SELİN ONGUN / T24
Küresel Terörizm ve Uluslararası İş Birliği Sempozyumu kapsamında Merkez Orduevi’nde düzenlenen resepsiyondayız. Deniz Kuvvetleri Bandosu’nun sahne aldığı salonda onlarca yabancı katılımcı-üst düzey rütbeli subay mevcut. Öyle ki “teşbihte hata olmaz” diyerek içimizden geçiriyoruz; “United colours of Genelkurmay Başkanları.”
Sebebi belli; Irak Genelkurmay Başkanı, İsrail Genelkurmay Başkanı, Tanzanya Genelkurmay Başkanı, Gambiya Genelkurmay Başkanı, Karadağ Genelkurmay Başkanı, Arnavutluk Genelkurmay Başkanı, Ukrayna Genelkurmay 2. Başkanı, Beyaz Rusya Genelkurmay 2. Başkanı, Hırvatistan Genelkurmay 2. Başkanı, Bosna Hersek Genelkurmay Başkan Yardımcısı, Kosova Güvenlik Güçleri Komutanı, Pakistan 11’inci Kolordu Komutanı… Ve pek tabii ev sahibi Orgeneral İlker Başbuğ da orada. Etrafı gazetecilerle sarılı. Başbuğ, keyifli ve konuşkan bir izlenim veriyor.
Hemen ötede duran Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün mahalli ise epey sakin; gazetecilerin kadrajında değil. Yanındaki davetliyle konuşurken, Başbuğ’un etrafını çevreleyen gazetecileri ihmal etmeyen durgun bakışlar atıyor Bakan Gönül.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay ilgiyle Deniz Kuvvetleri Bandosu’nun performansını izliyor. İşte tam bu sırada Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’e Balyoz süreci konusunda Orgeneral İlker Başbuğ’un Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila’ya verdiği demeçteki “Olay ciddidir ve bugüne kadar belki yaşanan olayların Türk Silahlı Kuvvetleri üzerindeki etkisi açısından en önemlilerinden birisidir. Ve en ciddilerinden birisidir” sözlerini hatırlatarak soruyoruz:
Genelkurmay Başkanı 25 Ocak'ta “Balyoz” haberleri konusunda “Vicdansızlıktır, lanetliyorum” dedi. Ancak Kara Kuvvetleri tarafından inceleme başlatıldığını, konunun “bir haftada neticelenmesini istediğini” de ekledi. Orgeneral Başbuğ’un “Balyoz”a ilişkin son açıklamaları, kamuoyuyla henüz paylaşılmamış olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı incelemesinin sonucuna dayanıyor olabilir mi?
Orgeneral Koşaner, önce, gazetecilere açıklama yapmakta olan Genelkurmay Başkanı’nı işaret ederek herhangi bir demeç vermesinin uygun olmayacağını ifade ediyor. Devam ediyoruz; “Kara Kuvvetleri’nin başlattığı incelemenin üzerinden 7 hafta geçti. İnceleme bitmedi mi?”
Koşaner, “İncelemenin henüz tamamlanmadığını, sürdüğünü, incelemenin bilinçli olarak uzatıldığı algısının haksız ve yanlış olduğunu” belirterek Genelkurmay Başkanı’nı işaret edince hemen ekliyoruz: “Bazı akıllarda Orgeneral İlker Başbuğ’un yaşanan süreç itibarıyla en şanssız Genelkurmay Başkanı olduğu yorumu mevcut. Önümüzdeki 30 Ağustos’tan sonra o koltuğa oturma ihtimali sizi ürkütebilir mi?”
Sakin, tok bir sesle cevaplıyor: “O mevki şereftir; öyle bir his mümkün mü? Hiçbir subay böyle bir şey düşünmez.”
Görev süresinin Ağustos ayında sona ereceğinin hatırlatılıp bu konuyla ilgili neler hissettiği sorusuna "Kendimi teğmen gibi hissediyorum. Görevimin son dakikasına kadar 100 yıl varmış gibi çalışacağım" yanıtını veren İlker Başbuğ ve Işık Koşaner üslupları paralel.
Belki de şu; eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Fenerbahçeli olduğunu kendisinin deyimiyle “topraktaki solucan” bile bilirken, Orgeneral İlker Başbuğ’un Fenerbahçeli, Orgeneral Işık Koşaner’in Galatasaraylı olduğunu tezahüratsız öğrenmek olası. Ve Koşaner de, mevzu gündem ise “ayak üstü değerlendirme” yapmaya heveskâr değil.