Gündem

'Kocam bana inanmadı, katliam yaptı'

Mardin katliamının baş sanığı 'Şıh Mehmet', Fesih Çelebi'nin karısıyla ilişkisi olduğunu söylemişti eşi bu iddiaları yalanladı.

14 Ekim 2009 03:00

T24- Mardin'de 44 kişinin öldüğü katliamın baş sanığı 'Şıh Mehmet', Fesih Çelebi'nin karısıyla ilişkisi olduğunu ve bu nedenle olayı gerçekleştirdiğini söylemişti. Şıh Mehmet'in karısı, iddiaları yalanladı, 'Kocam bana inanmadı, katliamı gerçekleştirdi' dedi.



Mardin'in  Bilge Köyü'nde 7'si çocuk 44 kişinin öldürülüp, 3 kişinin yaralandığı katliamla ilgili davanın 2'ncisi Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Katliamın baş sanığı olduğu ileri sürülen Şıh Mehmet lakaplı Mehmet Çelebi, önceki duruşmada verdiği ifadesinde Fesih Çelebi'nin eşi ile ilişkisi olduğunu öğrendiğini bu yüzden olayı gerçekleştirdiklerini söylemişti. Ancak Mazıdağı Asliye Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifadesi alınan F.Ç.'nin ifadesi kafalarda soru işareti oluşturdu. F.Ç., Fesih Çelebi'nin kendisini rahatsız ettiğini ancak aralarında bir ilişki olmadığını söyleyerek, "Kocam bana aramızda bir şey olup olmadığını sordu. Ben de yok öyle bir şey dedim. Ama bana inanmadı ve bu işi namus için yaptı. Oğlum M.Ş.Ç.'nin bu işte suçu yoktur" diye ifade verdi. Geçen 26 Eylül tarihinde F.Ç.'nin dünyaya getirdiği kız çocuğuna DNA testi yapıldı. Ancak sonucu henüz mahkemeye ulaşmadı.


Dava güvenlik nedeniyle Çorum'da görülüyor

Mazıdağ'ı ilçesi'ne 40 kilometre uzaklıktaki Bilge Köyü'nde 4 Mayıs akşamı saat 21.00 sıralarında meydana gelen olayda, köyün eski muhtarı Cemil Çelebi'nin 25 yaşındaki kızı Sevgi Çelebi ile 27 yaşındaki Habip Arı'nın nişan törenin yapıldığı eve düzenlenen baskında 7'si çocuk 44 kişi öldürülürken, 2'si çocuk 3 kişi de yaralandı. Saldırıdan yara almadan sadece 7 kişi kurtuldu. Katliamın ardından Şıh Mehmet olarak bilinen Mehmet Çelebi (43), Abdülhakim Çelebi (33), Mehmet Emin Çelebi (35), Süleyman Çelebi (44), Ömer Çelebi (42), Mehmet Sait Çelebi (40), Abdülkadir Çelebi (64), Mehmet Ali Çelebi (23), Ali Çelebi (43), Ahmet Çelebi (41) ve 14 yaşındaki M.Ş.Ç. tutuklanarak Gaziantep H Tipi Kapalı cezaevine gönderildi. 14 yaşındaki A.Ç. ile Mehmet Çelebi (25) ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Katliamla ilgili Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Adalet Bakanlığı'na başvurusu üzerine Yargıtay 5'nci Dairesi güvenlik nedeniyle duruşmanın Çorum'da yapılmasına karar verince, tutuklu 11 sanık 8 Ağustos tarihinde Çorum L Tipi Kapalı Cezaevine nakledildi.

Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 Eylül tarihinde yapılan ilk duruşma ise telefon kayıtlarından başka yerlerde oldukları ispat edilen kamyon şoförleri Mehmet Ali Çelebi ile Ali Çelebi, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Bugün yapılan ikinci duruşmaya Çorum L Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan 9 sanık geniş güvenlik önlemi altında getirildi. Saat 08.20'de nakil araçları ile cezaevinden alınan sanıklar, 08.50'de adliyeye getirildi. Duruşmaya mağdur ve müştekilerden 11 kişi katıldı. Sanık yakınlarından ise kimse gelmedi. Adliye binası çevresinde ve içinde yaklaşık 120 polis ve jandarma geniş güvenlik önlemi aldı. İçeriye girmek isteyen kişiler tek tek dikkatlice arandı. Duruşmanın yapılacağı 2'nci kata gazeteciler dahil işi olmayan kimse alınmadı. Çevredeki yollarda da sivil ve resmi polisler tedbir aldı. Hakim Hüseyin Turgut Bayraktar'ın başkanlık ettiği duruşma saat 09.55'de başladı.

