T24 - İstifa eden Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in emekliliğine 2 sene varken lojman seçmesi ve özel aracını alması ordu içinde "istifa mı edecek" düşüncelerini 5 ay önce akıllara getirmişti. Işık Koşaner’in yakın çevresiyle bile ilişkilerini neredeyse sıfıra indirmesi, sigara tüketimini günde 3 pakete çıkartması ve sürekli ‘mutsuz ve gergin’ bir görüntü sergilemesi bu söylentiye daha da ciddiyet kazandırdı.
Vatan gazetesindeki Murat Çelik'in haberi şöyle:
Sebahattin Işık Koşaner, 30 Ağustos 2010’da genelkurmay başkanı oldu. Türkiye’nin 27’inci genelkurmay başkanı Koşaner 1945 doğumlu. Bu nedenle yaş haddi itibariyle görev süresi 4 değil 3 yıldı. 30 Ağustos 2013’te emekli olacaktı.
Hasdal ziyareti
2010 yaz şurasında (1-4 Ağustos 2010 Yüksek Askeri Şura toplantısı) yaşanan kriz, Koşaner’in koltuğa kırgın, küskün, örselenmiş ve tepkili oturması sonuçlarını doğurdu.
Özel Kuvvetler kökenli, yani ‘bordo bereli’ ilk genelkurmay başkanı olan Koşaner, göreve başladıktan sadece beş buçuk ay sonra (18 Şubat 2011 tarihinde) kuvvet komutanları ve Birinci Ordu Komutanı ile birlikte Hasdal Askeri Cezaevi’ni ziyaret etti. Koşaner’in, Balyoz davasından tutuklu bulunan ve Hasdal’da yatan (o gün itibariyle) 24’ü general - amiral, toplam 102 subayı ziyareti; birlik, bütünlük ve destek mesajı olarak algılanmıştı.
İstifa çağrıları
Dün istifa eden Koşaner (her ne kadar ‘işlemin adı emekliliğini istemek’ olsa da herkes bunun bir istifa olduğunu biliyor) görevde kaldığı 11 ay boyunca, medyaya hiç açıklama yapmadı. Zaman zaman hükümet ile görüş ayrılıkları yaşadı ama bunları kamuoyu ile paylaşma yolunu hiç seçmedi.
Bu nedenle tabanı olarak nitelenebilecek ordunun alt kadroları tarafından eleştirildiği biliniyordu.
Emekli subaylar, tutuklu askeri personelin aileleri ve yakınları tarafından sessiz kalmakla itham ediliyordu.
Hatta daha önceki gün bu köşede, “Hasdal’dan Mesajlar Var” başlığıyla yer alan ‘haber’de, Hasdal Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan muvazzaf generallerin ortak nabzı şu cümlelerle yer alıyordu:
“... Hasdal Ordusu’nun komutanlarının ortak duygu ve şikayetini şu iki kelime özetliyor: “Sahipsiz kaldık”.
Medyanın ilgisizliğinden yakınmanın ötesinde, daha önemlisi, “Kuvvetimiz ve Genelkurmay da bize sahip çıkmıyor” diyorlar.
Genelkurmay Başkanı ve bağlı oldukları kuvvet komutanının bir şekilde ses çıkarmasını bekliyorlar. Buna istifa da dahil.
İçeridekiler, “Genelkurmay Başkanı (tek başına ya da kuvvet komutanları ile birlikte) bir basın toplantısı düzenleyip, yapılan uygulamalara, yaşanan haksızlığa tepki olarak istifasını (istifalarını) açıklasa, bırakın Türkiye’yi, bütün dünyanın ilgisi bu davalara yönelir” diyorlar ziyaretçilerine.(...)”
Lojman ve otomobilini hazırladı
Hasdal’daki silah arkadaşları “istifa etsin” diyordu ama Işık Koşaner istifaya zaten beş ay önce karar vermişti.
Bu bilgi bir söylentiye dayanmıyor. İki somut gelişme var Koşaner’in istifaya Mart ayında karar verdiğinin kanıtı olan.
Anlatayım...
Genelkurmay başkanları ya da kuvvet komutanları, görev sürelerinin dolmasına 5 - 6 ay kala;
1.) Emeklilik dönemlerinde oturacakları lojmanı seçer ve tefrişine başlarlar.
2.) Yine emekli olduktan sonra kullanacakları sivil otomobili alırlar.
Işık Koşaner lojmanını Mart ayında seçti. Aynı günlerde, bir de binek tipi otomobil satın aldı.
Yani emekliliğine 2 buçuk sene kala.
Koşaner;
1.) Ankara Merkez Orduevi’nin hemen yanında bulunan general lojmanlarında dairesini seçti ve eşyalarını taşıttı. Dairenin içinin düzenlenmesine başlandı. Koşaner çiftinin emeklilik yaşamlarını sürdüreceği daire, genelkurmay eski başkanlarından, 7‘nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in eviyle aynı binada yer alıyordu.
2.) Emeklilik günlerinde kullanmak üzere bir Ford Focus model otomobil satın aldı. Hatta bu aracı, hafta sonları eşi Nurdan Koşaner ile birlikte dost ziyaretlerine giderken kullanmaya başladı bile.
Sigarayı 3 pakete çıkartmıştı
Genelkurmay Başkanı’nın (seleflerinin aksine son 6 ayda değil, 2 buçuk yıl öncesinden) lojman seçmesi ve sivil otomobil satın alıp kullanmaya başlaması, TSK içinde “Komutan istifaya karar verdi” söylentilerini de beraberinde getirdi.
Işık Koşaner’in yakın çevresiyle bile ilişkilerini neredeyse sıfıra indirmesi, sigara tüketimini günde 3 pakete çıkartması ve sürekli ‘mutsuz ve gergin’ bir görüntü sergilemesi bu söylentiye daha da ciddiyet kazandırdı.
Özkök ve Başbuğ’un ziyaretleri
Ve yaklaşık bir buçuk ay önce...
16 Haziran 2011 perşembe günü, Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök Ankara’ya geldi ve Genelkurmay Karargahı’nda Koşaner’i ziyaret etti.
Bu ziyaret, Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden duyuruldu.
Ancak, hemen ertesi gün gerçekleşen ikinci ziyaret kamuoyuna açıklanmadı.
Özkök’ün karargah ziyaretinin hemen ertesi günü, 17 Haziran 2011 cuma günü Işık Koşaner ile görüşmeye gelen isim bu kez selefi, Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’du.
Art arda gelen bu iki sürpriz ziyaret üzerine askeri kulislerde, “İki eski komutanı, Koşaner’i istifadan vazgeçirmek için iknaya geldi” yorumları yapıldı.
Ancak dün itibariyle görüldü ki, ikna çabaları yeterli olmadı ve Işık Koşaner, 5 ay önce verdiği kararı dün hayata geçirdi.