Alman hükümetinin Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne silah yardımında bulunma kararı gerek medyada gerek muhalefet cephesinde yoğun bir şekilde tartışılıyor. Tartışma noktalarından biri de silahların müttefik ülke Türkiye'ye çevrilmesi riski. Yine aynı çerçevede PKK'nın Almanya'da terör örgütü listesinden çıkarılma olasılığı da gündemin öne çıkan bir diğer maddesi olarak göze çarpıyor.
Kürtler ve Ortadoğu ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Viyana Üniversitesi'nden siyaset bilimci Thomas Schmidinger, Almanya'da bazı siyasetçilerin dile getirdiği gibi silahların PKK'nın eline geçerek, Türkiye’ye çevrilmesi ihtimalini gerçekçi bulmadığını söylüyor. İddiasını, bölgedeki farklı siyasi anlayış ve dengelerle gerekçelendiren Schmidinger, bölgede İslam Devleti adlı terör örgütüne karşı savaşan üç grubun bulunduğuna işaret ediyor. Siyaset bilimci, bunların Celal Talabani’ye bağlı Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), PKK ve Barzani’ye bağlı Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) olduğunu aktarıyor.
‘Sevkiyat Türkler için değil, Kürtler için tehlikeli'
KYB ve PKK’nın çatışmalarda etkin olduğunu ve İslam Devleti'ne büyük kayıplar verdirdiğini belirten uzman, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin askeri gücü KDP'nin ise daha geri planda kaldığını ileri sürüyor. Almanya da dâhil bölgeye yapılan uluslararası silah sevkiyatının da bu noktada pürüzler taşıdığına dikkat çeken uzman konuya dair tereddütlerini şöyle aktarıyor:“Almanya fiilen silah sevkiyatını KDP peşmergelerine yapıyor. Bu durum iki anlama geliyor. Türkiye cephesinden baktığımızda son yıllarda Erdoğan’ın AKP’si ve Barzani'nin KDP'si arasında bir yakınlaşma var. Bu nedenle KDP'ye gönderilen silahlar Türkiye için bir sorun teşkil etmeyecektir. Ancak bölgesel baktığımızda KDP'nin PKK ve KYB'ye karşı da silahlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.‘
Söz konusu partiler arasında ciddi husumet olduğunu kaydeden uzman, bu nedenle PKK ve KYB, silah sevkiyatına ihtiyatlı yaklaştığını belirtiyor. Schmidinger, bölgede adı geçen partilerden bağımsız tek bir silahlı Kürt gücü oluşturmak şuan için mümkün olmadığını iddia ediyor.Thomas Schmidinger, Irak'ta halk desteği bulunmayan PKK'nın, İslam Devleti örgütüne karşı gösterdiği direnç ve savunma gücü ile birlikte popülaritesinin arttığını söylüyor. Uzman bunun KDP'yi rahatsız ettiğine dikkat çekerek, gelecekte PKK ve KDP arasındaki gerilimin artabileceği uyarısında bulunuyor.
Almanya’nın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından Prof.Dr.Udo Steinbach da Alman hükümetinin öncelikli hedefinin bölgeyi İslam Devleti tehlikesinden kurtarmak olduğunu, bu nedenle bölgedeki diğer dengeleri çok fazla hesaba katmadığını söylüyor. Ancak Steinbach, Schmidinger'in aksine söz konusu silahların sadece KDP'nin tekelinde kalmayacağını, buna bölgedeki diğer Kürtlerin müsaade etmeyeceğini ileri sürüyor. Steinbach bu nedenle silahların PKK'nın da eline geçebileceğini belirterek, bundan doğacak tehlikenin ise Türkiye'yi değil bölgedeki Kürtleri tehdit edebileceğini savunuyor. “Alman hükümeti her ne kadar bunu hedeflese de silahlar sadece peşmergeye dağıtılmıyor. Zira şuanda bölgedeki tüm Kürtler görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak, İslam Devleti’ne karşı savaşıyorlar. Bu yüzden silahlar PKK’nın eline geçmez demek gerçekçi değil.’ diyen uzman bölgenin geleceğine dair düşüncelerini de şöyle ekliyor: “Ama bence asıl mesele, savaşın bitiminde kendini siyasi ve sosyal bir organizasyon olarak tanımlayan PKK’nın peşmergeye tutumunun ya da Kürtlerin lideri olmaktan ziyade bir aşiret lideri olan Barzani'nin PKK'ya tutumunun ne olacağıdır. Zira toplumsal devrimci bir yapı taşıyan PKK ile muhafazakâr Barzani arasındaki gerilim zaten ortadadır.”
Ortadoğu uzmanı Türkiye ve PKK arasında doğabilecek bir çatışma ortamında söz konusu silahlar Türkiye'ye dönerse bundan yine ülkedeki Kürtlerin zarar göreceğinin altını çiziyor. Türkiye'de bir Kürt devleti olasılığını da gerçekçi bulmayan Steinbach Türk ordusunun dün olduğu gibi bugün de güçlü olduğuna dikkat çekerek, böylesi bir çatışmanın ülkenin doğusunda bir askeri vesayete yol açabileceğini savunuyor.
‚PKK terör listesinden çıkarılmalı‘
Steinbach, son günlerde Alman medyasında dile getirilen Kürt bölgesine silah gönderilmesi ile PKK’nın Almanya'da terör listesinden çıkarılması olasılığını ise iki ayrı konu olarak değerlendiriyor. PKK’nın terör listesinden çıkarılmasının daha çok Almanya’yı ilgilendiren bir iç mesele olduğunu belirten uzman, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Doğrusunu söylemek gerekirse bugün PKK’nın durumu, terör örgütü olarak kabul edildiği 1993'teki gibi değil. Pek çok şey değişti. Türkiye ile yürütülen bir çözüm süreci var. Kuşkusuz PKK, çözüm sürecinin önemli bir parçası ve ondan ayrı tutulamaz. Dolayısıyla Alman resmi makamları da diğer hususlardan bağımsız olarak, PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılması isteğini gözden geçirmelidir.”
Aynı şekilde siyaset bilimci Thomas Schmidinger de PKK'nın mücadele için silahlı eylemlerden ziyade siyasi bir zemin aradığına işaret ediyor. Uzman, ayrıca Almanya ve AB'nin PKK'yı terör listesinden çıkarmasının Türkiye ile yürütülen çözüm sürecini hızlandıracağını savunuyor.
Schmidinger, PKK'nın hala terör listesinde bulunmasını absürd bulduğunu da ekliyor. Thomas Schmidinger: “AB Bakanlar Komisyonu'nun Temmuz 2014'te yayınladığı terör listesinde IŞİD'e karşı savaşan ve sivilleri koruyan PKK bulunurken, sivilleri öldürdüğü hatta katlettiği ortada olan IŞİD listede yer almamaktadır.” diyor.