Kocaeli Üniversitesi’nden (KOÜ) 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen ve “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı barış bildirisinin de imzacısı olan 19 akademisyen odalarını boşalttı. Üniversiteye gelen akademisyenler güvenlik görevlileri tarafından bir süre kapı önünde bekletildi. Odalarının anahtarı da değiştirilen bilim insanları, görevliler eşliğinde eşyalarını toplamak zorunda kaldı. Akademisyenler, odalarını boşaltırken hukuk dışı kararı tanımadıklarını ifade ederek, “Bu kısa bir veda, geri döneceğiz” diye konuştular.
Evrensel’in haberine göre, Barış Bildirisi’ne imza attığı için daha önce haklarında soruşturma açılan Kocaeli Üniversitesi’ndeki 19 akademisyen, son KHK ile görevden ihraç edilmişti. KOÜ Rektörlüğü de akademisyenlere Çarşamba gününe kadar çalışma odalarını boşaltma tebligatı göndermişti. Buna rağmen, dün odalarını boşaltmak isteyen akademisyenlere Anıtpark Yerleşkesinde güvenlik görevlileri engel oldu. Akademisyenler ve destek için yanlarına gelen öğrencilerle demokratik kitle kuruluşu temsilcileri üniversite kapısı önünde bekletildi. Avukatların itirazı üzerine 45 dakikalık bir bekleyişin ardından üniversite kapısı akademisyenlere açıldı.
Odalarının anahtarları da değiştirilen akademisyenler, görevliler eşliğinde odalarına girip eşyalarını alabildi. 30 dakika arayla 19 akademisyenin odası desteğe gelenler eşliğinde alkışlarla boşaltıldı.
Anıtpark Yerleşkesinin ardından Umuttepe Kampüsü'ne geçen akademisyenler, burada da sırasıyla Fen Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Mühendislik ve Tıp Fakültelerinde odalarını boşaltmaya devam etti. Akademisyenlere öğrencilerinden, ailelerinden, çeşitli kurum temsilcilerinden ve diğer akademisyenlerden de büyük destek vardı.
Yrd. Doç. Dr. Hülya Kendir odasından eşyalarını toplarken şöyle konuştu:
“Ders aralarında gidip bir çocuğun daha öldürüldüğünün haberini almak hiç kolay bir şey değildi. Sonra tekrar derse gidip barışı anlatmak özgürlüğü anlatmak hiç kolay değildi. Ama bunları yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bu kısa bir veda. Öğrencilerimizi de bu okulu da hiç kimselere bırakmayacağız.”
Yrd. Doç. Dr. Yücel Demirer de, hukuki niteliği olmayan bu kararları tanımadıklarını ve hukuk dışı uygulamaların uygulayıcılarından hesap soracaklarını belirterek, “Hukuki niteliği olmayan bu kararı, biz yakın çevremize dönüp açıklama ihtiyacı bile hissetmedik. Bu bir hukuk garabetidir. Bir şey özellikle tarihe geçsin istiyorum, sadece en tepedeki karar vericilerden değil, bu hukuk dışı uygulamanın gündelik uygulayıcılarından da hesabının sorulması için elimizden yapacağız” dedi.
Daha önce görev aldığı üniversitelerden iki kere uzaklaştırılan mühendislik fakültesinde görevli Prof. Dr. Veli Deniz de, “1980 darbesinde de görevimden uzaklaştırılmış, geri dönmüştüm. Özel bir üniversitede çalışırken, sonrasında orasıyla da ilişiğim kesildi” dedi. Ardından akademik giysisini eline alan Deniz, “Bu giysiyi doktora öğrencime veriyorum. Kendimle götürmeyeceğim. Özellikle işçi sağlığı ve işçi güvenliği alanında yoğunlaşan bu başarılı öğrencimin daha çok iyi işler yapacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı ve akademik giysisini doktora öğrencisinin alması için odasına bıraktı.
Akademisyenlerden Doç. Dr. Hakan Koçak da odasını ailesi ile birlikte boşalttı. Kızı Defne ve eşi ile birlikte odasında desteğe gelenleri karşılayan Koçak, kızını daha önce üniversiteye getireceğine söz verdiğini, ama bunu ancak gerçekleştirebildiğini aktaran Koçak, sonrasında tekrardan kızıyla birlikte okula geleceklerini, geri döneceklerini söyledi. “Bu kısa süreli tatilimizden dönüşte yine getirmeyi düşünüyorum güzel kampüsümüze kızımı” diyen Koçak, kitaplarını da fakültesinin kütüphanesine bırakacağını aktardı.
Öte yandan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, akademisyenlerden Prof. Dr. Nilay Etiler’i arayarak yanlarında olacaklarını ifade etti.
