Akademisyen Ümit Akçay, 2010'da ekonomide hareketlilik yaratan politikalarının şu anda işe yaramayacağını Tükiye'nin o dönemdeki gibi canlı bir sermaye girişine sahip olmadığını ve 2019 küresel ekonomik konjonktürünün değiştiğini söyledi. Türkiye'nin 2020 yılında yüzde 2-3 oranında büyüyebileceğini ifade eden Akçay, "2020 zor bir yıl olacak. Krizin negatif büyüme olmaması olumlu gelebilir ama şu anda krizin tahribatını tamir etmek zor. Yüzde 5'in altıdaki büyüme işsizliğin mevcut durumda devam etmesi demek ve bu korkunç bir tablo" dedi.
Barış Soydan'la Ekonomide ne oldu, ne oluyor, ne olacak? programına konuk olan ekonomist Ümit Akçay, Türkiye'nin 2020 yılı ekonomik beklentilerini, 2019 rakamlarının 2020 için ne ifade ettiğini ve hükümetin ekonomik büyüme beklentilerini değerlendirdi.
Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumda küresel ekonominin de etkisi olduğunu belirten Akçay, "ABD'deki seçimler nedeniyle para politikalarında önemli bir değişiklik olmayacaktır. Bu da küresel genişlemenin devam edeceği anlamına geliyor. 2020 yılında mevcut durum korunsa bile büyüme yüzde 2 veya 3 olabilir. Görünen senaryo o" diye konuştu.
Türkiye'nin 2020 yılında hala içine girdiği tünelde yol almaya devam edeceğini söyleyen Akçay, "İşsizlik rakamlarını göz önüne aldığımızda bu toplumsal bunalımı derinleştiriyor. 2020'de kısmi pozitif büyüme olması ve hızlı bir canlanmaya geçiş yaşanmaması işsizlikte geçirilen süreyi de uzatıyor" dedi.
“Merkez Bankası faiz indiriminin sınırına geldi”
Dövizde ani bir zıplama ihtimalinin olduğuna dikkat çeken Akçay bunun Türkiye'nin dış politikadaki 'maceralarına' bağlı olduğunu söyledi. Akçay, "12 ayda 12 puan faiz indirmiş olmak Merkez Bankası için işin kolay tarafıydı. Merkez Bankası'nın esas ekonomi yönetiminde hünerini göstereceği yıl 2020 olacak. Çünkü artık negatif faiz sınırına yaklaşmış durumda. Ben bu sınırı geçmeyeceklerini düşünüyorum. Bu basitçe hem kendi gelecekleri hemde siyasi iktidar için mevcut sorunlara yeni sorunlar teşkil edecektir" ifadelerini kullandı.