Dünya

KUBAD TALABANİ'DEN ''YENİ IRAK'' YORUMU WASHINGTON (A.A)

01 Aralık 2010 13:22

-KUBAD TALABANİ'DEN ''YENİ IRAK'' YORUMU WASHINGTON (A.A) - 01.12.2010 - Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin Washington temsilcisi Kubad Talabani, "ortada artık alışılagelmişten çok farklı bir Irak olduğunu" belirterek, "Bu artık Arap milliyetçisi, Sünni egemen bir Irak değil, yeni bir Irak. Çok güçlü bir Şii yönetimine, çok güçlü bir Kürt mevcudiyetine sahip, Iraklı Sünni Arapların ülkedeki yeni rollerini bulma çabasını sürdürdüğü bir Irak" diye konuştu. Washington'daki Middle East Institute adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği panelde konuşan Talabani, "Irak bir Arap ülkesi değil, çok etnikli bir ülke. Arap ülkelerinin bunu kabullenmesi çok zor olabilir ama gerçek bu" dedi. Talabani, "Irak'ın Arap dünyasıyla entegrasyonu konusunun genelde Arap dünyasının Irak'ı nasıl gördüğü merceğinden tartışıldığını, Irak'ın Arap dünyasını nasıl gördüğüne ise pek değinilmediğini" belirterek, "Bence sadece Arap dünyasıyla değil, bölgeyle gerçek bir entegrasyonun olması için Irak'ın bakış açısı da hesaba katılmalı. Bölge şunu anlamalı; ortada artık, tarihi olarak alışılagelmişten çok farklı bir Irak var. Bu artık Arap milliyetçisi, Sünni egemen bir Irak değil, bu yeni bir Irak, çok güçlü bir Şii yönetimine, çok güçlü bir Kürt mevcudiyetine sahip, Sünni Arapların ülkede yeni rollerini bulma çabasını sürdürdüğü bir Irak" diye konuştu. "Bu durumun, hükümeti kurma sürecinde görüldüğünü" kaydeden Talabani, "Bence tüm taraflar şunu farkına varmalı; bu yeni bir Irak ve bu yeni Irak, eski Irak'tan çok farklı ve bu illa ki kötü birşey değil" ifadesini kullandı. -"İRAN'IN ETKİSİ ABARTILIYOR"- İran'ın Irak üzerindeki etkisine dair bir soru üzerine Talabani, "İran'ın Irak siyasetine egemen olup olmadığının çok sık tartışıldığına" işaret ederek, "Ben bu tartışmaları abartılı buluyorum. Eğer herkesin iddia ettiği gibi İran'ın Irak üzerinde egemenliği olsaydı, 6 ay önce aşırı İran yanlısı bir hükümet kurulurdu. Irak'ta çok bölünmüş Şii koalisyonlarının bulunması, Irak siyasetindeki çıkmazlar, hiçbir tarafın Irak toplumu üzerinde hakimiyet kurmadığını gösteriyor" dedi. "Iraklıların, komşularından herhangi birisi tarafından hakimiyet altına alınmayı kabul etmeyeceğini" kaydeden Talabani, Irak'ın kimliği konusunun da çok tartışıldığına dikkati çekerek, "Irak bir Arap ülkesi değil, çok etnikli bir ülke. Arap ülkelerinin bunu kabullenmesi çok zor olabilir, ama gerçek bu. Şu anda oluşturulması gereken Iraklı kimliği, zorlu konulardan biri bu olacak ama bunda başarılı olunacağını umuyorum" diye konuştu. -KERKÜK- "Kerkük konusunun Türkiye ile ilişkilerde soruna yol açıp açmayacağına" ilişkin bir soru üzerine Talabani, "Irak'taki tartışmalı sınır bölgeleri konusunda bir anayasal sürecin bulunduğunu ve bu konunun çözümünün Irak anayasasının uygulanmasına bağlı olduğunu" söyledi. "Çözümün, taraflarca tartışılması gerektiğini ve bu konudaki en kilit tarafın da bu bölgelerde yaşayanlar olduğunu, gelecekleri konusundaki kararı onların vereceğini" ifade eden Talabani, "Tarihi, bu bölgelerdeki yüzbinlerce insanın yerlerinden edildiğini görmezden gelemeyiz. Anayasanın 140. maddesi, üç adımlık bir süreci içeriyor, normalleşme, nüfus sayımı ve referandum" diye konuştu. Talabani, "hidrokarbon yasasıyla ilgili meselenin ulusal çapta çözüme bağlanması durumunda, bunun Kerkük konusunu da çok daha az karmaşık hale getireceğini" savunarak, "Kürtlerin neden Kerkük'e ilgi gösterdiğine dair bir yanlış anlama var. Bunun petrolle alakası yok. Irak'ın kuzeyindeki bölgede zaten her yerde petrolümüz var. 40 uluslararası petrol şirketi bu bölgede 20-25 farklı petrol sahasında faaliyet gösteriyor" dedi. "Kürtlerin, Irak'tan ayrılacağı yönündeki komplo teorilerini" eleştiren Talabani, "Biz Irak için buradayız ama farklı bir Irak için buradayız. Kürtlerin Kerkük petrolü konusundaki talepleri ve Kürtlerin Kerkük petrolüne sahip olması durumunda bağımsız olabilecekleri yönündeki bu iki yanlış kaygının giderileceğini, tartışmalı bölgeler ve Kerkük konusunun hissiyatlarla değil, Irak anayasanın hayata geçirilmesiyle alakalı hale getirileceğini umuyorum" diye konuştu. Talabani, Türkiye'nin Irak ve Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin önemli bir ortağı ve stratejik müttefiki olduğunu, Irak için "Avrupa'ya açılan kapı" konumunda bulunduğunu söyledi. Talabani, Türkiye ile Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim arasındaki ilişkilerde önemli ilerlemeler sağlandığını, ilişkilerdeki atmosferin son 3 yıl içinde "tam tersine" döndüğünü sözlerine ekledi.