Dünya

Kömür ortaklığından bir kıtaya yayılan AB

Şu an 27 üyesi bulunan ve Türkiye'nin de aday olduğu Avrupa Birliği'nin temelleri, İkinci Dünya Savaşı sonrası, kömür ve çelik üretiminin ortak bir şekilde yapılmas&

03 Haziran 2008 03:00

Şu an 27 üyesi bulunan ve Türkiye'nin de aday olduğu Avrupa Birliği'nin temelleri, İkinci Dünya Savaşı sonrası, kömür ve çelik üretiminin ortak bir şekilde yapılması ve yeni bir savaşın önüne geçilmesi için 6 Avrupa ülkesi tarafından atılmıştı.

1939 ila 1945 yılları arasında gerçekleşen İkinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı büyük yıkımın ardından, 6 Avrupa ülkesi (Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İtalya, Almanya ve Fransa), aralarında yeniden bir savaş çıkmasını engelleyecek her tür önlemi almaya karar verdi.

Bunun için de savaş sanayinin iki temel unsuru olan kömür ve çelik üretimini Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’na (AKTÇ) bağlayarak yeni bir savaş olasılığını imkânsız hale getirdi. Bu girişimle, günümüzdeki adıyla Avrupa Birliği’nin temelleri atılmış oldu.

1957'DE 'AET' DOĞDU

AKÇT'nin başarısı üzerine 6 kurucu üye, ekonominin tüm sektörlerini kapsayacak bir entegrasyon aşamasına geçilmesine karar verdi ve 1957'de imzalanan Roma Antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu’nu (EURATOM) kurdu.

Avrupa Ekonomik Topluluğu ilk kez 1973 yılında İngiltere, Danimarka ve İrlanda’nın katılımıyla genişledi. Bundan sonraki genişleme ise 1981’de Yunanistan, 1986’da İspanya ve Portekiz’in katılımı şeklinde oldu; üye sayısı 12’ye çıktı.

AVRUPA BİRLİĞİ İSMİ 1992'DE

'Demir perde'nin kalkmasıyla AET ülkeleri, topluluklarını uluslararası alanda daha etkin hale getirmek amacıyla kuruluş antlaşmalarına siyasi bir boyut getirerek 1992 yılında kendilerini “Avrupa Birliği” olarak yeniden isimlendirdi.

Genişleme dalgası 1995’te Avusturya, Finlandiya ve İsveç’in katılımıyla sürdü ve üye sayısı 15’i buldu. Avrupa Birliği’nin en geniş kapsamlı genişlemesi ise 1 Mayıs 2004 tarihinde tamamlandı ve Macaristan, Polonya, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Estonya, Slovenya ve Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tam üyeliği gerçekleşti.

Bu genişlemeyle 25 üyeye kavuşan AB'nin nüfusu 450 milyona ulaştı; yüzölçümü ise yüzde 23 oranında arttı.

SON GENİŞLEME 2007'DE

1 Mayıs 2007 tarihinde ise Bulgaristan ve Romanya Birliğe üye oldu ve birliğin üye sayısı 27'ye çıktı. Türkiye, Hırvatistan ve Makedonya ise aday ülke konumunda bulunuyor.

Dünyada başka bir benzeri bulunmayan uluslarüstü bir kurum olan Avrupa Birliği, kuruluşundan bu yana, kalıcı barışın sağlanması, eşitlik, özgürlük, güvenlik ve dayanışma ilkeleri çerçevesinde hareket ediyor.

Avrupa Birliği’nin temel amaçlarını özgürlük ve demokrasinin korunması, insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü olarak özetlemek mümkün.

AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TARİHÇESİ

Avrupa Birliği, II. Dünya Savaşı'nın ardından büyük bir yıkıma uğrayan Avrupa'da, barışın ve bölgesel istikrarın yeniden sağlanması ve ekonomik yeniden yapılanma amacıyla oluşturulan bir ülkeler topluluğu olarak tanımlanabilir.

9 Mayıs 1950'de Fransız Planlama Örgütü Başkanı Jean Monnet'nin görüşlerinden de etkilenen dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman, Ruhr bölgesindeki zengin kömür ve demir madenlerinin Almanya ile birlikte ve bir "uluslarüstü" örgüt aracılığıyla işletilebileceğini açıkladı.

TEMEL, 1951 PARİS ANTLAŞMASI'YLA ATILDI

Çağrıya Almanya'nın yanı sıra İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg'un da olumlu yanıt vermesi üzerine altı ülke arasında 1951 yılında imzalanan Paris Antlaşması ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) kuruldu.

AKÇT'nin başarısı üzerine kömür ve çelik gibi sınırlı endüstrilerden ekonominin tüm sektörlerini kapsayacak bir entegrasyon aşamasına geçilmesine karar verildi ve 1957'de imzalanan Roma Antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) kuruldu.

NORVEÇ 'BİZ YOKUZ' DEDİ

1969 yılında gerçekleştirilen ve günümüz Avrupa entegrasyon sürecine önemli ölçüde şekil veren Lahey Zirvesi'nde, topluluklara katılma talebinde bulunan İngiltere, İrlanda, Danimarka ve Norveç ile konuya ilişkin müzakerelerin başlatılması kabul edildi. İki yıl süren müzakerelerden sonra İngiltere, İrlanda ve Danimarka 22 Ocak 1972'de tam üye olarak Topluluğa katıldı; Norveç'in katılma anlaşması ise ülkede yapılan referandumla reddedildi.

AT'nin ilk genişlemesi nispeten sorunsuz oldu. Benzer yönetim yapılarına ve gelişmişlik düzeylerine sahip ülkelerin AT çatısı altındaki entegrasyonları göreceli olarak daha kolay gerçekleşti.

YUNANİSTAN 1981'DE KAPIDAN GİRDİ

12 Haziran 1975'te Yunanistan tam üyelik başvurusu yaptı. Avrupa Komisyonu'nun olumsuz görüş vermesine karşın Bakanlar Konseyi ekonomik gerekçeleri geri plana iterek siyasi gerekçelerle tam üyelik müzakerelerinin başlamasına yeşil ışık yaktı. Müzakerelerin ardından Yunanistan 1 Ocak 1981 tarihinde AT'nin 10'uncu tam üyesi oldu. Yunanistan'ın üyeliği AT açısından ekonomik olarak fazla soruna yol açmadı.


TÜRKİYE'NİN TAM ÜYELİK BAŞVURUSU

14 Nisan 1987 tarihinde Türkiye, Yunanistan örneğini izleyerek Avrupa Topluluklarına tam üyelik başvurusunda bulundu. Başvurudan yaklaşık 2.5 yıl sonra verilen Komisyon görüşü Türkiye'yi tam üyeliğe ehil gördü, fakat Tek Pazar çalışmaları öne sürülerek AT'nin 1993'ten önce herhangi bir genişlemeyi dikkate almayacağı belirtildi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde yaptığı reformlar ve anayasa değişiklikleriyle Kopenhag Kriterleri'ni tamamladığı, Şubat 2005'teki AB Brüksel zirvesinde belirtildi ve Avrupa Parlementosu tarafından onaylandı. Türkiye, 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başladı.
(Kaynak: www.euroacademic.org)