Geçen 2 Eylül'de yapılan ilk duruşmada Şıh Mehmet Lakaplı Mehmet Çelebi erkekleri, kardeşi Abdülhakim Çelebi'de kadınları öldürdüğünü 14 yaşındaki oğlu M.Ş.Ç ise iki kişiye ateş ettiğini ve amcası ile babasının silahlarının boşalan şarjörlerini değiştirdiğini kabul ederken, diğer sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek olay yerinde olmadıklarını sonradan geldiklerini söylemişti.


İlk duruşmada alınan kararlar okundu

Mahkeme Başkanı Hakim Hüseyin Turgut Bayraktar, ikinci celsenin başında ilk duruşmada alınan ara kararları sanıklara ve avukatlara okudu. Bayraktar, Mehmet Çelebi'nin eşi F.Ç.'nin geçen Eylül ayının 26'sında doğum yaparak bir kız çocuğu dünya getirdiğini ve bebekten alınan kan örneklerinin DNA testi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini belirterek, DNA testinin sonucunun gelmediğini söyledi. Diyarbakır DGM'ye yazılan ve 1994 yılında Bilge Köyü'nde terör saldırısının olup olmadığına ilişkin cevapta mahkemeye ulaşmadı. Küçük sanıklardan A.Ç.'nin davranışlarını yönlendirme yeteğinin yeterince gelişip gelişmediği, olayın sonuçlarını algılayıp algılayamadığı konusunda Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatri Bölümü ile İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ıncı İhtisas Kuruluna yazılan yazılarada cevap gelmediği belirtildi. Bazı mağdur ve müştekilerin iddiaları üzerine Mazıdağı İlçe Jandarması, mahkemenin talebi üzerine petrol boru hattının geçtiği bölgede olay tarihinden önce petrol hırsızlığı veya hırsızlığa teşebbüs olayının olmadığını bildirildi.


Silahlarda parmak izi yok!

Yapılan ilk duruşmada katliamın bir numaralı sanığı Mehmet Çelebi, olayda kullandığı 2 kaleşnikof ve G3 mermisi atan bir uzun namlulu silahı kendi evinin yakınlarında sakladığını, güvendiği bir kişiye söyleyebileceğini, silahları oradan alınmasını ve üzerinde parmak izi tespiti ile baristik incelemesi yapılmasını istediğini dile getirmişti. Bunun üzerine ilk duruşmada tahliye olan Ali Çelebi ilçeye döndüğünde Mazıdağı Cumhuriyet Savcısının nezaretinde cezaevinde yatan Mehmet Çelebi ile telefonda görüşerek silahların yerini öğrendi. Ardından Çelebi'nin yer göstermesiyle yapılan aramalarda, uzun namlulu 3 silah, şarjörleri ile birlikte Mazıdağı Jandarma Komutanlığına bağlı askerlerin gözetiminde köyün 2 kilometre uzağındaki Kırkçeşme Deresi'nde bulundu. Jandarma dereden 2 kaleşnikof ile bir G1 uzun namlulu silah çıkardı. Yapılan Kriminal incelemede ise kaleşnikofların olayda kullanıldığı ancak G1 silahın kullanılıp kullanılmadığı konusunda raporda bilgi olmadığı, ıslanan silahlar üzerinde parmak izi araması yapılamadığı açıklandı.


'Eşim bana inanmadı katliam yaptı'


Mardin Cumhuriyet Savcısı'na olayın ardından verdiği ifadesinde köyü teröristlerin bastığını söyleyerek suçlamaları kabul etmeyen Mehmet Çelebi, Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmada ifade değiştirerek katliamı olayda ölen Fesih Çelebi ile eşi F.Ç. arasında olan ilişkiden kaynaklandığını söylemişti. Mehmet Çelebi, ifadesinde, "Aradaki ortak duvara sürekli vurulmasından şüphenelerek eşimi sıkıştırdım. O da bana Fesih Çelebi'nin kendisini rahatsız ettiği, ahırdaki ortak duvara konuşmak için küçük bir delik açtığını söyledi. Eşimi de alıp ahıra gittim. Burada Fesih konuşmalarından namusuma göz koyduğuna kesin emin oldum. Bunun üzerine ağabeyi Cemil Çelebi'den Fesih Çelebi'yi öldürmesini istedim. Aradan zaman geçince beni oyaladığını anladım. Olay günüde Fesih Çelebi'yi evlerinin üzerinden eşime işaret ederken gördüm. Bunun üzerine çok sinirlendim ve oğlum M.Ş.Ç. ile kardeşim Aldülhakim Çelebi'yi yanıma alarak düğün yapılan eve gittim. Erkekleri ben vurdum. Kadınlara da kardeşim ateş etti. Fesih Çelebi'nin ciğerini söküp çıkarmadığım için ve yanımda balta götürüp kafasını kesmediğim için pişmanım" diye konuşarak, sadece köy imamı olan Hacı Kazım Ozan'ı (24) öldürdüğü için pişman olduğunu söyledi.


