Türkiye Varlık Fonu'na 5 Ocak KHK'sıyla devredilen PTT, yönetimi tarafından envaterinde bulunan malların güncellenmesi ilgili Başmüdürlüklere yazı gönderdi. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, envanterin güncellenmesinin satış hazırlığı olduğunu yazdı. Toker, "PTT için hazırlanan plana göre ikisi büyük olmak üzere 14 şirket kurulacağını" söylerek Toker, TVF'nin PTT ile ilgili planlarını yazdı.
Toker'in Cumhuriyet'te "Varlık Fonu, PTT’yi satış hazırlığında" başlığıyla yayımlanan (27.06.2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:
PTT envanterini çıkarıyor
...
PTT yönetimi bu ayın başında bütün başmüdürlüklerine bir genelge göndermiş. Bulunulan yerdeki gayrimenkul ve diğer malların envanterinin güncellemesi istenmiş. Başmüdürlükler, harıl harıl bu güncellemeyi yapıyormuş. (Dahası, 178 yıllık tarihinde ilk kez PTT bu bayram açık.)
PTT’nin envanter güncellemesini asıl isteyenin TVF olduğu biliniyor. Herhalde TVF de bu envanter güncellemesini hobi olsun diye istemedi. Birkaç ay önce PTT ile Türk Telekom’un sahip oldukları gayrimenkulleri ortak değerlendirmek üzere bir protokol imzaladığını anımsatalım. (20 yıl önce iki kurum zaten birleşikti ve gayrimenkuller de zaten ortaktı!) Verilen talimatın bu protokolle bağı olduğunu düşünebiliriz.
Lojistik ve emlak şirketleri
Makro ölçekte ise memleketin para edebilecek her türlü varlığını, kamuya ilan etmeden satma yetkisiyle kurulmuş bir şirket olan TVF’nin bu köklü kurum PTT ile ilgili birtakım “sıcak” planları olduğu açık.
PTT için hazırlanan plana göre, ikisi büyük olmak üzere 14 şirket kurulacağı söyleniyor. İki büyük şirketten birinin “Emlak Bankası”, diğerinin de “lojistik şirketi” olacağı. PTT taşınmazlarının envanterinin çıkarılması talimatı, “Emlak Bank” şirketi ile bağlantılı olması muhtemel.
Uçak ve RO-RO niyeti
“Emlak Bank” dışındaki ikinci büyük şirket ise “lojistik” alanındaymış. PTT Kargo ölçeğinin çok üzerinde ama. Devasa “parçaları” taşıyacak iddialı bir şirket için ciddi hazırlıklar yürüyormuş. Hatta bu amaçla uçak ve Ro-Ro gemisi alındığı konuşuluyor. (Malum TVF yasası çıkarılırken, 20’nin üzerinde kanundan muaf tutuldu. Bunlardan biri de Taşıt Kanunu.)
PTT gibi köklü bir şirketin “yapılandırılarak” farklı şirketlere bölünmesi, kurumun satılacağını düşündürüyor. Kime, nasıl, ne zaman gibi soruların cevaplarını bilmiyoruz. Şimdilik bilinen, kamu sermayeli ve vergilerimizle bu noktaya gelmiş büyük şirketlerin kaderinin, OHAL’in hukuksal istismarıyla keyfi biçimde tayin edildiğidir.
Yazının tamamı için tıklayın: