Gündem

Köşe yazılarında 'Başbakanı kim dinledi?' tartışması

Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde dinleme cihazı bulunmasının yankıları bugün de köşe yazarlarının en önemli gündem maddesi oldu

27 Aralık 2012 12:09

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde 'böcek' adı verilen dinleme cihazlarının bulunması sonrasında köşe yazarları, başbakanı kimin dinlediğini ve aradan geçen yaklaşık 1 yıla rağmen neden açığa çıkartılamadığı sorguladı.
İşte o yazılardan bir bölüm:
 
Mehmet Y. Yılmaz (Hürriyet)
 
BAŞBAKAN’ın çalışma odasına konan dinleme böcekleri meselesi giderek daha da esrarengiz bir hal alıyor.
Düşünün ki ODTÜ hocalarının bir kâğıda yazıp yayınladıkları bildiriye bile günlerdir savaş açan, her gün o konuda bir şeyler söyleyen, hatta o hocalara üniversitedeki işlerini bırakmaları gerektiği talimatını vermek yetkisini bile kendisinde gören Başbakan, bu konuda uslu bir çocuk gibi davranıyor.
“Böcek konusunu isterseniz şu anda devam ettirmeyelim” diyor.
“Bir türlü bitirilemeyen derin devletten” şikâyet etme biçiminin de alıştığımız Erdoğan ile bir ilgisi yok. Bakkalın poşetine son kullanma tarihi geçmiş bir kavanoz reçel tıkıştırdığını fark ettiğinde bile daha sert tepki verirdi oysa.
....
Acaba hangi konuşmaların kaydedilmiş olabileceğini kestiremediği için mi olayın üzerine gitmek yerine, “devam ettirmeyelim bu konuyu” deme gereğini duyuyor?
Gazetelerdeki haberlere göre bu işin ortaya çıkması geçtiğimiz şubat ayı. Bazı gazete haberlerinde de 2011 yılının aralık ayı tarihi veriliyor.
Neresinden baksanız 10–12 aylık bir süre.
Ve MİT hâlâ bu konuyu açıklığa kavuşturamamış. Gazetelerde hâlâ güvenlik kameralarının incelendiğinden söz ediliyor. 
...
EMRE Uslu, Taraf yazarı ve yüksek lisans sahibi emniyet amiridir. Utah Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürdüğü sırada hastalandığı için emniyetteki görevine dönemedi. En azından bizler böyle biliyoruz.
Uslu, dün www.t24.com.tr  haber sitesinde okuduğum yazısının altına bu dinleme olayı ile ilgili bir not koymuş.
Bu not benim çok ilgimi çekti. Şöyle diyor:
“Başbakan’ın ofisinde dinleme böcekleri bulunmuş. Medyaya yansıyan bilgilere bakılırsa bu böcekler geçen şubat ayında bulunmuş. Benim merakım şu: Acaba böcek aramasının kamera kaydı var mı? Kamera kaydı yoksa pekâlâ o aramayı yapan kurum da olmayan böcekleri çıkarıp Erdoğan’ı manüple etmek isteyebilir. Dünya siyaset tarihi bunun yüzlerce örneğiyle dolu. Erdoğan umarım varsa o video kaydını incelemiştir. Yoksa bir başbakanı, odanda böcek bulduk deyip manüple etmek kadar kolay bir şey yoktur. Bunu dış istihbarat servisleri de yapar Başbakan’ı bir yöne kanalize etmek isteyen başka servisler de... Bu bağlamda sorulması gereken soru şu: Böceklerin çıktığı tarih ile Erdoğan’daki değişimin tarihi örtüşüyor mu? Erdoğan’da son bir yılda görülen tuhaf değişimin, giderek Ergenekoncu çizgiye doğru kayışının, ofislerinde çıkan böceklerle ilişkisi olabilir mi? Varsa nasıl?”
Erdoğan’ın Ergenekoncu çizgiye kayması ile ilgili yorumu aşırı buluyorum.
Ama bu satırların arasında bence çok ilginç bir ima var ve bana emniyetteki cemaatçiler ile MİT arasındaki gerilimin buzdolabından çıkartılmak üzere olduğunu düşündürtüyor.
MİT, Başbakan’ı belli bir politikaya yöneltmek için böcek koyuyor ya da böcek varmış gibi davranıyorsa, bundan kimin zarar göreceğini de hesaplamış olmalı.
Nitekim bu işin ilk sonucu koruma polislerinin görev yerlerinin değiştirilmesi ve yerlerine yeni atamaların yapılması oldu.
Ufukta cumhurbaşkanlığı seçimi olmasaydı acaba Başbakan bugünkü “kurcalamayalım şimdi” çizgisinde mi olurdu, yoksa bu iş emniyette bir cadı avı ile mi neticelenirdi?
Ben de merak ettim gerçekten: Bu aramanın video kaydı var mıydı acaba?
 
Ahmet Hakan (Hürriyet)
 
BAŞBAKAN Erdoğan’ın çalışma odasında dinleme böcekleri bulundu ya...
Ben bir türlü meseleyi kavrayamıyorum.
...
Kafamda aşağıdaki deli sorular var.
Uzmanlar cevaplarlarsa fena halde memnun olacağım.
...
-  SORU BİR: Eğer Başbakan Erdoğan’ın odasını dinlemeye kalkanlar “derin devlet” ise Başbakan Erdoğan’ın devlete tam olarak egemen olamadığını mı düşünmeliyiz?
-  SORU İKİ: Eğer Başbakan Erdoğan, bu haliyle devlete egemen olamadıysa nasıl ve hangi şekilde egemen olacaktır?
-  SORU ÜÇ: Başbakan’ın makam odasına böcek yerleştirmek için en azından Jason Bourne tipi bir adamın başkent sokaklarını arşınlıyor olması gerekmez mi?
-  SORU DÖRT: “Bütün bunlar gündem değiştirme” ise hangi gündem değiştirilmek istenmektedir? Bütün gündemler Başbakan’dan çıktığına göre Başbakan kendi gündemlerini kendi elleriyle mi değiştirmektedir?
-  SORU BEŞ: Eğer buradan “Beni dinliyorlar, mağdurum ben” sonucu çıksın isteniyorsa bu tür bir mağduriyete Kadir İnanır’dan başka kim inanır?
-  SORU ALTI: Yoksa amaç “Derin devlet yerli yerinde duruyor, dolayısıyla olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. O zaman bana demokrasi, özgürlük falan diye gelmeyin” demek midir?
-  SORU YEDİ: İşin içinde “derin devlet” varsa, işin içinde neden hükümet yok? İşin içinde hükümet yoksa iktidar paydaşlarından biri mi var? İşin içinde iktidar paydaşlarından biri varsa o kim? Ve hepsinden önemlisi: Neden kimse açık ama çok açık konuşmuyor?
 
Fatih Altaylı (Habertürk)
...
"Zerre şaşırmadım. 'Başbakan'ı dinlememişler' deseler şaşırırdım."
Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı'nın odası, telefonu dinlenmiş, dinleme kayıtları ortalığa saçılmış.
Bu ülkenin kuvvet komutanları dinlenmiş, dinlemeler her yerde yayınlanmış.
Bu ülkenin muhalefet liderleri dinlenmiş, rezil edilmiş.
Bırakın dinlenmeyi, bu ülkenin muhalefet liderlerinin ve milletvekillerinin yatak odalarına kamerayla girilmiş, yayınlanmış.
Bu ülkenin gazetecileri dinlenmiş.
Bu ülkede köşedeki bakkal bile telefonunun dinlendiğine inanıyor.
Böyle bir ülkede Başbakan dinlenmese şaşardım.
....
Başbakan Erdoğan'ın dinlendiğinin ortaya çıkmasının işaret ettiği tek gerçek, bu dinlemelerin "legal devlet" tarafından yapılmadığını göstermesidir.
Çünkü legal devlet kurumları, başbakanlarını gizlice dinlemezler.
(Hatta 1980 öncesi MİT'in, muhalefet lideri olduğu dönemde Ecevit'in evini dinlediği ama Ecevit 11'ler operasyonuyla Başbakan olunca bu dinleme cihazlarını sökmek için MİT'te yaşanan paniği, yıllar önce Yalçın Doğan karikatürize ederek çok güzel yazmıştı.)
Bu dinlemeler Türkiye'de ilanihaye sürüp gidecektir.
Ta ki, bu dinlemeleri yapanlar veya yaptıranlardan birkaçı yakalanıp ağır cezalara çarptırılıncaya kadar!
Sonrasında da sürecektir bir miktar.
Ama bu kadar fütursuzca değil!
 
Fehmi Koru (Star)
...
Alınan onca tedbire rağmen Başbakan Erdoğan’ı dinlemeye kalkmışlar... Hem de evindeki ofisinde...
Kim yapmış olabilir?
Partisinin, hükümetin en mahrem görüşmelerini o mekânda yaptığını varsayabiliriz Başbakan Erdoğan’ın; bu sebeple de ofisi iç ve dış pek çok kişi, örgüt ve devletin ilgisini mutlaka çekiyordur. Hangi ülke Türkiye’nin belli bir konuda atacağı adımı önceden öğrenmek istemez? Sadece devletler değil, kurumlar, örgütler, şirketler ve bireyler de... Ancak kimsenin kolay kolay buna cesaret edeceğini sanmıyorum.
Belki istihbarat örgütleri... Belki hırsı aklından ileride birileri... Kendisine çok güvenenler...
Kimin yaptığı konusuna ışık tutmak üzere ‘yakınlar’ tespitini yaptığını ihsas etti Başbakan Erdoğan; bazıları buradan hareketle aylar önce gerçekleşen yakın koruma ekibi değişikliğini dinleme cihazının keşfine bağladılar. Eğer öyleyse, buradan ‘suçlu’nun tam bulunamadığı sonucunu çıkartabiliriz.
‘Suçlu’ bulunmuş olsaydı, bütün bir koruma kadrosunun tasfiye edilmesi yerine, tek bir kişinin yargıya teslimi gerçekleşirdi çünkü...
Aslında ‘böcek’ de denen dinleme cihazlarının önemli bir kötü huyu var: Pille çalışıyorlar... Bu yüzden sık sık değiştirilmeleri gerekiyor. ‘Böcek’ cihazını içeriye yerleştirdiğinizde dışarıda araç bulundurmanız şart. Yani hayli zor bir iş ‘böcek’ ile dinleme... Dahası, elektronik her araç gibi onun da nerede üretildiği ve kime satıldığı fazla zorlanmadan bulunabiliyor...
Umarım, bu denli gözü dönmüş kişi veya kişilerin kim/ler olduğu bilgisi kamuoyuyla da paylaşılır.