Yaklaşık 44 gündür aralıklarla devam eden geçişler kapsamında, Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısının 5 bin 51'e ulaştığı belirtildi.
Suriyeliler, yiyecek ihtiyaçlarını kaçak olarak geçtikleri Türk köylerinden temin ederken, bazı çocuklar da ailelerine ekmek götürebilmek için tel örgüleri aşıp ağaçlık alandan Güveççi köyüne geliyor. Çocuklar, köyden aldıkları ve büyük poşetlere doldurdukları ekmekleri, geldikleri yoldan geri dönerek, Suriye topraklarında bekleyen ailelerine götürüyor.
"Silahlar susmuyor"
Hatay'ın Yayladağı ilçesindeki Suriye-Türkiye sınırında bekleyen, ekmek almak için Türk köylerine kaçak olarak giren Suriyelilerden İbrahim Iddal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cisr Eş Şuğur kasabasından geldiğini, iki gündür sınırda beklediğini anlattı.
Türkiye'ye gizlice girdiğini, Suriye ordusunun, yaşadıkları kentin etrafını sardığını belirten Iddal, şunları söyledi:
''Birkaç genç toplanıp, Cisr Eş Şuğur'a tekrar geri dönüp çocukları almaya gittik. Oradaki insanları ateşin içinden kurtardık. İnsanlar korkularından şehri terk edip dağlara çıktı. Silahlar susmuyor, insanlar öldürülüyor. Beyda köyünde çocuk yaştaki kızlar tecavüze uğruyor, insanlar kesiliyor, öldürülüyor. Binlerce insan sınıra yakın, gelmek istiyor. Şimdi gelmek istiyorlar fakat yollar askerler tarafından kesilmiş durumda. Sınıra yaklaşmakta zorlanıyorlar. Dağlardan gelmeye çalışıyorlar.''
Suriye güvenlik güçlerinin silahlı oldukları gerekçesiyle kendilerine ateş açtığını anlatan Iddal, ''Buraya gelenlerde silah yok ama buna rağmen ateş açılıyor. Eğer bizlerde veya bizim gibilerde silah olsaydı, Türkiye bizi alır mıydı?'' diye konuştu.
Her yer kuşatıldı
Suriyeli Ahmet Cuma ise Cisr Eş Şuğur'da yaşadığını, kentin etrafını askerlerin sardığını, doğudan batıya, kuzeyden güneye her yerin kuşatıldığını belirterek, ''Önlerine gelen herkesi vuruyorlar. Kimseyi bırakmıyorlar. Yaklaşık 6 gündür Cisr Eş Şuğur'da olağanüstü durum var. Sayısını bilemediğim kadar çok insan öldü. Onlardan daha fazlası da yaralı. İnsanlara dayak atılıyor. Biz sadece hürriyetimizi, demokrasiyi istiyoruz. Beşşar Esad'ın gitmesini istiyoruz'' dedi.
Cuma, ailesinden bazı kişileri geride bıraktığını ve onlar için çok endişelendiğini, Türkiye'nin daha fazla destek vermesini beklediklerini vurgulayarak, köylerinde elektriklerin kesik olduğunu, suyu ise zehirlendiği söylentileri nedeniyle içmekten korktuklarını anlattı.
15 bin kişi dağlara dayandı
Ailesiyle sınırda bekleyen Muhammed Feyzo da Türkiye'ye ekmek ve şeker alabilmek için geçtiğini belirtti.
Sınır bölgesinin daha güvenli olduğunu ifade eden Feyzo, ''15 bin kişi şu anda dağlara dayanmış durumda. İnsanlar yollara düştü ancak yollar askerler tarafından kesildi'' dedi.
Kızlara kötü davranıyorlar
Feyzo, özellikle genç kızlara çok kötü davranıldığını iddia ederek, ''Sırmeni'de kadınlar çırılçıplak soydurularak, oradaki askerlere zorla hizmet ettirilmeye çalışılıyor. Çay, yemek yaptırılıyor. Bunu gören çok sayıda kişi var. Çoluk çocuk herkes perişan durumda. Ekmek sıkıntısı, su sıkıntısı çok büyük ölçüde. Sınırda yaşamaya devam edeceğiz. Ordu buraya kadar gelirse, Türk tarafına sığınacağız. Orada evim, tarlam var. Şu an için onları bırakıp gelemiyorum. Ancak böyle kaçak yollarla Türkiye'ye gelip ekmek alıp dönüyorum'' diye konuştu.
Dördüncü çadırkent kuruluyor Bu arada, Suriye'den Türkiye'ye geçişler nedeniyle Hatay'ın Yayladağı ilçesinde 2 bin 500 kişilik yeni çadırkent kurma çalışmalarına başlandığı bildirildi.
