Almanya'da 24 Eylül'de yapılacak seçimlerde yarışan Türkiye kökenli adaylardan biri de ünlü komedyen Serdar Somuncu. Üstelik Somuncu, sıradan bir milletvekili değil, başbakan olmak istiyor. Somuncu'nun aday olduğu kısa adı "Die Partei" olan İş, Hukuk Devleti, Hayvan Hakları, Seçkinleri Destekleme ve Temel Demokratik Girişim Partisi, Almanya'da bir hiciv partisi olarak biliniyor ve programında da mizahî talepler yer alıyor.
Peki, Somuncu geçen yılın sonunda kendi internet sayfasından "Sevgili Halk, kemerlerinizi bağlayın. Adaylığımı koydum, Almanya'nın ilk Türk başbakanı olmak istiyorum" sözleriyle duyurduğu adaylığında ne kadar ciddi? Somuncu, adaylığıyla ilgili olarak DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı:
DW Türkçe: Sayın Somuncu, Die Partei'dan Başbakanlığa adaylığınızı koydunuz. Neden?
Serdar Somuncu: Neden, çok sayıda yanıtı olan basit bir soru. Almanya için daha iyi fikirlerimiz bulunduğuna olan inancımız bu yanıtlar arasında bulunuyor.
DW Türkçe: Adaylıkta ne kadar ciddisiniz?
Somuncu: Siyasi rakiplerimize söylediklerinde ne kadar ciddi olduklarını sormanız gerekiyor. Kanımca, Almanya için Alternatif'in (AfD) parti programına baktığınızda, bir çok noktanın bizim taleplerimizden daha absürt kaldığını göreceksiniz.
DW Türkçe: Almanya sizce Türkiye kökenli bir başbakanı kabul etmeye hazır mı?
Somuncu: Bence Almanya nereden geldiğini hiç önemsemeyen, bu ülke ile kendini özdeşleştiren bir başbakanı kabul etmeye uzun zamandır hazır.
DW Türkçe: Berlin'de Friedrichshain-Kreuzberg seçim bölgesinden adaysınız. Seçim bölgenizde seçim kampanyaları düzenliyor musunuz?
Somuncu: Hayır, biz diğer partiler gibi seçmene hoş görünmeye çalışmıyoruz.
DW Türkçe: Peki nasıl oy toplayacaksınız?
Somuncu: İnsanların doğruyu seçeceklerine inanıyorum. Çalışmalarımızı insanların gözüne sokmamız gerekmiyor. Şu sıralar genelde medyada son derece saygın bir şekilde yer alıyoruz. Gençler, yürüttüğümüz seçim kampanyasındaki tarzımızı görüyorlar. Yürüttüğümüz seçim kampanyasındaki tarzımızın yanı sıra savunduğumuz konular da gürültüsüz patırtısız bir şekilde etkili olduğumuzu gösteriyor.
DW Türkçe: Hangi konuları savunuyorsunuz?
Somuncu: Parti programımızda ele aldığımız konular anlatılıyor. Şimdi benim burada ayrıntılı bir şekilde bunları anlatmam uzun sürer. Ama taleplerimiz arasında asosyaller için evliliğin kaldırılması bulunuyor. Ayrıca Türkiye ile Alman Futbol Federasyonu (DFB) arasındaki üyelik müzakerelerinin kesilmesini, bunun yerine Ermenistan’ın Avrupa Birliği’ne üyeliği için müzarekerelere başlanmasını talep ediyoruz. Geleceğin Almanyası için son derece makul fikir ve taleplerimiz var.
DW Türkçe: Türkiye'ye yönelik siyasetiniz nasıl olacak?
Somuncu: Türkiye'ye yönelik bir siyaset artık olmayacak.
DW Türkçe: Peki neden?
Somuncu: Şu sıralar görüşmeleri sürdürecek bir temel olduğunu düşünmüyorum. Ama bu bizden değil, Türkiye'den kaynaklanıyor. Kanımca, Türk tarafı akılcı bir diyaloğa pek ilgi göstermiyor. Bu yüzden biz de bir neden görmüyoruz.
DW Türkçe: Alman hükümetinin Türkiye'ye yönelik izlediği siyaseti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Somuncu: Son derece korkakça ve kısmen tereddütlü buluyorum. Başbakan Merkel'in seçmenini dikkate alarak daha cesaretli bir tavır sergilemesini isterdim. Bu sadece Başbakan için değil, diğer partiler için de geçerli. Başbakanın yanı sıra siyasi partilerin tümü, gücünü kullanarak örneğin mülteci anlaşmasını fesheder korkusuyla, Türkiye Cumhurbaşkanına boyun eğiyor. Belirttiğim gibi, biz iktidara geldiğimiz zaman Türkiye ile diyaloğu keseceğiz.
DW Türkçe: Gösterilerinizde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da eleştiriyorsunuz. Almanya'da yaşayan Türklerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Somuncu: Gösterilerimde farklı grupları eleştiriyorum; veganları, eşcinselleri, lezbiyenleri, Sosyal Demokrat Parti (SPD) seçmenini, Türkleri, Afganları... Bu nedenle de beni gösterilen tepkiler ilgilendirmiyor. Benim gösterilerim farklı örneklerle hoşgörüsüzlüğün nasıl işlediğini göstermeyi hedeflediği için, şovlarım farklı grupları incitiyor. Ama bilinçli bir şekilde incittiğim grupların gösterdiği tepkilere karşılık verirsem, hata yapmış olurum.
DW Türkçe: Almanya'daki gösterilerinizde Alman siyasetini ve siyasetçilerini eleştiriyor, hicvediyorsunuz. Almanya’da siyasi mizah yapan sanatçılara yönelik tutum nasıl? Siz Alman siyasetçileri hicvettiğiniz zaman tepki alıyor musunuz?
Somuncu: Doğruyu söylemek gerekirse, Almanya’da çok az sayıda hiciv yapan komedyen tanıyorum ve onlara yönelik nasıl bir tutum izlendiğini bilmiyorum. Ama geçen yıldan şöyle bir örnek hatırlıyorum; Başbakan Merkel Jan Böhmermann’ın şiirine yönelik çok değişken bir tavır sergilemişti. Sonunda kararı mahkemelere bıraktığını ve bu kararı etkileyebilecek şekilde mevcut yasada değişiklik yaptığını açıklamak için, bir yandan şiirin kötü olduğunu ilân etmiş, diğer yandan da sanat ve hiciv özgürlüğünü korumaya almıştı. Bu çok tereddüt içeren bir tavır, siyaset ve hiciv ile de hiç bağdaşmıyor. Bu sadece tam anlamıyla bir korkaklık.
© Deutsche Welle
Söyleşi: Jülide Danışman