Dünyayı etkisi altına alan küresel finansal krizden futbol da payını almaya başladı. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'na Polonya ile birlikte evsahipliği yapacak olan Ukrayna'nın organizasyondan çekilmesi tartışmaları sürerken, Güney Afrika'da yapılacak olan 2010 Dünya Kupası için de kuşkular oluştu.
Avrupa'nın önde gelen futbol kulüpleri de krizden etkileniyor. Bu etki özellikle İngiltere'de daha çok hissediliyor. Örneğin Liverpool, yeni stat projesini dondurdu.
Peki Türkiye futbolu krizden nasıl etkilenecek? Genel olarak küresel krizin Türkiye'de futbolu çok fazla etkilemeyeceği kanısı hakim. Ancak, 3 ay önceki döviz kuru ile bugünkü döviz kuru arasında kulüplerin de öngöremediği bir artış olduğuna göre "etki yok" demek doğru değil.
Futbol kulüpleri bugün 8 oyuncuya kadar yabancı transferi yapıyor ve bu anlaşmaların yüzde 70'i garanti paraya dayanıyor. Kulüplerin bankalara olan döviz cinsinden borçları da hesaba katıldığında krizin bir etkisinin olacağını söylemek kaçınılmaz oluyor.
2001 krizinde Beşiktaş Kulübü'nün iki numaralı ismi olan Hüsnü Güreli, kulüplerin bütçelerinde dövize bağlı gelir ve gider kalemlerinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Özellikle büyüklerin futbol şubelerinin maliyetleri 40 milyon dolarların altında değil. Döviz cinsinden gelirleri ise 25 milyon dolarları geçmiyor. Haliyle kur artışları olumsuz etkiledi" diyor.
Krizden en çok pahalı yabancı oyuncu transferi yapanlar etkilenecek Güreli, krizden en çok pahalı yabancı oyuncu transferi yapan kulüplerin etkileneceğini söylerken, özellikle teknik direktörlerin kulüplere yardımcı olması gerektiğini vurguluyor: "Mesela Mustafa Denizli, Yıldırım Demirören'den futbolcuların alacağının ödenmesini istemiş. Halbuki bu krizde hoca da kulübe destek olmalı. Futbolcuyla konuşmalı ve alacakların çek senet vs her neyse, o şekilde ödenmesi için ikna edici olmalı. Neden kulübü sıkıyorsun. 2001 krizinde de Daum bize destek olmamıştı."
2001 krizinde hemen bir kriz yönetimi oluşturduklarını hatırlatan Güreli, "Döviz kurunu fiksledik. Kontratları Türk lirasına çevirdik. Kısa vadeli borç ödemelerinin de vadesini uzattık. Uyguladığımız mali disiplinle 50 milyon dolarlık bir kaynak yarattık. 2003'teki şampiyonluğumuzun da vesilesi oldu bu" diyor.
Güreli, "Sadece gelire dayalı şirketlerle borsaya açık olan kulüplerin yüksek temettü ödemesinden ötürü şirket bünyeleri zayıflayabilir. BDDK bile kâr dağıtmayın, para içeride kalsın dedi" diye konuşuyor.
Hüsnü Güreli, şu anda yönetici olsa neler yapacağını da şöyle anlatıyor: "Bayramdan hemen sonra bir kriz yönetimi kurardım. Zira 1 yıldır krizin geleceği belliydi. Olan parayı dövize, döviz borçlarını da hemen YTL'ye çevirirdim. Ve parayı yüksek faize yatırırdım. Kısa vadeli borçları ise uzun vadeli olarak yeniden yapılandırırdım. Zor da olsa yeni gelir kaynakları yaratmaya çalışırdım. Çeşitli kampanyalar düzenlemebilir mesela. Nakit yönetimini iyi bilmek gerekir. Bu dönemde bütçe fazlası vererek gitmek lazım. Mali disiplin şart. 60 milyon dolar yıllık geliriniz varsa bunu asla aşmamalı. Atıl ve zarar eden bölümler kapatılmalı. Sosyal projeler azaltılmalı ve amatör şubelerde de tutumlu olmalı."
Güreli'den kriz önerileri-Hemen kriz yönetimi oluştururdum.
-Var olan parayı dövize çevirirdim.
-Döviz borçlarını YTL'ye çevirirdim.
-Kısa vadeli borçları ötelerdim.
-Atıl ve zarar eden yapıları kapatırdım.
-Amatör şubelerde tasarrufa giderdim.
-Sosyal projeleri azaltırdım.
Slogan 'fifty-fifty' Futbol sektörünün oyuncularının birbirine destek olması gerektiğini vurgulayan Güreli, "Herkes birbirine yaslanarak gidecek. Bu krizin slagonı 'fifty fifty' olacak. Kulüpler de ortak hareket etmeli. İşi iddiaya bindirmemeli. Kulüp başkanları alsınlar hocalara talimat versinler. Müşterek akıl toplantısı yapsınlar. Niye hâlâ herkes parasıyla rekabet etmeye çalışıyor" diyor.
