sayısına ulaşan Pau, yine takımını playoff'lara taşıdı ama bu sefer ilk turda karşılaştığı Phoenix Suns'a karşı bir maç bile kazanamadan playoff'lara veda etti.



2005-2006: All-Star olma zamanı

NBA'deki 5inci sezonunda takımıyla özdeşleşen Pau Gasol, kulüp tarihi istatistiklerine de adını yazdırmaya başlamıştı. Takımının mutlak lideri olan Pau Gasol'un önünde iki hedef vardı. Biri takımını gerçek bir başarıya taşımak...diğer ise All-Star olmak. Bu sezonun sonunda yine playoff'ta eşleştiği Dallas Mavericks'e elenen Grizzlies, Gasol'la beraber 2inci turu göremedi. Gerçi şansızlıklarından da bahsedebiliriz. Elendikleri Dallas o sene NBA Final'i oynadı.

Ama 2005-2006 sezonunda Gasol ile ilgili hatırlanması gereken çok önemli bir şey vardır. Pau o sezon Houston'da düzenlenen All-Star'a seçildi ve o da artık All-Star olmuş oldu. Bu onun için adeta sınıf atlamaktı. Ayrıca All-Star kadrosuna seçilmiş ilk İspanyol oyuncu olma onurunu da yaşamıştır.

2006-2007: Memphis'te son sezon

2006-2007 sezonun başlamadan önce yaz aylarında Japonya'da düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası'nda İspanya Milli Takımı ile turnuvada boy gösteren Pau, takımını şampiyon yapmakla kalmadı aynı zamanda turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi.

2006-2007 sezon başlarken Memphis camiası artık ümitsizdi. Çünkü takım kadrosunda Gasol'un dışında çok fazla etkili bir oyuncu bulunmuyordu. Bu da Grizzlies'in iddialı bir takım olmamasına neden oluyordu. Gasol bu sezon 20.8 sayı ve 9.8 ribaunt ortalamaları tutturdu ki bu kariyerinin en yüksek ortalamalarıydı. Ama sezon yine başarısızlıkla sonuçlandı.

2007-2008: Sezonun en büyük vurgunu

Sezon başladı ve her şey aynı gibi devam ediyordu. Memphis yine bocalıyor. 1 Şubat günü televizyonlarını açan hiç kimse gördüklerine inanamadı. Pau Gasol, Mitch Kupchak'ın yanında ellerinde 16 numaralı Gasol yazan Lakers forması. Buna kimse inanamadı. Ama Pau Resmen Lakers'lı olmuştu. NBA'de olabilecek takaslar birkaç hafta öncesinden kokusu çıkar, en kötü ihtimalle bir kaç gün öncesinden haberi duyulur. Ama hiç kimse böyle bir takasın gerçekleşeceğini düşünemezdi. Ama Lakers bunu hep yapıyordu. O yüzden Gasol'un Lakers'a gelişi son yılların en büyük 'hırsızlık' olayı oldu. Çünkü burada memphis pazarlık için masaay bile oturmadı. Lakers birebir Gasol'u ikna etti ve Memphis'te bir şekilde anlaşmak zorunda kaldı. Gasol karşılığında Grizzlies kadrosuna Kwyane Brown'u, Javaris Crittenton ve Aaron McKie'yi kattı.

Gasol'un Lakers'a nasıl bir etki yapacağı herkes için bir merak konusuydu. Kobe ve Gasol'lu Lakers yenilmez gibi oldu. Peşpeşe gelen galibiyetler Lakers'ın Batı'yı birinci bitirmesine neden oldu. Ki bu Lakers için son yıllardır aranan bir durumdur.

2008 Playoff'larında hızını kesmeyen Lakers, ilk turda Denver Nuggets'ı eledi. İkinci turda karşılaştığı Utah Jazz'i rahat geçti. Bu arada Gasol da NBA playoff kariyerinde ikinci turu görmüş oldu...hatta fazlasını. Batı Final'inde San Antonio Spurs'ü güle oynaya geçen Lakers adını yıllar sonra NBA Final'ine yazdırdı.

Finalde Boston Celtics ile karşılaşan Lakers farklı bir şekilde elendi. Bundaki en büyük pay MVP Kobe'nin performasının düşük olması ve en önemlisi Boston potaltıyla boğuşacak uzunları Andrew Bynum'un sakat olmasıydı. Durum böyle olunca sonuçlar kaçınılmazdı. Ama Lakers ve Gasol doğru yoldaydı ve artık şampiyonluk sevinci seneye ertelenmişti.



2008-2009: Bu sezon

sezona fırtına gibi giren Los Angeles Lakers şu anda en iyi galibiyet yüzdesiyle lig lideri. Bundaki en büyük paylardan biri de Pau Gasol'un. Ama işin enteresan tarafı Lakers henüz vites yükseltmeden bu noktaya varmış olmasıdır. Andrew Bynum'un iyileşip sahay dönmesi Gasol'un 5 numaralı pozisyondan 4 numaralı pozisyona çekmişti. Ki bu Gasol için çok daha iyiydi. Rakip pivotların fiziksel mücadelesinde yıpranacağına forvetlere üstünlük sağlaması Lakers için de daha iyiydi. Lakers'ın şu andaki 5'i şöyle; Fisher, Bryant, Odom, Gasol, Bynum... Bu 5 sakatlık sendromları yaşanmadığı sürece şampiyonluğun en büyük adayı.

Bu sene Lakers'ın da çok iyi durumda olması Gasol'u tekrar All-Star seçilmesine neden oldu. Phoenix'te düzenlenen All-Star'da forma giyecek Gasol, tekrar yıldız seviyesine ulaştığıını söyleyebiliriz. Öyle ki NBA'de forması en çok satılan oyuncular sıralamasında 6ıncı durumunda. Listenin bir numarasında ise takım arkadaşı Kobe Bryant var.

O NBA'ye adım attığında sıska bir çocuktu. Bugün ise şampiyonluk kovalayan bir All-Star. O İspanya'nın gururu ve Avrupa'da elde etmediği başarı kalmamıştı. Şimdi ise NBA şampiyonluğu elde etmemesi için Hiçbir neden yok. Pau Gasol belki bir Kobe Bryant ya da bir LeBron James değil. Ama Lakers onsuz buralarda olamayacağını çok iyi biliyor.