AKP’nin ‘Kürt açılımı’na Güneydoğulu vekillerden iddialı proje: Kürtlerin en sevdiği, yıllar önce Kürtçe şarkı söyledi diye yurtdışına kaçan Şivan Perver, TRT’nin Kürtçe kanalının açılışına gelsin! PKK’nın boykot ettiği Perver’e TRT yönetimi sıcak bakıyor
AKP’de 50’nin üzerinde Kürt vekil, 1 Ocak’ta yayına başlayacak TRT’nin Kürtçe kanalının açılış törenine, “Kürtlerin Pavarottisi” olarak tanınan ve 32 yıldır yurdışında yaşayan Şivan Perver’in çağrılmasını teklif etti. TRT yönetimine yapılan teklif değerlendirmeye alındı. 1976 yılında Türkiye’de katıldığı bir konserde Kürtçe şarkı söylediği için hakkında yakalama emri çıkarılan ve dava açılan Perver, Suriye üzerinden Almanya’ya kaçmıştı.
Kürtçe Rock’ın babası
“Kürtçe Rock”ın babası kabul edilen, çok sesli müzik çalışmalarıyla da tanınan Şivan Perver, PKK’ya yönelik eleştirileri nedeniyle örgütün tehdit ettiği isimler arasında. TRT teklifi kabul ederek Perver’i açılışa çağırırsa, pek çok tabu da yıkılmış olacak. AKP’ye de yerel seçimler öncesinde özellikle Güneydoğu bölgesinde büyük puan getirebilecek.
Kürt açılımında ilk adım
Büyük bölümü Doğu ve Güneydoğu illerinden seçilen AKP’li vekiller, TRT’nin 1 Ocak 2009 tarihindeki Kürtçe yayın kanalının açılışına ilişkin hummalı bir çalışma başlattı. Milletvekilleri, sadece Türkiye değil Irak, İran ve Suriye’deki Kürtlerin de gönlünde taht kuran Şivan Perver ismi üzerinde birleşerek TRT’ye teklif götürdü.
TRT teklife sıcak baktı
İlk aşamada kamuoyunun henüz buna hazır olmadığını düşünen TRT yönetimi, daha sonra yaptığı araştırmalar üzerine Şivan Perver ismine sıcak yaklaşmaya başladı. Şivan Perver hakkında açılan davaların tümünün, Türkiye’de Kürtçe konuşulmasının yasak olduğu dönemden kaynaklandığını belirleyen TRT, sanatçıyı değerlendirmeye aldı. TRT yönetimi, Perver’in ülkeye dönmesinin ve şarkı söylemesinin demokrasi, barış ve uzlaşı mesajı verilmesi açısından önemli olduğu yargısına vardı.
Bedeli neyse öderim ama kime gideyim?
Perver, Taraf gazetesinde çıkan bir röportajında, “bedel ödemeye hazır olduğunu”, en büyük özleminin Türkiye olduğunu vurgulamıştı. Perver şöyle demişti: “İyi bir organizasyon olursa giderim. Beni toplantıları için çağırmasınlar! Yıllarını gurbet elde geçirmiş Şivan Perver olarak çağırsınlar. Özlemim budur. Gidersem, inanıyorum ki Kürt kültürüne önemli katkılarım olur. İki halkın dostluğu için Kürtlere de söylerim, Türklere de söylerim türkülerimi. Bunun bedeli ne ise de ödemeye hazırım. Ama kime gideyim? Devlet herhalde bana ‘hoş geldin’ demeyecek. Yasaklar iyi değil, siz de bizi sevin. Niye bu kadar kavga, kimin için? Bu ülke herkese yeter! Gidip özgürce söylemek istiyorum. Kürtlerin, Türklerin birbirini anlamasına faydam olur.”
İbo’nun kıskandığı tek ses
23 Aralık 1955’te Urfa’da doğan Şivan Perver, çocukken yanık sesi ile söylediği türkülerle çevresinin dikkatini çekti. Kürtçe şarkı söylemek, her daim en büyük tutkusu oldu. Ülkesinden ayrılmak zorunda kalmasına yol açan tutku da aynıydı. Liseyi bitirdikten sonra Ankara’da Gazi Eğitim Fakültesi’nin Matematik Bölümü’ne kaydoldu. 1975’te Güney Parkı’ndaki konserde Kürtçe şarkı söyledi. Yorumu halk tarafından öylesine beğenildi ki, konseri basan polislere karşı vatandaşlar tarafından saklandı. Art arda açılan davaların ardından yurtdışına gitmek zorunda kaldı. Almanya ve İsveç’te yaşadı.
PKK’ya yönelik eleştirileri nedeniyle tehdit edilen Şivan Perver, 13’üncü albümündeki “Me ci kir” parçası nedeniyle PKK tarafından boykot edildi. Buna rağmen modern müziği ile Kürtlerin en sevdiği müzisyen oldu. Med TV’de şarkıları yayınlanmayan sanatçı, Mesud Barzani tarafından da PKK’ya karşı halen korunuyor. Sık sık Kuzey Irak’a giderek Duhok, Akre gibi kentlerde konser veriyor.
Caney Caney’in bestecisi
Perver’in albümleri İstanbul ve Diyarbakır’da çok satıyor. Bilinen en ünlü şarkısı düğünlerin vazgeçilmez parçaları arasında yer alan halay formatındaki “Caney Caney”. İbrahim Tatlıses, bir röportajında, sesi çok geniş oktava sahip olan Şivan Perver’in, “dünyada kıskandığı ve erişemediği tek ses” olduğunu söylemişti. Perver, merhum İtalyan tenor Pavarroti ile aynı oktava kadar çıkabildiği için “Kürtlerin Pavarottisi” olarak anılıyor.