'Rahatsız edildim, ancak ilişkim olmadı'


Mahkemede tanık olarak dinlenmesi gereken F.Ç. ise güvenlik nedeniyle duruşmaya çağrılmayarak Mazıdağı Asliye Ceza Mahkemesi'nde alınan ifadesinde, ölen Fesih Çelebi'nin ahırdaki duvara delik açtığı konusunda bilgi vermemesi dikkat çekti. F.Ç., talimatla alınan ifadesinde, daha önceden Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadeyi tekrarlayarak Fesih Çelebi ile aralarında bir ilişki olmadığını, bu olayın sadece dedikodu olduğunu ileri sürüp "Başka biriyle hiçbir ilişkim yoktur. Ancak Fesih Çelebi beni rahatsız ediyordu. Aramızda hiçbir ilişki olmadı. Kocam bana aramızda bir şey olup olmadığını sordu. Ben de yok öyle bir şey dedim. Ama bana inanmadı ve bu işi yaptı. Bunu namus için yaptı. Oğlumun bu işte suçu yoktur" dedi.


Sanıkların ve 18 tanığın ifadesi alındı

İçlerinde Mehmet Çelebi'nin eşi F.Ç.'nin de bulunduğu toplam 18 tanığın ifadesi Mazıdağı Asliye Ceza Mahkemesi'ne yazılan talimatla alındı. Tanıkların hepsi, silah seslerini duydukları zaman nişan evinden geldiğini düşünerek önemsemediklerini, ancak silah sesleri devam edince terör saldırısı olarak düşündüklerini ve korktuklarını dile getirdi. Tanıklardan Süleyman Çelebi'nin imam nikahlı eşi olduğunu söyleyen Makbule Parladi ifadesinde, evlerinde sanık Abdülhakim Çelebi'nin de aralarında olduğu misafirlerini ağırladığını belirterek, "Yemekten sonra Abdülhakim benim biraz işim var diyerek evden çıktı. Yaklaşık 1 dakika sonrada silah sesleri gelmeye başladı" dedi. Abdülhakim Çelebi yapılan ilk duruşmada ağabeyi Mehmet Çelebi'nin talimatıyla kadınları öldürdüğünü kabul etmiş ve "Töre gereği neden diye sormadığını" söylemişti.


Kim neyle suçlanıyor?


Sanıklardan Mehmet Çelebi, Abdülhakim Çelebi, Mehmet Emin Çelebi, Süleyman Çelebi, Ömer Çelebi, Mehmet Sait Çelebi, Abdülkadir Çelebi, Mehmet Ali Çelebi, Ali Çelebi ve 14 yaşındaki sanık M.Ş.Ç hakkında 'Tasarlayarak ve canavarca hisle adam öldürme' suçundan 36'şar kez, 7 çocuğun öldürülmesi suçundan 7'şer kez ve hamile bir kadını öldürmek suçundan da 1'er kez olmak üzere 44'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 6 yetişkin ve 4 çocuğu da iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle öldürmeye teşebbüs etmek suçundan 10'ar kez 216'şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi.

Tutuklu 10 sanık ayrıca Ateşli Silahlar Kanunu'na aykırı şekilde hareket ettikleri belirtilerek 3'er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi. Evinde 6 adet el bombası bulunan tutuklu sanık Ahmet Çelebi hakkında da 17 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Tutuksuz yargılanan sanıklardan 14 yaşındaki A.Ç hakkında diğer sanıkların suçlarına iştirakten cezalandırılması talep olunurken, Mustafa Çelebi hakkında da silahla ateş ederek genel güvenliği tehlikeye düşürmek suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istenmişti.