Gündem

'Kozmik oda' tanığı hâkimin ifadesinden: Savcı neleri alacağına ilişkin önceden karar vermiş gibiydi

"Zaman zaman 'Şöyle bir belge olması lazım, şu renk bir disket olması lazım' gibi cümleler kullandı"

13 Mart 2017 14:11

Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve Davalar Daire Başkanı Hâkim Albay Okşan Çidem, kozmik oda soruşturmasını yürüten 'FETÖ’den tutuklu dönemin Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin "bir gecede kozmik odayı boşaltmaya çalıştığını ve odadaki herşeyi detaylı bildiğini" savundu. Kozmik odaya girildiğinde orada bulunan Hâkim Çidem tanık ifadesinde Bilgili hakkında "Çünkü hiçbir belgeyi ya da yeri etraflıca incelemedi. Neleri alacağına ilişkin önceden karar vermiş gibi bir hali vardı. Zaman zaman 'Şöyle bir belge olması lazım, şu renk bir disket olması lazım' gibi cümleler kullandı. Diğer belgelere sadece üst kapaklarından bakıp iade etti. Zaten tüm odadaki işlemlerini de kısa sürede tamamladı. Savcı dolaplar dolusu belgeye ya da mevzuat benzeri dokümana hiç bakmadan, bunları doğrudan iade etti" dedi.

Karar gazeteinden Hilâl Öztürk'ün haberi şöyle:

Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve Davalar Daire Başkanı Hakim Albay Okşan Çidem, FETÖ’nün devletin en mahrem odalarına yaptığı operasyonu ilk kez bilinmeyen ayrıntılarıyla anlattı. FETÖ’den tutuklu dönemin Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcsı Mustafa Bilgili’nin kozmik odanın bulunduğu Seferberlik Tetkik Kurulu’na giderek mahkeme kararının gereğini ‘o gün, derhal’ yerine getireceğini bildirdiğini söyledi. Akşam saatlerine doğru amiri Hakim Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu’nun kendisine Seferberlik Tetkik Kurulu’na gidip Adli Müşavirliğe teslim edilecek imajlarla ilgili işlemlere temsilci sıfatıyla katılmasını emrettiğini belirten Çidem "2010 yılı Şubat ayı içerisinde akşama doğru Tetkik Kuruluna gittim. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, Genelkurmay Askeri Savcılığından Tezer Yarbay ve Tetkik Kurulu personeli de oradaydı. Gittiğimde en son beni bekliyorlardı. Ortamda gergin bir hava sezinledim. Zaten duyduğum kadarıyla ve bize gönderilen tutanaklara göre Savcı Mustafa Bilgili’nin tutumları nedeniyle aramalar gergin geçiyordu. Savcı ısrarla o gece bütün işlemlerin bitmesini istedi" dedi.

Devlet sırrı niteliğindeki belgelerin Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda çift kilitli çelik kasa içinde muhafaza edilmesi talimatı aldığını söyleyen Çidem şöyle konuştu:
"Cumhuriyet Savcısı kendi aracıyla ben de başka bir araçla Karargah'a geldik. Adli Müşavir Hıfzı Paşa Seferberlik Tetkik Kurulu'na gönderirken getireceğim imajların muhafaza edileceği yeri ve çift kilitli çelik kasayı hazır ettireceğini söyledi. Karargah'a gelince kendisiyle irtibat kurdum. İmajın Genelkurmay Destek Kıta Karargah Grup Komutanının makam odasının arkasında yer alan dinlenme odasında hazır edilen çelik kasaya kapatılması talimatını verdi. Neticede o dönemdeki Cumhuriyet savcılarının iyi niyetli olmadıkları düşüncesi hakim olduğundan imajların bizzat Genelkurmay Karargahı’nın içerisinde bir yerde muhafaza edilmesi istenmedi. Kötü niyetli Cumhuriyet savcılarının bir şekilde imajların bulunduğu yerle ilgili göstermelik bir sebebi gerekçe yaparak Genelkurmay Karargah binasının başkaca yerlerinde arama yapmak üzere işlem başlatabileceklerinden çekinildi."

"Şöyle bir belge, şu renk diskte olması lazım"

Hakim Albay Çidem, Kozmik odaların boşaltılması sırasında Savcı Bilgili’nin, önceki aramaları yine FETÖ şüphelisi hakim Kadir Kayan yapmış olmasına rağmen, içeride ne olduğu konusunda bilgi sahibiymiş gibi bir izlenim edindiğini anlattı. Çidem ifadesinde "Çünkü hiçbir belgeyi ya da yeri etraflıca incelemedi. Neleri alacağına ilişkin önceden karar vermiş gibi bir hali vardı. Zaman zaman ‘Şöyle bir belge olması lazım, şu renk bir disket olması lazım’ gibi cümleler kullandı. Diğer belgelere sadece üst kapaklarından bakıp iade etti. Zaten tüm odadaki işlemlerini de kısa sürede tamamladı. Savcı dolaplar dolusu belgeye ya da mevzuat benzeri dokümana hiç bakmadan, bunları doğrudan iade etti” dedi.