05 Aralık 2009 02:00
Eski DGM savcısı Mete Göktürk, gelişmelerle ilgili olarak NTV'de şu yorumu yaptı:
"Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliğin sonucu olarak, yani asker kişilerin de Anayasa'ya, devlete karşı işlenen suçlarda sivil mahkemelerde yargılanabileceklerine ilişkin değişikliğin sonucu olarak özel yetkili ağır ceza mahkemesinde sorgulandılar. Cumhuriyet tarihinde ilk defa gerçekleşiyor olması bundan kaynaklanıyor. Demokrasimiz açısından elbette önemli. Her yurttaşın eşit koşullarda yargılanıyor olması açısından önem taşıyor. Tutuklanmaları da söz konusu olabilirdi. Demek ki tutuklanmalarını gerektirecek ölçüde kanıt bulunmadığı için savcılar serbest bıraktılar. Bu hiçbir şekilde soruşturmanın kapandığı anlamına gelmiyor. Bundan sonra haklarında dava da açılabilir, takipsizlik kararı da verilebilir."
Araç camları kartonla kaplandı
Yaklaşık 10 saat süren sorgu sürecinin ardından emekli kuvvet komutanlarının Beşiktaş Adliyesi'nden ayrılmalarından önce, görüntülerinin alınmaması için özel bir çaba harcandı. Emekli Orgeneral Aytaç Yalman ile emekli Oramiral Özden Örnek'in araçlarının camı, görüntü alınmasını engellemek üzere kartonla kaplandı.
Özkök 'muhtıra görüşü vardı' mesajı vermişti
Komutanlar hakkında, 2'inci Ergenekon davasının da temelini oluşturan “darbe günlükleri” ile ortaya çıkan yer alan “Ayışığı”, “Sarıkız”, “Yakamoz” ve “Eldiven” kod adlı darbe planlarına katıldıkları yönünde iddiaları var.
Aynı iddialarla ilgili olarak, hükümete müdahele eğiliminde olan generallere direnen dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün de "tanık" olarak ifadesi alınmıştı.
Savcı Zekeriya Öz'ün 25 Nisan 2009'da İzmir'e giderek ifadesini aldığı Özkök, girişimlerini duyduğunu, ancak elinde yeterli delil olmadığı için soruşturma başlatmadığını ifade etmişti. Özkök 6 Ağustos 2009'da Radikal Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'in köşesinde yayımlanan demecinde ise, "ifadesi sırasında dile getirdiği komutanlardan muhtıra teklifi gelmediğine" ilişkin sözlerini şöyle açmıştı:
"Böyle bir teklif gelmediği doğru. Soru 'teklif geldi mi' şeklinde sorulmuştu. Ama teklif başka, görüş başkadır. O toplantıda ben görüşleri aldım."
Darbe planlarında adı en öne çıkan isim olan dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, halen 2'inci Ergenekon davasında sanık olarak yargılanıyor.
Darbeye zemin hazırlama iddiası
Emekli kuvvet komutanları İkinci Ergenekon İddianamesi’nde askeri müdahaleye zemin hazırlamakla suçlanmıştı. İddiaya göre üç kuvvet komutanı hükümeti silah zoru ile devirip devlet idaresini ele geçirmek istedikleri ileri sürülen Ernegekon sanıkları emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile birlikte hareket etti.
Ancak Şener Eruygur emekli olduktan sonra Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek’in herhangi bir eyleminin görülmediği iddianameye geçirildi. Komutanların "Ergenekon örgütü ile bağlantısı tespit edilmedi, ancak bazı Ergenekon üyeleriyle müşterek hareket ettikleri" öne sürüldü. İddianamede bu görüşlerden sonra üç eski kuvvet komutanı hakkındaki dosya tefrik edildi, başka bir dosya numarası ile yeni bir soruşturma açıldı.
