Federal Anayasa Mahkemesi, tarihindeki en büyük dava ile ilgili kararını açıkladı. Mahkeme Başkanı Andreas Voßkuhle, Avrupa Birliği ülkeleri için uzun süreli kalıcı kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizması'nın (ESM) Alman Anayasası'na aykırı olmadığını açıkladı.
Voßkuhle, Almanya'nın gerekli hallerde 190 milyar euroya kadar Avrupa İstikrar Mekanizması'na katkı sağlayacağı yönündeki sorumluluğa rağmen Federal Meclis'in Almanya'nın bütçesine dair sahip olduğu özerkliğin korunduğunu vurguladı.
Ancak mahkeme Federal Hükümet'ten gelecekte Avrupa İstikrar Mekanizması'na şu ana dek sağlanan 22 milyar milyar euroluk katkıdan daha fazlasının gerekli olup olmayacağının anlaşılması için, bir sonraki yılın bütçesiyle ilgili tahminde bulunmasını istedi.
Mahkeme bu risklerin düzenli olarak bütçe açısından hesaba katılması gerektiğinin altını çizerek, Federal Hükümet'in planladığı gibi ilave bütçenin ya da kriz bütçesinin miktarının, önceden saptanıp ona göre çıkarılmasına izin vermedi.
Yargı süreci
Peki, Avrupa İstikrar Mekanizması nasıl Anayasa Mahkemesi'ne taşındı? Aralarında çok sayıda profesör ve milletvekilinin de bulunduğu 37 bin kişi, 2012 yılı haziran ayında Avrupa İstikrar Mekanizması'nın anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvuruda bulunmuştu. 37 bin kişi arasında Sol Parti Federal Meclis Grubu üyeleri, "Daha Fazla Demokrasi" derneği ve Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Peter Gauweiler de bulunuyor.
Davacı olanlardan biri de Tübingen Üniversitesi ekonomi Profesörü Joachim Starbatty'di. Starbatty'e göre İstikrar Mekanizması, Almanya maliyesi açısından sakıncalı: "Federal Hükümet ve Federal Meclis, Almanya'nın mali durumundan sorumlu. Federal Anayasa Mahkemesi daha önce verdiği kararlarda Almanya'nın bir borç birliğine mali olarak giremeyeceği yönünde kararlar vermişti."
Profesör Starbatty, Avrupa İstikrar Mekanizması'nın tam da bunun, yani bir Borçlar Birliği'nin yolunu açtığını savunuyor. Starbatty'nin de aralarında bulunduğu 37 bin davacı Anayasa Mahkemesi'ne verdikleri dilekçede, acil durumlarda kapsamı 500 milyar euroya kadar genişletilebilecek Mekanizma nedeniyle Federal Meclis'in bütçe konusundaki haklarının kesintiye uğradığını savunmuştu.