Kızılay tarafından Yayladağı'nda kurulan ve yaklaşık 3 bin Suriyeli'nin kaldığı eski TEKEL binasında kapasitenin dolduğu, sayının artma ihtimaline karşın ilçede yeni çadırkent alanlarının tespit edildiği öğrenildi.
Yapılan çalışmalar sonucu Özel İdare Kurumuna ait 50 dönümlük arazinin yeni çadırkent için uygun görüldüğü, bu alana beşer kişi kapasiteli 500 çadırın kurulacağı, burada 2 bin 500 kişinin konaklayabileceği belirtildi.
İlk çadır kentin kurulduğu TEKEL binası girişinde, Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan çadır hastanede ise çalışmaların tamamlandığı, yaralı ve hastaların burada tedavi edilmeye başladığı ifade edildi.
Kızılay tarafından 2'si Yayladağı, 2'si de Altınözü'nde olmak üzere bugüne kadar kurulan 4 çadıkentte, toplam kapasitenin 8 bin kişi olduğu kaydedildi.belirtildi.
Eşgüdüm merkezi oluşturuldu
Suriye vatandaşlarının ihtiyaçlarının karşılanması için iç koordinasyon, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından yürütülüyor. Dışişleri Bakanlığında da eşgüdüm sağlanması için ayrıca bir merkez oluşturuldu.
Konu BM gündemine geliyor gibi...
Başbakan Erdoğan, NTV'de, soru üzerine Suriye'deki olayları değerlendirdi. Erdoğan, Suriye'deki olayların endişe ve kaygı verici olduğunu söyledi.
Türkiye'ye sığınanlarla ilgili Hatay, Gaziantep ve Mardin'de tedbirlerin alındığını anlatan Erdoğan, Saddam Hüseyin zamanında Cizre'de yaşanılan sıkıntıların tekrar yaşanılmaması için gayret sarf ettiklerini söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Pazar günü seçimleri hayırlısıyla bir atlatalım, tabloyu görelim ondan sonra kendileriyle bu konuları çok daha farklı bir şekilde görüşeceğiz. Şu anda konu BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine de geliyor gibi bir durum var. BM Güvenlik Konseyi'nden ne gibi bir netice çıkar o da düşündürücü. Burada Rusya'nın, Çin'in pozisyonu ne olacak? Bunlar da gündemimizde yer alıyor. Seçime tam kilitlendik. Silahlı Kuvvetler, Dışişleri yakın takipteler.''
Erdoğan, Kızılay'ın bu konuda görev üstlendiğini, gıda ve ilaç sıkıntısı olmadığını, mevsimin yaz olmasının lehte bir durum olduğunu ifade ederek, ''Bu süreci böyle devam ettirip kendileriyle görüşmelerimizi hemen seçimden sonra geliştirmek suretiyle bir an önce bir neticeye varmanın yollarını arayacağız'' diye konuştu.
1 milyondan fazla mülteci gelebilir
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Ortadoğu Danışmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan'ın yaptığı analizde, Türkiye'nin gelecek göçlere karşı alt yapı hazırlıklarını tamamlaması gerektiğini ifade etti.
Ayhan, çok sayıda insanın Türkiye'ye gelmesinin öngörüldüğünü vurgulayarak, "Türkiye'deki yüksek mülteciler komiserliğindeki bir uzmana göre, en kötü senaryoda, bir milyondan fazla mülteci Türkiye'ye gelebilir. Rejiminin değişmesi veya varlığını koruması durumunda söz konusu mülteci akını yaşanabilir" dedi.
Sınırda cenaze namazı
Suriye'de yaşanan olayların ardından Türkiye'ye sığınan Suriyeliler'in Türkiye'ye giriş yaptığı Hatay'ın Yayladığı ilçesinde, sınıra tabutla gelen 300 kişilik bir grup cenaze namazı kıldı.
Alınan bilgiye göre, ülkelerindeki olaylar nedeniyle kaçan Suriyeliler Yayladığı ilçesine bağlı Güveçci köyüne gelmeye devam ederken, 300 kişilik bir grup sınırın Suriye bölümünde toplandı.
Ellerinde Türk Bayrağı olan grup, Suriye Bayrağı'yla örtülü tabutun etrafında toplanarak, devlet başkanları Beşar Esat aleyhinde sloganlar attı.
Tabutun arkasında saf tutan grup, cenaze namazı kıldıktan sonra sloganlar atarak, yakındaki bir köy mezarlığına doğru hareket etti. Ölen kişinin, Cisr Eş Şuğur kasabasına yakın olan Selimiye köyü civarında Suriye güvenlik güçleri tarafından öldürülen Rafet Dip adlı kişi öğrenildi.