İkinci Ergenekon davasında tutuklu olarak yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, 25 Kasım 2009 günü gerçekleşen 20’nci oturumunda, "Ayışığı, Yakamoz ve Sarıkız darbe girişimleri, bu davanın özünü oluşturuyor" diyen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’e, "Ben buradayım, peki Özden Örnek nerede?" diye sormuştu. Mustafa Balbay’a yanıtı 9 aylık süreci hızlandırdı.Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ile Fikret Seçen, kuvvet komutanlarının ikametgahlarına tebligat çıkardı.
Sorgulanan üç komutan kim?
Darbe planlarıyla ilgili olarak sorgulanan 2004 yılının Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek hakkındaki kısa bilgiler şöyle:
Aytaç Yalman
* Eski Kara Kuvvetleri Komutanı
* 1940 yılında İstanbul'da doğdu.
* 1960 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu.
* 1998'de orgeneralliğe terfi ederek 2. Ordu Komutanlığı'na atandı.
* 2002'de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi.
* 2004 yılında emekli oldu.
* Türk Silahlı Kuvvetleri Üstün Hizmet Madalyası, Üstün Cesaret Madalyası ve Altın Şeref Madalyası sahibi.
* Suriye ile Abdullah Öcalan nedeniyle yaşanan krizin ardından Türkiye-Suriye Güvenlik İlişkilerini de yürütmüştü.
Özden Örnek
* Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı
* 1943 yılında İzmit'te doğdu.
* 30 Ağustos 2003'te Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.
* 2005 yılında emekli oldu.
* "Ayışığı", "Sarıkız", "Yakamoz" ve "Eldiven" darbe planlarının yer aldığı günlüklerin kendisine ait olduğu iddia ediliyor.
Halil İbrahim Fırtına
* Eski Hava Kuvvetleri Komutanı
* 1941 yılında Ordu'da doğdu.
* 1993'te tümgeneralliğe, 1997 yılında korgeneralliğe yükseldi.
* 30 Ağustos 2001'de Harp Akademileri Komutanlığı'na getirildi.
* 30 Ağustos 2005'te emekliye ayrıldı.
Savcı Öz: Kimseyi aramaya tenezzül etmem
Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, cuma günü gazeticelerle sohbet ederken, ifadeye çağırılan eski kuvvet komutanlarına kendisinin sözlü tebligat yapıp yapmadığı sorusuna, “Ben kimseyi aramaya tenezzül etmem. Tebligat yazılı yapıldı” cevabını verdi
Kuvvet komutanlarının adliyeye ne zaman geleceği sorusu üzerine Öz gazetecilere, “Sabah saat 05.30’da pijama ve uyku tulumlarınızla gelin” dedi.
'İlker Başbuğ da yargılansın'
''Ergenekon'' soruşturmasının yürütüldüğü Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi önünde toplanan bir grup, darbe girişimlerini protesto ederek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un da yargılanmasını istedi.
Başbuğ'un görevden alınmasına ilişkin çeşitli dövizler taşıyan ve kendilerini ''Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu'' üyeleri olarak nitelendiren grup adına bir basın açıklaması yapan Meltem Oral, ''Sevgili günlük'' diyerek başladığı açıklamasında, Özden Örnek'in bilgisayarından çıkan ''darbe günlükleri''ne atıfta bulundu.
Oral, şöyle konuştu:
''Şemdinli'de patlayan bombayı durduramadık, ama sayende 350 çocuğu öldürmek niyetiyle Koç Müzesi'ndeki denizaltıya konulmuş bombayı patlamadan etkisiz hale getirebildik. Hrant Dink'in, rahip Santaro'nun, Malatyalı misyonerlerin imdadına yetişemedik, ama Büyükada vapuruna kurulan kafes tuzağını geç olmadan bozabildik. Bugün artık Genelkurmay karargahında bir cuntanın değil, tüm karargâhın cuntanın ta kendisi olduğunu biliyoruz.''
''Kaos planlarının altında imzası bulunan Dursun Çiçek'ten önce Hasan Iğsız ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un görevden alınacakları ve yargılanacakları günü iple çektiklerini'' aktaran Oral, ''Sen günlüklerin Mata Hari'sisin'' diye hitap ettiği günlüğe teşekkür etti.
© Tüm hakları saklıdır.