Beşiktaş Kulübü Mali İşler Sorumlusu Ertunç Soğancıoğlu, futbol şubesinin kendini çekip çevirdiğini ancak amatör branşların kendilerini zorladığını söylüyor. Beşiktaş'ın basketbol, hentbol gibi bir çok branşta Avrupa'da da mücadele ettiğini belirten Soğancıoğlu, her deplasmanın masraf anlamına geldiği söylüyor. Soğancıoğlu, amatör branşlara 25 milyon dolar bütçe ayrıldığını belirtirken, "Sadece basketbolda oyunculara 6 milyon dolar harcama yapıldı" diyor.
Bünyelerinde bir kriz yönetimi oluşturduklarını belirten Soğancıoğlu, cumartesi günü bir toplantı yapacaklarını belirtirken, basında çıkan ve Beşiktaş'ın paraya sıkıştığı iddialarını da yalanlayarak, "Bu yılki alacaklar nakit olarak ödendi. Senetle yapılan ödemeler geçen yıldan kalanlardır. Beşiktaş, banka borcu en az olan kulüptür. 33 milyon dolar banka borcumuz var" diye konuşuyor.
Fener tedbiri aldı Fenerbahçe yetkilileri ise krize karşı gereken bütün önlemlerin alındığını belirterek, kurumsal bir davranış gösteren kulübün her zaman ihtiyatlı olduğu; gelir ve giderini denk tutan; açık bütçe vermeyen bir yapı kurmaya çalıştığını vuruluyor. Yetkililer, banka borçları nedeniyle yaşanan bir sıkıntı da olmadığının altını çiziyor.
Trabzonspor yönetimi ise önümüzdeki günlerde yapılacak Kulüpler Birliği Vakfı toplantısında Türkiye Futbol Federasyonu'ndan (TFF) fon talebinde bulunacak.
Trabzonspor yönetimi, yayın gelirinin YTL cinsinden olduğu buna mukabil ana giderlerin döviz cinsinden olduğunu belirterek, federasyondan oluşan kaybın telafisi için çare bulmasını isteyecek.
TFF Yönetim Kurulu Üyesi Levent Kızıl ise, federasyonun böyle bir fon oluşturma şansının yasal olarak bulunmadını söylüyor. Kızıl, kulüplere kriz döneminde özellikle de yabancı tranfserde hata yapmamalarını öneriyor.
TRABZONSPOR'DAN DÖRT ÖNERİ Trabzonspor önümüzdeki salı günü yapılacak Kulüpler Birliği Vakfı Toplantısı'nda 4 öneride bulunacak. Trabzonspor'un önerileri şöyle:
1- Naklen yayın geliri YTL ama ödemelerimizin önemli bir kısmı döviz cinsinden. Bugün oluşan kur farkı zararı TFF tarafından telafi edilsin.
2-TFF, İddaa'dan aldığı payı azaltsın veya en azından bir süre bunu almaktan tamamen vazgeçip kulüplere aktarsın.
3-Kulüplerin bağlı şirketlerine vergi kolaylığı getirilsin. KDV hariç, her türlü vergiden muaf tutulalım.
4-Avrupa'daki gibi futbolcuların vergilendirildiği sisteme geçilsin.
4 Büyüklerin 2008 bütçesi (milyon YTL)
FB |
301 |
GS |
39 |
BJK |
150 |
TS |
60 |
4 Büyüklerin borcu (milyon YTL)
Kulüp |
Borç |
FB |
123.7 |
GS |
171 |
BJK |
101.7 |
TS |
54 |
4 Büyüklerin döviz borcu (milyon dolar)
Kulüp |
Borç |
FB |
85 |
GS |
65 |
BJK |
33 |
TS |
12 |
2008/09 Türk futbol pastası (milyon euro)
Gelir |
Tutar |
TV yayın hakları |
147 |
Süper Lig isim hakkı |
14 |
Tribün gelirleri |
70 |
Sponsor gelirleri |
85 |
Saha içi reklam pastası |
40 |
Fortis Kupası isim hakkı |
55 |
İddaa gelirleri |
85 |
Diğer gelirler |
80 |
Toplam |
576 |
Kriz borsadaki 4 büyüklerin piyasa değerini nasıl etkiledi (bin YTL)
|
06/11/2008 |
29/08/2008 |
Değ.(%) |
BJK |
58.800 |
99.600 |
-40,9 |
FB |
1.143.750 |
1.837.500 |
-37,7 |
GS |
246.235 |
307.285 |
-19,8 |
TS |
215.000 |
335.000 |
-35,8 |
Toplam |
1.663.785 |
2.579.385 |
-35,5 |