Gündem

Korkusuz yazarı Ataklı: Bu bakan sıfatlı kişi partisi adına Atatürk’e “Milletin parasını kendi keyfi için çarçur etti” dedi ya daha ne diyeyim

08 Kasım 2021 09:48

Korkusuz yazarı Can Ataklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in , bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularına verdiği yanıtları eleştirdi.

Ataklı, “Bu bakan Atatürk’le Tayyip Erdoğan’ı karşılaştırmaya kalkarken, olabilecek en büyük ayıplardan birini yaptı. Hem kendi zihnince Atatürk’ü karalamaya kalktı hem de kendi başkanını yüceltmeye çalışırken ülkenin durumunun ne olduğunu itiraf etti” dedi.

Bilgin’in, “Konuşma yapan arkadaşlarımızın bazıları ‘Saraylardan vazgeçip halka inecek misiniz, halka değer verecek misiniz?’ gibi bir üslupla konuşuyorlar. Şimdi, cumhuriyetin kuruluş yıllarında, Türkiye’nin yoksul olduğu yıllarda, fert başına düşen milli gelirin 60 ila 120 dolar arasında olduğu yıllarda cumhuriyet bugün Çankaya Köşkü diye bildiğimiz köşkü yapmış, Gazi Paşa o köşkün inşaatını başlatmış, zamanla köşk değişmiş, genişletilmiş” sözlerini alıntılayan Ataklı, şunları kaydetti:

“Yani bu bakan sıfatlı kişi Atatürk’ü yoksul halkın parasını kendi keyfi için harcamış, halkı yoksulluktan perişan olurken kendisi lüks ve sefa alemi yaşamış gibi gösterme cüretinde bulunuyor.”

Ataklı, Bakan Bilgin’in söz konusu açıklamalarının devamını da hatırlattığı yazısında, “Atatürk’e bir tek ‘Milletin parasını kendi keyfi için çarçur etti’ diyemiyorlardı, bu kadarına artık cesaret edemiyorlardı, ama bu bakan sıfatlı kişi partisi adına bunu da söyledi ya daha ne diyeyim” ifadelerini kullandı.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Bilgin’in açıklamaları şöyleydi:

“Konuşma yapan arkadaşlarımızın bazıları ‘Saraylardan vazgeçip halka inecek misiniz, halka değer verecek misiniz?’ gibi bir üslupla konuşuyorlar. Şimdi, cumhuriyetin kuruluş yıllarında, Türkiye’nin yoksul olduğu yıllarda, fert başına düşen milli gelirin 60 ila 120 dolar arasında olduğu yıllarda cumhuriyet bugün Çankaya Köşkü diye bildiğimiz köşkü yapmış, Gazi Paşa o köşkün inşaatını başlatmış, zamanla köşk değişmiş, genişletilmiş.

Bugün Türkiye’nin bunca yıl sonra, yüz yıl sonra neredeyse 100’üncü yılına giriyoruz cumhuriyetin yeni bir devlet başkanlığı külliyesini yapmasını, yeni konutların yapılmasını, yeni devlet adamlarının kullanacağı imkanların, toplantı salonlarının, benzerlerinin yapılmasını, bunu bir saray edebiyatı içerisinde anlatmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü bunlar kimsenin şahsi malı değildir. Gazi Paşa rahmetli oldu gitti, saygıyla, minnetle, şükranla anıyoruz bütün yaptıklarını. Bundan sonra gelecek devlet adamlarımız da bu konutları kullanacaktır, bunlar kamunun malıdır.

Bilmiyorum, hiç gittiniz mi, bunlar öyle lüks şeyler falan değil. Herhangi bir yurt dışına gittiğiniz zaman hatta Kıbrıs’a… 5 yıldızlı otellerle, Antalya’da vardır muhtemelen, ben son yıllarda pek gitmedim. Mukayese edemeyeceğiniz düzeyde Sayın Cumhurbaşkanının oturduğu, ikamet ettiği ve çalışma ofislerinin bulunduğu bina, böyle bir bina. Görmeyen arkadaşlarımız belki hayallerinde böyle bir şey söylüyorlar ama gerçeği bu değil. Gerçeği, bir kamu kuruluşunun, yabancı konukların kabul edildiği alanların prestij olarak perdeleriyle, süslemeleriyle, mimarisiyle etkileyici olmasına çalışılmış ama öyle ultra lüks bir alandan, bir saraydan falan bahsetmek mümkün değil.

Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır, Türkiye Cumhuriyeti devleti başkanının oturacağı, çalışacağı ofislerin olmasına da burada muhalefet etmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Bu muhalif bir bile değil. Yani böyle bir edebiyat etkili olabilir ama bunun muhalefet etkisinin olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’nin bugün çağdaş devletlerle mukayese edildiği zaman devlet adamlarının, bakanların veya Meclisimizin imkanlarını daha ileriye taşımış olmasının hepimiz açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Doğrusu, bu siyasi dilin bize katkı yapmayacağının altını çizmek için bunu söylüyorum, elbette muhalefet yapılacak.”