14 Temmuz tarihinde yapılan “Kadının Vücut Bütünlüğü Üzerine Hukuki Ve Tıbbi Yaklaşım” konulu panelin sonuç bildirgesi yayımlandı.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Sağlık Hukuku Merkezi panelde 10 hafta olan kürtaj sınırının 12 haftaya çıkarılması istedi.
Bildirgede, “İnsan hakları ve bu kapsamda da kadının insan haklarının cenin haklarından daha değerli olduğu gerçeğini kabul ediyoruz” dendi.
Tekelleşen ülkelerde sezeryan oranı hep yüksektir
Panelin sonuç bildirgesinde şu görüşlere yer verildi: Türkiye’de kürtaj bir doğum kontrol yöntemi olarak seçilerek kullanılmamaktadır. Kürtaj istenmeyen gebeliğin sonlandırılmasında tıbbi yöntemdir. Her kadının istediği kadar çocuk sahibi olma, sağlıklı bir gebelik geçirme, ulaşılabilir, güvenli koşullarda doğum yapma hakkı vardır. Kadınlar istenmeyen gebeliklere maruz kaldıkları müddetçe, bu gebelikleri sağlıklı bir şekilde sonlandırmak, kadınların kendi bedenlerini ve yaşamlarını belirleyebilmelerinin bir önkoşulu olmaya devam edecektir. Doğacak çocuklar, kendilerine bakmaya hazır olmayan ailelere mecbur bırakılamaz. Sağlık sisteminin özelleştirildiği, tekellere devredildiği ülkelerde sezeryan oranları hep yüksek olmuştur.
Tecavüz , fiziksel şiddet sonucu istenmeyen gebelik
-Planlanmamış ya da istenmeyen gebelikler için kürtaj sınırlamasında, ergen gebeliği, aile içi huzursuzluk, eşin uyguladığı fiziksel şiddet, duygusal istismar, tecavüz sonucu gebelik, ailenin zarar görme olasılığı, yoksulluk gibi sosyal etkenler vb. boyutların göz ardı edilmemesi çok önemlidir. Yasal kürtaj izninin yalnızca “anne ve bebeğin bedensel sağlığındaki riskler” ile sınırlı tutulması insanı insan yapan psiko‐sosyal özellikleri yadsımaktır.
Kürtaj 12 haftaya çıkarılmalı
- Mevcut yasa ve tüzükteki kürtaj sınırının kadının ve toplumun sağlığının korunması için düşürülmemesi aksine yine bilimsel verilere göre 12 haftaya yükseltilmesi gerekir.
İsteğe bağlı gebelik sonlandırılması Batı Avrupa ülkelerinin çoğunda 12 haftadır, Almanya'da 14 hafta, İngiltere ve Amerika'da 24 haftadır. On iki haftaya kadar yapılan kürtajlar anneye en az risk yaratır, 24 haftadan önce doğan bebekler yaşama şansına sahip değildir. Yasal sınırlar bazı durumlarda 10‐22 hafta arasında da yetersiz kalmaktadır. Tıpta yirmi iki haftaya kadar olan gebeliklerin sonlandırılması düşük olarak kabul edildiğinde (WHO), kadın otonomisine sadece 10 haftaya kadar saygı gösterilmesi doğru değildir.
Bilimsel veriler ışığında kürtaj sınırı; isteğe bağlı durumlarda 12 haftaya çıkartılmalı, anne ve çocuk için sakınca oluşturan tıbbı sebeplerde, anomalilerde sınır konulmamalı ve kapsam mümkün olduğunca genişletilmeli. Ceza hukuku kapsamında suç oluşturan durumlar neticesi gebeliklerde ise süre en az 24 hafta olmalı ve süre kısıtlaması nedeni ile bu konuda kesin mahkeme kararı aranmamalı uzman psikiyatrist değerlendirmesinde kadının beyanı esas alınmalıdır.