İngiliz Times gazetesinde yer alan bir analizde, ‘Kürtlerin 100 yıllık kendi devletlerini kurma hayallerini gerçekleştirdiği’ iddiasına yer verdi.
Analizde, “Son beş gün içinde binlerce Suriyeli mülteci Kuzey Irak’ın Kürt kentlerine akın etti. Bu göç, adı resmen öyle olmasa da Kürtlerin ilk bağımsız devletine dönüşen toprakların güvenlik ve refahını öne çıkarıyor” denildi.
Analizde şu ifadelere yer verildi:
“Mültecilerin çoğu, Suriye’nin kuzeyindeki savaş, baskı ve açlıktan kaçan Kürtler. Suriyeli Kürtlerle, çoğu El Kaide bağlantılı hükümet karşıtı gruplar arasındaki çatışmaların aniden yoğunlaşması mültecileri Mayıs’tan sonra ilk kez açılan sınıra yığdı. Binlerce kişi Dicle nehrini geçerek Kuzey Irak’taki kamplara akın etti.”
‘100 yıllık rüya'
“Şimdi 22 yıl önceki mülteci akınının tersi yaşanıyor. O zaman Saddam Hüseyin’in emriyle Irak ordusunun yaptığı bombardıman nedeniyle binlerce Kürt sınırdan batıya kaçmıştı. Batı bunun üzerine Kuzey Irak’ta uçuşa yasak bölge oluşturdu. Bu, Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kendi devletlerini kurmaya çalışan Kürtlere refah ve istikrar getiren ilk özerk Kürt yönetiminin temelini attı. Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Bağdat’la gevşek bağları olan üç Kürt kenti büyük ölçüde kendi kendini yönetmeye başladı.”
Şimdi Kürdistan diye bile bilinen bölgenin istikrar, refah ve hedeflerini 3 faktör güçlendirdi. Birincisi petrol endüstrisinin canlanması: Irak Kürdistanı, dünyanın en büyük petrol rezervine sahip altıncı bölgesi. İkincisi Türkiye’nin PKK’yla savaşı bitirme çabalarına paralel olarak Iraklı Kürtlerle ilişkilerini geliştirmesi. Üçüncü olarak da siyasi ve ekonomik istikrar yabancı yatırımın gelmesini, eğitimin gelişmesini sağladı ve Kürdistan’a bağımsız bir devlet olarak ayakta kalabilme gücü verdi."
"Kürt hükümeti özellikle Suriye’deki Kürtleri korumada daha büyük bir bölgesel rol oynamakta istekli… Batı, Irak’ta siyasi parçalanmaya neden olacağı korkusuyla bağımsız bir Kürt devletini tanımakta isteksizliğini muhafaza ediyor. Türkiye’nin de çekinceleri var. Ama Kürtler sessizce 100 yıllık emellerini gerçekleştiriyor: Kendi devletlerine sahip olmak.”